Biyografiler#

Lise, İzmir Selma Yiğitalp., Lisans Siyaset Bilimi, Houston Üni., YL, Edinburgh Üni., doktora burslu Anvers Üni. 

Şu an Doktora üstü çalışmasını, ticaret politikası üzerine, kazandığı Avrupa Birliği fonu ile İsviçre Dünya Ticaret Enstitüsü’nde yürütüyor.

Lisans Piri Reis Üni. uluslararası işletmecilik ve ticaret., eğitimi sırasında GBRC’de araştırma makalesi yayınlandı. 

Greenwich Üni’de Stratejik Pazarlama alanında master yaptı. 

Şu an İngiltere’de kurucu ortağı olduğu Adbyside Marketing Agency’de yöneticilik yapıyor.

Ankara Atatürk Anadolu Lisesi mezunu. YKS Eşit Ağırlık 2019 Türkiye Birincisi olarak Boğaziçi Üni. Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler bölümünü kazandı. 

Hedefi, yüksek lisansı tamamladıktan sonra Türkiye’yi kamuda veya özel sektörde Uluslarası alanda temsil etmek.

Lisans ve doktorayı İTÜ Moleküler Biyoloji ve Genetik Bölümü’nde TÜBİTAK bursiyeri olarak tamamladı.  

Şu an ABD Emory Üni. Tıp Fakültesi'nde doktora sonrası araştırmacı olarak psikiyatrik hastalıklarla ilişkili genetik ve epigenetik faktörler konusunda çalışıyor.

Lisans eğitimini İTÜ Moleküler Biyoloji ve Genetik bölümünde, doktorasını Montana State Üni’de “bitki genetiği” üzerine tamamladı. 

Şu an Wisconsin-Madison Üniversitesi’nde doktora sonrası araştırmalarını topraktaki yararlı mikroorganizmalar üzerine yapıyor.

Okudukça hayatını hayran olduğum bir lider.. Aliya ya bakınca bu adam Müslümansa bizim liderler ne o zaman diyorum.. onun yaşadığı yıkımı benim gibi biri yaşasa, dünya yansa umrumda değil der tüm sırpları yok edene kadar savaşırdım.. 

Doğumu 8 Ağustos 1925  ve Vefatı 19 Ekim 2003, Bosnalı devlet adamı ve bağımsız Bosna-Hersek'in ilk cumhurbaşkanı. 

1925'te bugün Bosna-Hersek'in kuzeybatısında bulunan Bosanski Šamac kasabasında Dünya'ya geldi. Ailesi İslâmî duyarlılığa sahip bir aileydi. Ancak İzetbegović, Müslümanları Avrupa'ya dışarıdan girmiş kimseler olarak gören bir çevrede yetişti. Saraybosna'da bir Alman lisesinde eğitim gördü. Bilime önem veren ve disiplinle çalışan bir öğrenci olarak tanındı.

Lise çağında üstün kabiliyetleriyle ve İslamî konulara ilgisiyle öne çıktı. O dönemde bazı arkadaşlarıyla birlikte dinî konuları tartışmak amacıyla Boşnakça: Mladi Muslimani (Müslüman Gençler Kulübü) adını verdikleri bir kulüp kurdu. Bu kulübü kurduğunda henüz 16 yaşındaydı, fakat oldukça etkin ve üretken bir düşünce kabiliyetine sahip olduğu gözleniyordu. Bu yüzden kurduğu kulüp bir düşünce kulübü olmaktan çıkarak aktivite kulübüne dönüştü. Dolayısıyla birtakım eğitim ve hayır faaliyetlerine öncülük etmeye başladı. Ayrıca genç kızlar için de ayrı bir birim oluşturdu. II. Dünya Savaşı esnasında da ihtiyaç sahiplerine yardım etti.

İzetbegović'in kurduğu Müslüman Gençler Kulübü oldukça önemli faaliyetler gerçekleştirdi. İkinci Dünya Savaşı esnasındaki faaliyetleriyle de herkesin dikkatini çeken gözde bir oluşum hâline geldi. Ancak bu savaş esnasında tüm Yugoslavya Krallığı, Almanların işgaline uğramıştı. Bu savaş esnasında Sırp Örgütler, Alman askerlerinin de desteğinden faydalanarak Bosna'da 100.000 Müslüman Boşnağı öldürdüler. 

1980'de Tito ölünce federasyon cumhurbaşkanlığı konusunda bir anlaşmazlık ortaya çıktı. Bunun üzerine altı federal eyaletin her birinin cumhurbaşkanının sırayla bir yıl federasyon cumhurbaşkanlığı yapması üzere anlaşma sağlandı. Bu gelişmeyle birlikte ülkede kısmen bir demokratikleşme sürecine girilmiş oldu. Çünkü federal eyaletlerde yönetime geçmek isteyenler siyasal partiler vasıtasıyla faaliyetler yürütebiliyorlardı. Buna bağlı olarak hürriyetlerde de bir genişleme oldu. 

İzetbegović'in oğlu bu ortamdan yararlanarak babasının makalelerini bir kitapta toparlayıp, 1983'te "İslamî Manifesto" adıyla yayınladı. İzetbegović'in daha önce 1970'te de bu adla bir kitabı yayınlanmıştı. 1983'te söz konusu kitabın yayınlanması epey bir yankı uyandırdı. Hâkim sistem bu gelişmeye tahammül edemeyerek İzetbegović'i Avrupa'nın ortasında radikal İslamî bir cumhuriyet kurmak için çalışmakla suçladı ve tutuklattı. İzetbegović, mahkeme önüne çıkarılıp hakim sistemi değiştirmek ve Bosna-Hersek'i İslami devlete dönüştürmek için çalışmakla itham edildi ve yargılamadan sonra 14 yıl hapis cezasına mahkûm edildi. Fakat bu mahkûmiyet onun kitabının bütün Bosna'da duyulmasını ve tesirini göstermesini sağladı. Müslümanlar muhtelif yollarla onun söz konusu kitabını temin etmeye çalışıyorlardı. Kitabın yazarının bu kitaptan dolayı hapiste olması okuyanların ruhlarındaki tesirinin daha da artmasına sebep oluyordu. 

1990'lı yıllara girildiğinde Yugoslavya Sosyalist Federal Cumhuriyeti içinde bir bağımsızlık hareketi baş gösterdi. Özerk cumhuriyetler birbiri ardından bağımsızlıklarını ilan ediyor ya da bu yönde niyetlerini ortaya koyuyorlardı. Bosna-Hersek de 1 Mart 1992'de gerçekleştirdiği referandum sonrasında bağımsızlığını ilan etti. Çünkü yapılan referandumda halkın % 62,8'i bağımsızlığı tercih etmişti. Ancak Sırplar hemen arkasından Bosna-Hersek yönetiminde söz sahibi olan Müslümanlara karşı savaş açarak yeni bir katliam hareketi başlattılar. Hırvatistan ve Slovenya'nın bağımsızlık mücadelesine destek olan Avrupa ülkeleri ve ABD ise Bosna-Hersek'i Sırp saldırıları karşısında yalnız bıraktılar. Bosna-Hersek Müslümanlarını en çok sıkıntıya sokan da, Avrupa'nın üçüncü büyük ordusu Yugoslavya Federal Ordusu'nun Sırp çetnikleriyle birlikte hareket etmesi, onlara destek vermesiydi. Müslümanlarsa herhangi bir askerî destekten yoksun ve silah yönünden çok zayıftılar. Sonuçta Sırplar Bosna-Hersek'in önemli şehirlerini işgal ettiler. Bu işgal hareketi bir milyona yakın Müslüman’ı göçe zorladı. Sırplar işgal ettikleri yerlerde hem katliam hem de yıkım gerçekleştiriyorlardı. Özellikle camileri ve İslamî izler taşıyan tarihî eserleri yıkmaya özen gösteriyorlardı.

Bosna-Hersek meselesinin çözümü için değişik tarihlerde gerçekleştirilen görüşmeler ve arabuluculuk çalışmaları da bir sonuç vermedi. 1994'ün sonuna gelindiğinde Bosna-Hersek'teki iç savaşın aldığı can sayısı 250.000'i, göçe zorladığı insan sayısı ise 1 milyonu aşmıştı.

Bosna-Hersek Cumhuriyeti cumhurbaşkanı Aliya İzzetbegoviç çok büyük askerî güce ve imkâna sahip olan Sırplarla, her türlü askeri imkândan yoksun ve hiçbir dış desteğe sahip olmayan Bosna-Hersek halkını karşı karşıya getirmemek için önce oldukça temkinli bir politika izledi.

Bosna-Hersek Müslümanlarının direnişlerine Müslüman halklar grubu sahip çıktı. İslam dünyasının muhtelif bölgelerinden gençler direnişçiler soykırıma dur demek için bu ülkeye gitti. Direniş ve savaş aynı zamanda Bosna-Hersek Müslümanları arasında İslamî bilinçlenmenin artmasını da sağladı. Ancak ülke yönetimleri Bosna-Hersek Müslümanlarını büyük ölçüde yalnız bıraktılar. Katliamın son raddesine vardığı sırada da Sırpların isteklerini kabul etmeleri için Müslümanlara baskı yaptılar. İşte bu siyasi baskılar ve eşit olmayan savaş şartları karşısında İzetbegović, önüne konulan anlaşmayı kabul etmiştir. Çünkü savaşın devam etmesi Bosna Müslümanlarının tam bir soykırımla karşı karşıya gelmeleri gibi sonucun doğmasına sebep olabileceğini düşünüyordu. Neticede 1995'te ABD tarafından dayatılan Dayton Anlaşması'nın imzalanmasıyla savaş sona erdi. Anlaşma Bosna-Hersek topraklarının % 51'ini Müslümanlara ve Hristiyan Hırvatlara, % 49'unu da Bosna-Hersek Sırplarına (veya bu ülkeye yerleşmiş Sırplara) veriyordu. Yönetimin de bu üç halk arasında paylaşılmasını şart koşuyordu. Anlaşmayla Amerika Birleşik Devletleri, aynı zamanda Müslümanlara ellerindeki silahları imha etmelerini ve ABD patentli silahları, yedek parçasız bir şekilde satın almalarını şart koştu. 

İşte böyle bir zaman da yaşamış ulu bir lider Aliya, halkının daha fazla can vermemesi için batının baslıları sonucu bu anlaşmaya imza atmak zorunda bırakıldı.. 

2000 de sağlık sorunlarını neden göstererek görevinden istifa etti ve 2003 te vefat etti. Tüm islam devleti liderlerine rol model olabilecek kalitede bir liderdi kendisi ancak bugün öyle bir lider sanırım dünya da yok.. 

Lisans Koç Üni. Psikoloji, YL’ını A. Excellence bursu ile Amsterdam Üni. Bilişsel Sinirbilim bölümünde onur derecesiyle tamamladı. 

Şu an Hollanda Max Planck Psikodilbilim Enst.'de, çocuklarda dil ediniminin sinirbilimsel mekanizmaları üzerine doktora yapıyor.

2012 Robert, 2016’da Koç Üni. Elektrik-Elektronik bölümünden mezun oldu. 

YL’ını yaptığı Georgia Tech’te, Fulbright bursiyeri olarak doktora eğitimini tamamlamaktadır. 

Araştırmaları, giyilebilir cihazlar, biyomedikal sinyal işleme ve sağlıkta yapay zeka üzerinedir.

Boğaziçi Üni. Moleküler Biyoloji ve Genetik mezunu. 

Doktorasını MIT’de tamamladıktan sonra Massachusetts General Hospital’da araştırmalar yaptı. 

Bu süreçte burslar ve ödüller kazandı. 

Şu an araştırmalarına Washington Üni’de öğretim üyesi olarak devam ediyor.

Yeditepe Genetik ve Biyomüh. mezunu. YL’ı Sabancı Üni. Mol. Biyoloji, Genetik ve Biyomüh. tam burslu yaptı. 

Şu an Helmholtz Enfeksiyon Araştırma Merkezi & Hannover Tıp Fakültesi’nde, bağışıklık sistemi ve epigenetik üzerine enfeksiyon biyolojisi doktorası yapıyor.

ODTÜ Elektrik-Elektronik Mühendisliği mezunu. Doktorasını EPFL'de tamamladı. 

Şu an Michigan Üniversitesi’nde Profesör. Amerikan Bilim Kurumu CAREER ödülü, Intel Yıldız Akademisyen ödülü, Google ödülü, Roger Needham Avrupa'nın en iyi tezi ödülü sahibi.

ODTÜ Mimarlık’tan derece ile mezun oldu. Tasarım yarışmalarında ödül aldı. 

Columbia Üni. GSAPP’te Mimarlık ve Kentsel Tasarım üzerine master yaptı. 

NY’da Mimari Tasarımcı olarak çalışıyor ve uluslararası bir platformda ABD mimarlık haberleri editörlüğü yapıyor.

Lisansını ODTÜ'de, YL'ını Bilkent Üni'de yaptı.

Doktorasında ETH Zürih ve Max Planck Enstitülerinde medikal mikrorobotlar üzerine çalıştı. 

Şu an İsviçre'de Novartis firmasında araştırmacı olarak çalışıyor. Ayrıca “Hikaye Hırsızı” adlı bir roman yazmıştır.

Büyük ustanın hayatı birçok  kişinin bilmediği detaylarla saklı.. küçük bir alıntı yaparak paylaşmak istiyorum..

Liseyi 11 yılda bitirdi. 1995’de, Marmara Üni. İletişim Fak. Radyo Televizyon ve Sinema Bölümü'nden 51 yaşında mezun oldu. YL’ını "TV ve sinemada Kemal Sunal güldürüsü" isimli teziyle yaptı. 

Yaşamı boyunca 82 filmde rol almış, en iyi erkek oyuncu seçilmiştir.

Kemal Sunal bir röportajda, jenerikte adımın bile geçmediği ilk filmimi en arkada izledim. Perdede birkaç sahne görünmeme rağmen seyirci kıyameti koparıyordu. Daha ben görünür görünmez alkışlıyor, kahkahalarla gülüyorlardı. Seyirci beni benimsemişti. “tamam dedim, tuttun Kemal.”

Lisans İstanbul Üni. MBG, YL’ını FSU-Jena ve Karolinska Ens.'de kanser immünolojisi alanında tamamladı. 

Doktorayı MDC-Berlin'de immünoterapi alanında sürdürmekte ve burada geliştirdiği deneysel lenfoma tedavisi yakın zamanda uluslararası patent olarak da yayınlandı.

YL’ını Michigan Üni'de tamamladı. Macintosh'ta donanım tasarımcısı olarak çalıştı. 

ABD’den alınmış onlarca patenti bulunuyor. 

15 yıldır Apple'da görevli. Şu an Başkan yardımcısı. Son olarak iPhone 12 lansmanında sahne alarak MagSafe teknolojisinin tanıtımını yaptı.

Milliyetçi bir çizgi ve söylemde olduğu için çok taraf değilim kendisine ancak bir kadın siyasetçi olarak kenkdisini Türkiye sorunları konusunda anaç bir tavır ile duyarlı bulduğumdan son genel seçimlerde destek vermiştim.. 

Umarım beni yanıltmaz ancak milliyetçi söylemler arttıkça uzaklaştığımı itiraf etmeliyim...

18 Temmuz 1956 da Kocaeli'nde doğdu.. İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi mezunu. 

Akademisyen ve siyasetçi. Kurucusu olduğu İYİ Parti'nin aynı zamanda genel başkanı ve 2018 Türkiye cumhurbaşkanlığı seçimlerindeki adaylardan biridir.

1995 ve 1999 Türkiye genel seçimlerinde Doğru Yol Partisi (DYP) milletvekili olarak meclise giren Akşener, 1996 ve 1997 yılları arasında Necmettin Erbakan tarafından kurulan koalisyon hükûmetinde içişleri bakanı olarak görev aldı. 

2007, 2011 ve Haziran 2015 Türkiye genel seçimlerinde Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) milletvekili olarak meclise girmiştir. Kasım 2015 genel seçimlerinde partisinden milletvekili adayı gösterilmemiştir. 25 Ekim 2017'den itibaren kendisinin liderliğinde kurulan İYİ Parti'nin genel başkanıdır.

Meral Akşener, 1980 yılından beri makine mühendisi Tuncer Akşener ile evli olup Fatih Akşener (d. 1984) adında bir oğlu vardır. 

1948 Adana, Osmaniye doğumlu, 

Türk siyasetçi, ekonomist, Milliyetçi Hareket Partisi'nin (MHP) genel başkanı ve eski başbakan yardımcısı. Ülkü Ocakları'nın kurucularından olan Devlet Bahçeli, 6 Temmuz 1997 tarihinden beri MHP genel başkanlığı görevini sürdürmektedir. 

1999 ve 2002 yılları arasında Bülent Ecevit tarafından kurulan Koalisyon hükümeti'nde başbakan yardımcısı olarak yer almıştır. Türkiye Büyük Millet Meclisi 21., 23., 24., 25., 26. ve 27. Dönem Osmaniye milletvekili olarak meclise girmiştir.

Lise mezuniyet sınavını bizzat Atatürk yapar, zekasına hayran kalır. 

Devlet bursu ile ABD’ye gider. Harvard’dan mezun olarak, dünyadaki ilk bilim tarihi doktorası alan kişi olur. 

Aydın Sayılı’nın 5 Türk Lirası banknotlarının arka yüzünde portresi yer almaktadır.

1958’de Ordinaryüs Profesör ünvanı alır. Birçok ödül yanı sıra UNESCO Ödülü sahibidir.

Lisansını Bilkent Üniversitesi MBG bölümünde, yüksek lisansını ise Koç Üniversitesi Tıp Fakültesi'nde tamamladı. 

Pankreas Kanseri alanındaki çalışmalarına yakın zamanda doktorasını aldığı Münih Teknik Üniversitesi'nde (TUM) devam ediyor.

Yeditepe Üni. Genetik ve Biyomühendisliği bölümünü birincilikle bitirdi. 

Max Planck Araştırma Okulu’nda Biyofizik doktorası yaptı. Marie Curie, EMBO ve Newton burslarıyla Oxford’da doktora sonrası çalışmalar yaptı. 

Şu an İsveç Karolinska Enstitüsü’nde kendi laboratuvarı var.

Prof. Dr. Serap Erdine 1973’de İstanbul Üni. Cerrahpaşa Tıp Fakültesi’ni birincilikle bitirdi. 

1990’da Grosshadern - Münih Üni’de uzmanlık yaptı. 

2008’den beri Avrupa Kardiyoloji Derneği Hipertansiyon ve Kalp Çalışma Grubu Başkanı. 

Dr. Serap Erdine, hipertansiyon ve ona bağlı kalp ve damar hastalıkları konusunda yapmış olduğu çalışmasıyla IBM'den ödül almış, Avrupa Kardiyoloji Derneğinin yönetimine seçilen ilk kadın olmuştur.

Türkçe dışında İngilizce, Fransızca ve İtalyanca bilmektedir.

115 16 1719 20 2130