dünya tarihi ve devirler nasıl oluştu# Tarih

Günümüz Anadolu insanı tarihinden ve kültüründen gelen bir birikimle her zaman sağduyulu ve vicdanlı olmuş her daim sahip olduğu yüksek erdemlerle yaşam mücadelesini vermiştir. Anadolu üst kimliğinde, Türkü, Kürdü, Arabı, Ermeni’si Boşnağı, Çerkez’i ve diğer tüm renkleriyle tarihte çok millete nasip olmamış altın değerinde bir kardeşlik öyküsünü ve ülküdaşlığı tarihin kanlı sayfalarına kendi iç dünyasıyla nakış nakış işlemiştir.


Her dönem vicdan ve adaletten ayrılmadan yaşamlarını sürdürmüştür. 

Taki dünya başka bir yöne doğru gitmeye başlayınca, hatırlayın dünyada tarihçilerin ortaklaşa belirlediği tarihi devirler vardır

Bunlardan ilki; Yazının icadı ile başlayan İlk Çağdır ve Hz. İsa’nın doğumuyla devam eder ve 375 yılına kadar süren bir devirdir,

sonra Asya kıtasında Türklerin başının çektiği ve özellikle batıya ve kuzeye yönelerek dünyanın farklı yerlerine göç etmeleriyle başlayan ve ardı sıra başkaca kavimlerinde göçmesine sebep olmasıyla dünya ve ve özellikle bugünkü Avrupa nın etnik altyapısını oluşturan bir hareketin fitilini ateşlemiştir. buna Kavimler göçü dediğimiz süreç İlk Çağın bitişi ve Orta Çağın başlangıcı olarak kabul edilir

Ardından 1453 te direkt olarak İstanbul’un fethi ile Orta çağ kapamış ve Yeni çağ dedimiz süreç başlamıştır. Bu durum Avrupa’nın kendisini gözden geçirmeye ve ticari olarak o dönemde Osmanlı’nın eline geçmiş ticaret yollarını değiştirmek veya çeşitlendirmek amacıyla coğrafi keşifler başlamış, ve ayrıca aydınlanma çağı dediğimiz bir nevi Osmanlı’nın bilim dışında kalması ile sonuçlanan rönesans ve reform hareketini başlatmıştır

Bu zincirleme reaksiyonlar sonucu Avrupa’nın düşünce dünyası sil baştan oluşmuş ve neticede ve Fransız ihtilalini doğurmuştur. Bu süreç İlk çağı kapatmış ve Yakın Çağ başlatmıştır.

Fransız ihtilali Avrupa ve dünyadaki imparatorlukların dağılma sürecini hızlandırmış ve tabi olarak Osmanlı da bu süreçten en çok etkilenen imparatorluk olmuş ve topraklarını büyük ölçüde kaybetmiştir.

Yukarıda verdiğim kısa bilgiler Anadolu insanının burada yaşadığı dönemde ve buralara gelmeden öncede dünya tarihine nasıl şekil verdiğinin göstergesidir. 

Ama bugünümüzü değerlendirirsek halimiz içler acısı, son 70  80 yılda bir miras nasıl böyle yok edilir ve yok sayılır anlamak mümkün değil. Özellikle son yıllarda yaşadıklarımız tam bir fiyasko ve trajedi. Neyse derdimiz şuçlu ve kabahatli aramak değil çünkü tek kabahatli bizi yönetenlerin olmadığını biliyorum. Ehli kitap bir ümmet olan bu toprakların insanı hiç okumadan sadece izleyerek tüm muhakeme yetisi sıfırlamıştır.. 

Sonuç olarak yine yoksulluk ve cehalet bir toplumu nasıl küle çevirdiğini görüyoruz. bize düşen çok yakın örneklerden ders alarak örneğin ilk akla gelen iki örnek Almanya ve Japonya'dır.. tembellik etmeden çok çalışmalı çok okumalı ve zamanımızı değersizleştiren konulara kafa yormamalıyız..