Hukuk ve Adalet#

Bir Spor salununa girişte uygulanan “el ve parmak izi taraması” sisteminin, üyelerin açık rızası olsa bile hizmetten faydalanmak için üyelere sunulmasının, kişisel verilerin işlenmesinde ölçülülük ilkesi ışığında ilgili kişilerden minimum düzeyde veri talep etme ilkesi ile uyumlu olmadığı değerlendirilmiş olup, 225 bin tl ceza kesilmiştir. 

Burda dikkat çeken nokta ilgili kişinin açık rızası olsa bile, kişisel verilerin işlenmesinde ölçülülük ilkesi ışığında değerlendirilmesi gerektiğidir. 

Kısaca ilgili kisiden açık riza almanın yeterli olmayacağıdır. Açık rıza ile her isteğini yapabileceği düşüncesinin yanlış oldu kurul kararı ile birkez daha netlik kazanmıştır.

400 tane şarapnel isabet ettiği halde gazi sayılmayan bir insan. Türk askerine reva mı?

Malul Sayılmayan Gaziler Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği Genel Başkanı

Türkiyenin ve Dünyanın hemen hemen ilk sosyal plartformlarından biri olan ekşi sözlük son yıllarda özellikle ciddi emekler vererek sayfanın sözlük yapısını belli bir yere gelmesinde vesile olan yazarları arasında, ekşi sözlük gelirlerinin neden adil şekilde dağıtılmadığı konusunda ciddi eleştiriler almaktadır..  

Ekşi Sözlük gelirini paylaşma anlamında enteresan bir yapıdır ve piramit yöntemi dediğimiz ve sözlük yazarları tarafından bir çeşit aldatmaca barındıran iş modeli olarak değerlendiriliyor..

Piramidin altında çabalayan ve sözlüğü 'Sözlük' yapan yüz binlerce insan, en üstünde ise bu insanların emeği ile zenginleşen kişiler var.

Ekşi Sözlük için küçük Türkiye benzetmesi yapılabilir, Bu benzetme sadece içeriklerle alakalı değil, 

Ekşi Sözlük, çok sayıda insanın katılımı ve paylaşımları sayesinde büyük reklam gelirleri elde etmektedir. Ufak çapta bir servete eş değer bu gelir ise yıllar boyunca sözlüğün kurucusu ve ortağı arasında pay edilince, sözlük yazarları da mevcut sistemi doğal olarak sorgulamaktadır.

Bu kadar büyük bir sosyal plartform bu kadar büyük bir gelir elde ederken kendisine çok büyük değer katan kullanıcılarının emeklerini neden bir değer olarak görüp gelir paylaşımında bulunup adaleti sağlamıyor..

Şu bir gerçek, bu konu çok su götürür ama elbet bilgi çok kıymetli ve emek değer biçilemez bir olgu.. eninde sonunda dünya adaleti sağlanır ve taş gediğine konur.. 

Bu tür plartformların artması ve daha rekabetçi ortamların, daha adil yönetilmesi dileğiyle..

Kişisel Verileri Koruma Kurulundan veri ihlallerine toplamda 14 milyon lira ceza kesildi..

Kişisel Verileri Koruma Kurulu, veri güvenliğine ilişkin yükümlülükleri yerine getirmeyen, ihlalleri belirlenen sürede bildirmeyen veri sorumluları hakkında idari para cezasına hükmetti

7 Nisan 2016'da yürürlüğe giren Kişisel Verilerin Korunması Kanunu ile kurulan Kişisel Verileri Koruma Kurumu, 12 Ocak 2017'de göreve başladı. Kurumun karar organı Kişisel Verileri Koruma Kurulu, 2017 Haziran'dan itibaren karar verme sürecine geçti.

Geçen yıl sonu itibarıyla Kurula 167'si veri ihlal bildirimi olmak üzere toplam 3 bin 585 başvuru yapıldı. Kurul, başvurulardan 2 bin 401'ini sonuçlandırdı. Kurul, veri ihlali tespitlerinde idari para cezalarına hükmetti.

Kişisel Verileri Koruma Kurulu, 2019 sonu itibarıyla "veri güvenliğine ilişkin yükümlülükleri yerine getirmemek", "ihlalleri belirlenen 72 saat içinde bildirmemek" gibi nedenlerden dolayı toplam 14 milyon 100 bin lira idari para cezası uyguladı.

Adaletin ülkedeki haline bak.. ELAZIĞ'ın Maden ilçesinde, 15 yıl önce 1 kişiyi öldüren ve 1 kişinin de yaralanmaına sebep olan silahlı soygun olayının ardından ortadan kaybolan 2 firari yargılandıkları davada 62'şer yıl hapis cezasına çarptırlan T.O. ve S.O. jandarma operasyonuyla anca yakalanabildi..  :))))))

Kurumlara alım yapılırken öncelik puan ve liyakata bakılır ya, memlekette son yıllarda ayaklar altına alınan emekler var.

Aynen şöyle yazmış bir kardeşimiz;

mülakat ile mağdur edildik. mağduriyetimizin gündeme getirmesini istiyoruz. lütfen paylaşarak gündeme gelmesine yardımcı olalım.

olay 26.12.2019 da açıklanan sonuçlara göre ceza ve tevkif evleri genel müdürlüğü görevde yükselme sınavında gerçekleşmiştir.
müdür olabilmek için yazılı sınavda derece yapan adaylar sözlü sınav ile elenmiş ve 75 kişilik kadroda kendilerine yer bulamamıştır.

1.aday: 100 puan (başarısız ilan edildi)
2.aday: 99 puan (başarısız ilan edildi)
3.aday: 97 puan (başarısız ilan edildi)
4.aday: 96 puan (başarısız ilan edildi)
5.aday: 96 puan (başarısız ilan edildi)
6.aday: 96 puan (kazandı)
7.aday: 95 puan (başarısız ilan edildi)
8.aday: 95 puan (başarısız ilan edildi)

bu adaylar başarısız ilan edilirken, yazılı sınavda 60,1 puan alarak barajı zor aşan onlarca aday sözlü sınav neticesinde başarılı sayıldı. liyakat kavrami ayaklar altına alındı. mülakat bazı unvanlar için gerekli olabilecek bir müessese olsa da, ülkemiz de isletilemedigi icin mülakatları kaldırılmak gerek.

sonuçlar açıklanırken puanlar gizlenerek açıklandı.
(bkz: https://www.memurlar.net/…av-notlarini-gizledi.html)

diğer seçenek, mülakatı değil, yazılı sınavı kaldırmak. en azından emekler çalınmamis olur

Geçenlerde Eren Erdem'i dinledim ve aynen şunları söylüyor; CHP’nin iktidarında yani ilk seçimde oluşabilecek iktidarda…yargıdaki siyasallaşmamının bozulup normale dönermi diye düşünüyorum ve aklıma çok enteresan şeyler geliyor. alınan hukuksuz kararlar ve hayatları karartılanlar. ama devlet kendi eli ile her şeyi kaydetmiş, bakın; Yargı mensuplarının hepsinin sicili var. Bir mahkeme yüz tane ceza kararına imza atmış ise  Yargıtay’da 90’ı bozulmuş. Bunun sicili var, kayıtlar arşivler hazır, tabi iktidarın değiştiği gece Türkiye’nin bütün adliyelerini yakmazlarsa eğer… ki bunu da yapabilirler yani, o yüzden ilk seçimde büyükşehir belediye başkanlarımız Adliyelerin önüne itfaiye araçlarını yığsınlar..

Neden? Çünkü bütün adliyeleri yakabilirler. bu bir komplo teorisi değil. Niye, çünkü o arşivlerin içinde çok büyük suçlar var! Çok ağır suçlar işlendi bu ülkede. İnsanların hayatıyla oynandı.

17/25 aralık sanıyorum uzun yıllar unutulmayacak, üzerindeki sis perdesi ne zaman aralanır bilinmez. tek unutmayacağım şey reza zarrabın bakanlarla olan önüne yatarım reza tarzında ki söylem ve ilişkiler ağı

Kim tahliye olacak kim tutuklu kalacak diye, özel yetkili duruşmaların savcıları, duruşmadan önce tutuklular için SMS’le talimat alıyorlarmış. iyi partili vekil dedi. onun yalancısıyım. gerçi haberleri biraz inceledim evet doğruluğu mümkünmüş. içim ürperdi şiddete kapıldım resmen nasıl bir kabile devletine döndük anlamış değilim.

Ülkenin muhtemel en büyük yolsuzluk soruşturması neticesinde 4 bakan ve çocukları ayrıca ismi cismi bilinen bazı iş adamları ve evlerde saklanan milyonlarca liralar ve nihayetinde bütün bunlardan yüksek oranda haberdar bir dönemin başbakanı bu ülkede kendini dokunulmazlık zırhı altında hala saklamaya devam ediyor..

İlgili süreçten sonra onlarca emniyet mensubu kendilerine dokunulduğu için önce gözaltına alındı sonrasında yargılandı ve basını olayı çok sümen altı ettiği için sonrası hakkında çok fazla bilgi sahibi değilim ama muhtemeldir ki bir çoğu mahkumiyet almıştır. 

Tarihte de olduğu gibi kahramanların hain haramzadelerin ve rüşvetçilerin kahraman ilan edildiği bir ülke de yaşıyoruz. 

Rabbim her daim mazlumun yanında zalimin karşısında olmayı nasip etsin..

Anayasal güvencesi olan bir meslek ama Türkiye de o güvence bir khk ya bakıyor.. neyse konu bu değil..

ABD de viral duruma gelmiş bir hakim var mutlaka sosyal medyada görmüşünüzdür. 

Devletin şevkatli yüzü olmanın güveniyle her davayı karşısındaki kişininde özel durumlarını ve insani sorunlarını dikkate alarak değerlendirmeye çalışıyorum dedi. çünkü hayat zaten yeterince zor devletin görevi zorlaştırmak değil kolaylaştırmak olmalı dedi. 


Geçenlerde bir şeye şahit oldum Amerika da yaşanayan biri ile tanıştım öyle  laf lafı açtı ve konu adalete geldi.. 

dedi ki! orada birinin mahkemeye gitmesi bakkala gitmesi kadar kolay ve yargı yolu sınırsızca herkese açık. 

Kendisine gelen bir tarafik cezasına itiraz etmek için başvurdu ve tek celsede kendisini ifade ettiğini ve hakimin kendisini haklı bulduğunu iletti. 

Bir başka mahkeme konusunda da hizmetini almadığı bir konuda kendisine fatura gönderildi ve buna yaptığı itirazda yine tek celsede konu bağlandı ve faura iptal edildi ve yetmedi ilgili koruma 2 ay ücretsiz hizmet sağlanması cezası verildi.

Varın gerisini düşünün..

Adaletin sadece gücü elinde bulunduranın yada zenginin tarafında olması dünya düzenini bugünkü kokuşmuşluğun resmini ortaya koymasıdır. sorsan herkes bu düzen için kokuşmuş der ama adaleti de kendi çıkarı için kullanmaktan geri kalmaz.

Şu an bizi yönetenler eski adalete laf atarlar ki doğrudur, geçmişte de çok büyük hatalar yapıldı, insanların hayatları karartılırdı ama biliyoruz ki su testisi su yolunda kırılır. 

Siz hem geçmişten şikayet edin hem de onlardan daha beterini yapın, neden çünkü sol zihniyetli kişilerin bu ülkedeki gücü ve kitlesi belli ama sağ zihniyetinde kitlesi belli ve malesef sağ zihniyet dünyanın her yerinde malesef daha cahil.

Türkiye ve islam ülkeleri açısından ele alınırsa siyasal islamın müslümanlara verdiği zarar ortada. din diyanet diyerek ve işin içine birazda milliyetçilik ekleyerek ki cahiller bu iki konuda çok kolay yönetilirler, bütün müslüman ahalinin hakkına hukukuna tecavüzü caiz sayarlar. ve nedendir bilinmez alçak gönüllülüğü ve tevazüyü aşılayan bir dinin mensupları olarak müslüman devlet adamları korkun lüx ve şatafat içinde yaşıyorlar ve bunu hayret içinde izliyorum..

onlara gönül verenlerde iki ihtimal ile ya çok büyük cahildir veyahut o sistemden çok büyük nemalananlardır.. vesselam...

İnsan kelimelere nasıl başlayacağını bilmiyor bazen. 

İçi sinirle dolu, öfkeyle dolu,acı ile doluyken nerden başlasın da yazsın..?

Bir genç kız öldürülüyor..

Öldüren "zevk için yaptım pişman değilim" diyor...

Yani psikopat.. Ama hey hat adalet sistemine bak ki açık cezaevinde..

Nedir açık cezaevi bilir misiniz?

Gündüz dışarı çıkıp dolaşıp gece yatmaya geldiği hapishaneye deniyor.. Otelde kalmak gibi...

Ve bizim ülkede bir cani , bir kansız ,bir psikopat açık cezaevinde...

Adalet cezanın karşılığını tam verilmesi değil mi? Daha önce çocuk öldürmeye teşebbüs etmiş bu kansızın hakkı açık cezaevi mi?

İdam mı? 

Ama Reis in önüne yasa gelmedi.(!) Gelse imzalar(!)

Emeklilikte yaşa takılanlarla ilgili sorun devam etmekte.. son olarak başkan bey iskandinav ülkelerinin battığı haberini paylaştı ama biz buna dair bir haber görmedik internette.. :)))

Battı dediği ülkelerin kişi başı milli geliri bizden en az 5 kat fazla ülkeler ama tabi matematik yalan söylemez şimdi başkan derki onların nufusu az ondan öyle fazla görünüyor.. ee sen bu ülkeye başkan olduğunda muassır medeniyet sözü verdiğinde bu ülkenin nufusu 5 milyon değildi zaten muhterem 80milyonluk bir ülkeyiz ve doğum oranımız 1.2 ve çoğalmaya devam ediyoruz.. ;))

Esasen erken emeklilik yani daha 37 yaşında emekli olan insanları gördü bu ülke o kadar erken olması çok doğal ve bence etik değil ama yaşam koşulları ve kalitesini düşününce 65 te çok fazla.. benim kaanatim örneğin prim gününü doldurmuş ve 55 yaşını geçmiş herkesi hemen emekli etmeliler.. ve ayrıca bu bir bakıma işsizlikle mücadelede de işe yarayacak bir süreç olacaktır..

bakın bazı örnekler vermek istiyorum ayrıca listenin altındaki son üç ülke iskandinav ülkeleri ve lütfen iyi karşılaştırın..

bu şartlarda benim nacizane düşüncem erkeklerde en geç 60  kadınlarda ise 55-57 civarı olabilir.. ayrıca kadınlar her çocuk doğurduğunda prim gün sayılarına 2 yıl eklenmeli.. yani çocuk sahibi olanlar daha erken emekli olmalı..  

İtalya:    Kadınlarda emeklilik yaşı: 66 yaş ve 7 ay     Erkeklerde emeklilik yaşı: 66 yaş ve 7 ay

İrlanda:    Kadınlarda emeklilik yaşı: 66       Erkeklerde emeklilik yaşı: 66

Hollanda:    Kadınlarda emeklilik yaşı: 66    Erkeklerde emeklilik yaşı: 66

Fransa:   Kadınlarda emeklilik yaşı: 62     Erkeklerde emeklilik yaşı: 62

Almanya:   Kadınlarda emeklilik yaşı: 65 yaş ve 7 ay     Erkeklerde emeklilik yaşı: 65 yaş ve 7 ay

İspanya:   Kadınlarda emeklilik yaşı: 65 yaş ve 6 ay       Erkeklerde emeklilik yaşı: 65 yaş ve 6 ay

İngiltere:   Kadınlarda emeklilik yaşı: 64         Erkeklerde emeklilik yaşı: 65

İsviçre:    Kadınlarda emeklilik yaşı: 65      Erkeklerde emeklilik yaşı: 65

Avusturya:   Kadınlarda emeklilik yaşı: 60      Erkeklerde emeklilik yaşı: 65

Danimarka:   Kadınlarda emeklilik yaşı: 65     Erkeklerde emeklilik yaşı: 65

Norveç:   Kadınlarda emeklilik yaşı: 62     Erkeklerde emeklilik yaşı: 62

İsveç:  Kadınlarda emeklilik yaşı: 61     Erkeklerde emeklilik yaşı: 61

Finlandiya:   Kadınlarda emeklilik yaşı: 63 yaş ve 3 ay     Erkeklerde emeklilik yaşı: 63 yaş ve 3 ay


Belediyeler Devlet tarafından görevlendirilmiş ve halk tarafından seçilmiş bir yerel yönetim birimidir.. ve asli görevi ilgili içle sınırları içinde vatandaşa hizmet üretmek ve kamusal ihtiyaçları maksimum düzeyde karşılamaktır. 

Ama şuan dünyada bir çok ikinci ve üçüncü sınıf ülkelerde belediyeler sadece iktidarın sopası görevindeler. ve en önemli öncelik belediye sınırlarındaki rantı kontrol edebilme isteği ve mümkün mertebe çevrelerini bu ranta ortak edip nemalanmak. 

Dönemin şehircilik bakanı kentsel dönüşümle ilgili 400 milyar dolarlık rant kapısı olduğunu söyledi. gelde bu işi deprem kuşağında olan bir şehir için ne kadar verimli ve sağlıklı bir dönüşüm olacağını düşünün. ben karamsar olmak istemiyorum ama pek umutlu değilim. istanbul ve çevresinde allah korusun bir deprem çok büyük bir yıkıma neden olacak. ve alınan hiiiç bir tedbir hala yok.. sonumuz hayrolsun..

Kvkk nedir sorusu kafanızı kurcalıyorsa ve çözüm bulmak için ne yapabilirim diyorsanız cevabı son derece basit  www.kvkk34.com sayfasını ziyaret edin.

Genel Veri Koruma Yönetmeliği (GDPR)'nin Türkçesi.  

Avrupa Birliği hukukunda, tüm Avrupa Birliği ve Avrupa Ekonomik Alanı içerisinde yer alan bireyler için veri koruma ve gizliliğine ilişkin bir yönetmeliktir. GDPR öncelikle bireylere kendi kişisel bilgilerini kontrol altına almalarını ve AB içerisindeki şirketlerin bu yönetmeliklerle uyumlu hale getirilmesini amaçlamaktadır.

Gelelim KVKK. (Kişisel verilerin korunması kanunu). Evet Türkiye'de böyle bir kanun var. Fakat devletin kendisi kendi gibi düşünmeyen vatandaşına tuzak kurarken, özel şirketlerin ne derece KVKK ya uyması beklenir ayrı bir konu. 


6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu hakkında;

Uzun yıllardır süre gelen ve büyük tartışmalara konu olan özel hayatın gizliliğinin ve mahremiyetinin korunması konuları hep ihlal edilmiştir.

Anayasanın 20 Maddesinde;

‘’Herkes, özel hayatına ve aile hayatına saygı gösterilmesini isteme hakkına sahiptir. Özel hayatın ve aile hayatının gizliliğine dokunulamaz.’’ (Üçüncü cümle mülga: 3/10/2001-4709/5 md.)

(Ek fıkra: 7/5/2010-5982/2 md.) ‘’Herkes, kendisiyle ilgili kişisel verilerin korunmasını isteme hakkına sahiptir. Bu hak; kişinin kendisiyle ilgili kişisel veriler hakkında bilgilendirilme, bu verilere erişme, bunların düzeltilmesini veya silinmesini talep etme ve amaçları doğrultusunda kullanılıp kullanılmadığını öğrenmeyi de kapsar. Kişisel veriler, ancak kanunda öngörülen hallerde veya kişinin açık rızasıyla işlenebilir. Kişisel verilerin korunmasına ilişkin esas ve usuller kanunla düzenlenir’’.

Anayasanın 20 maddesinde özel hayatın gizliliği açıkça ifade edilmiş olsa da, bununla ilgi özel bir yasa ve yönetmenlik bulunmadığından veya kanunların boşluğu kullanılarak hep su istimal edilmiştir. Bu bakımdan Kişisel Verilerin Korunması amacıyla 6698 sayılı Kanuna ihtiyaç vardı.

6698 sayılı kanun amacı, Kişisel Verilerin İslenmesinde Başta Özel Hayatın Gizliliği olmak üzere Kişilerin Temel Hak ve Özgürlüklerini Korumak ve Kişisel Verileri isleyen gerçek ve tüzel kişilerin yükümlülükleri ile uyacakları usul ve esasları düzenlemektir.

Kişisel Veri ister otomatik ister otomatik olmayan yollar ile işlensin, veri kayıt sistemin bir parçası olan gerçek kişilerin kişisel verilerini konu edinilmektedir. Bu bakımdan gerçek kişinin kişisel verisini işleyen ‘’kamu kuruluşları, özel kuruluşlar, tüzel kişilikler ve gerçek kişiler’’ ( veri sorumluları ) bu kanun usul ve esasları yerine getirmekle yükümlüdürler.

Veri sorumluları (Kamu kuruluşları, özel kuruluşlar, tüzel kişilikler ve gerçek kişiler) bu kanun usul ve esasları yerine getirirken bir süreç çalışması yapması gerekmektedir.

2016dan bu yana duyar olduk adını in misin cin misin ertelediler bakalım 2019 Aralığına herkesten her yerden bir ses çıkıyor ne olacak sonu bekleyip görelim tanıdığım herkesin dilinde tek cümle ERTELENİR daha salla gitsin bakalım kim kimi sallayacak :)

1