Biyografiler#

KVKK  ve VERBİS süreci hakkında eğitim ve danışmanlık veren uzman kişilik.. 

kendisini https://kvkk34.com   linkinden takip edebilirsiniz..

her gün 1 firmaya gitse 30 firma yapar, diğer 10 firmada ayağına gelse etti mi 40. evde kavga çıkar

Bizim için çektiğin cefanın % biri kadar vefa gösterebilsek keşke !

Kartal İmam Hatip Lisesi Mezunu. 40 Firmada kayyum olarak yönetim kurulu üyeliği yapıyor. Bu bir rekor olmalı

Tokat valisi iken adından çok söz ettiren ve tebdili kıyafetle köylülerin traktörlerine binip Niksar dört yol mevkiinde köylü traktörcülerden haraç isteyen polisleri görevden alan ve içki satan yol kenerındaki büfelerde içki satımını ve kahvelerde kumardan sayılan oyunları yasaklayan bir vali iken; Aydın Valiliği'ne atanan ve henüz üç dört günlük vali iken Nazilli SSK Hastanesi ile ilgili bir şikayet kulağına çalınır... Hiç vakit kaybetmeden hastaneye gider. Tebdil-i kıyafet gelir. Acil bölümünden girer. Oradaki görevli bir hemşireye der ki "Başhekimin odası nerede?"
Hemşire şöyle bir bakar Yazıcıoğlu'na. Tanıyamaz tabi. Küçümseyici bir ses tonuyla " Üst kata çık, koridorun sonundan sağa dön, sondaki oda" der. Yazıcıoğlu üst kata çıkar. Başhekimin odasını bulur. Kapısı açıktır ama başhekim odasında yoktur. İçeri girer. Tam o sırada başhekim gelir. "Buyrun ne istiyorsunuz ?" diye sorar. Yazıcıoğlu, rahatsız olduğunu, tedavi olmak istediğini ama parası olmadığını söyler. Başhekim kendisine "Burası hayır kurumu değil, paran yoksa tedavi olamazsın" der. Yazıcıoğlu, "Devletin görevi vatandaşına bakmak değil mi doktor bey ?" der. Başhekim sinirlenir ve Yazıcıoğlu'nu odasından kovar. Sessizce aşağı iner, hastanenin iki sokak arkasında bekleyen makam aracına biner, arabada onu bekleyen yardımcısına "Gerekli yazışmalar hemen bugün yapılsın yarın görevden alınma yazısını kendisine bizzat ben vereceğim" der...
Ertesi gün bu sefer resmi giyimli, kıravatlı, takım elbiseli olarak gider hastaneye...
Elinde rulo halinde bir kağıt...
Bu sefer makam aracı hastane girişine kadar gelir...
Herkes şaşkın...
Dün gördükleri yamalı pantolonlu, kasketli, yırtık gömlekli adam meğerse yeni atanan Aydın valisiymiş...
Vay be ! der görevliler...
Hiç vakit kaybetmeden başhekimin odasına çıkar...
İçeri girer...
Başhekim dona kalır...
Siz ? Ama siz ? der...
Bugün itibariyle başhekimlik ünvanından azledilmiş bulunmaktasınız der, elindeki görev azli belgesini uzatır ve ayrılır hastaneden...
Senin gibiler bu memlekete üç beş gömlek fazla geldi sn. valim...

Seni hizmet ettiğin devlet koruyamadı.
Mekanın cennet olsun...

Vefatının 16. Yılında Efsane Devlet Adamı Değerli Valimiz Recep YAZICIOĞLU'nu Rahmet ve Minnetle Anıyoruz.......

Din istismarcısı, din tüccarı hoca. https://tatava.org/din-tuccarlar

Kendisi Kabir Azabından Koruyan Yanmaz Kefen satar.

Azgınların saldırısından, düşmanların galibiyetinden, şeytanların şerrinden, sihir ve büyülerin ulaşmasından emin olunan ve satın alan kişiye rüyasında Peygamberi gösteren terlik satar.

Bundan daha iyi din tüccarı mı olur.

Ben Yar Rab dediğim anda telsizsiz, telgrafsız, aracısız, beni duyabilen bir Allah ile karşı karşıya isem o zaman devreye birilerini sokmamım, birilerinin dualarının gölgesinde birilerinin tavassutu ile dua ederek şahsiyetimin iki paralık olmasına ne gerek var.

Ali Küçük

İskender ya da Büyük Iskender, II. Filip'in oğlu ve MÖ 336-323 yılları arasındaki Makedonya kralı.

Besairu'l-Kur'an adlı Kur'an tefsirinin yazarı. 5 Kasım 2017 tarihinde Konya'da vefat etmiştir. http://www.alikucukhoca.com/

Halis Bayancuk 1984 Diyarbakır doğumludur.  Aslen Bingül Zaza'larındandır. El-Kaide ve İŞİD soruşturmalarında bir çok defa göz altına alınmıştır. 

Babası'da Hizbullah'tan hüküm giymiştir ve halen cezaevindedir. (Hacı Bayancuk).

Halis Bayancuk, Mısır ve Türkiye’de yapmış olduğu sohbetlerinde künye olarak kullandığı Ebu Hanzala ismiyle tanınmaktadır. Tevhid Dergisi'nde başyazardır.

IŞİD’in Türkiye Sorumlusu’ suçlamasıyla şuan Silivri 9 no’lu Cezaevi’nde tutulmaktadır.

Yıllarca Sıtma hastalığından öldüğü söylendi. Şimdilerde bilim adamların onun akut pankreas hastalığının, pankreas nekrozu sonucu öldüğünü söylüyorlar.

Yaptığı seferler sırasında bugünün Başkenti olan Ankara'ya uğrar. Burası o zamanın Gordion şehridir ve burada gordion düğümü denen bir şey var ve bu düğümü çözen Asya'nın hakimi olacağına dair bir inanış vardı. İskender düğümü çözmez ve kızıp kılıcıyla bir darbede kesip atar.. M.Ö 334

Büyük İskender Makedonya'nın Pella şehrinde doğmuş M.Ö 356 ve 323 yılları arasında yaşamış  ve henüz 33 yaşında iken sıtma hastalığından Babil şehrinde ölmüştür.. 

Adı doğu efsanelerinde yaşayan, zamanında bilinen dünyanın yarısını 13 yılda fethetmiş dönemim en güçlü imparatorluğu olan Pers İmparatorluğunu yenmiş tarihteki en büyük komutanlarından biridir.

Tarihin gelmiş geçmiş en ünlü atı sayılan Busefalus, satılmak üzere Kral Filip’e getirildiğinde, en usta biniciler bile hayvanı
yatıştırmak için boşuna uğraştılar. Genç prens İskender bunun üzerine hayvanı yularından tutarak güneşe çevirerek gölgesinden ürkmesini önleyerek sakinleştirdi ve azgın ata egemen oldu. Kral Filip bunu görünce “Oğul” diye seslendi; “Sen kendine layık bir krallık kurmaya bak, çünkü Makedonya senin için pek ufak.” Kralın sözleri âdeta bir kehanet niteliğindeydi.

Genç İskender’in öğretmenleri arasında ünlü düşünür Aristo da vardı. Aristo’dan aldığı eğitimin İskender’in kişiliğinin oluşmasında büyük etkisi oldu.

Dünya tarihi İskenderi persleri alt eden komutan bildikleri gibi Hindistana kadar seferler yapmış ve büyük zaferler kazanmış gitti yerlerde kendi adına şehirler kurmuş ki mezarının bulunduğu Mısırdaki İskenderiye şehri en bilinenidir..

Bazı islam alimleri İskenderi Kuran-ı Kerimde Kehf suresinde  adı geçen zülkarneyn peygamber olduğunu ileri sürerler..


1318 (miladi) tarihinde Buharada doğdu. Nakşibendi tarikatının kurucusudur.

30 Aralık 1842’de İstanbul’da doğdu. Sadrazam İbrâhim Edhem Paşa’nın oğlu, Çok yönlü bir şahsiyet olarak yetişmesinde ailesinin önemli rolü olmuştur. İlkokula Beşiktaş’ta başladı ve 1856’da Mekteb-i Maârif-i Adliyye’ye kaydoldu. 1857’de hukuk tahsili için Paris’e gitti. Burada hukuk öğrenimine devam ederken bir yandan da Paris Güzel Sanatlar Yüksek Okulu’nda resim dersleri aldı ve arkeolojiyle ilgilendi. Sanata ve özellikle resme olan ilgisi hukuktan daha ağır basınca zamanının ünlü ressamları olan Jean-Leon Gérôme ve Boulanger’in atölyelerinde çalıştı. 1858’de gittiği Sırbistan ve Viyana’da müzeler ve resim sergileriyle ilgili incelemelerde bulundu. Aynı yıllarda Paris’e eğitim için gönderilen Süleyman Seyyid ve Şeker Ahmed Paşa ile birlikte 1867’de II. Milletlerarası Paris Sergisi’ne katıldı. 

Osman Hamdi Bey, Paris’te bir Fransız kızla evlendi. Bu evlilikten iki kızı oldu ve on yıl sonra eşinden ayrıldı. 

1871-1872’de İki Karpuz Bir Koltuğa Sığmaz ve uçurtma isimli iki tiyatro oyunu yazdı. 

24 Şubat 1910’da Kuruçeşme’deki yalısında vefat etti. Cenaze namazı Ayasofya Camii’nde kılındı, vasiyeti gereği hayattayken pek sevdiği Eskihisar’da yazlık olarak yaptırdığı çiftlik evinin arkasındaki yamacın üstüne gömüldü

İstanbul Hanımefendisi adlı tablosu 9 milyon Türk Lirasına satılmış, ünlü ressam

Yeşilçam'ın siyah- beyaz dönemine damgasını vuran yıldızlardan biri. Gösterişli fiziği, kabarık saçları, kendinden emin duruşu ile onlarca filmde rol aldı. Öyle ki kimi zaman bir günde üç tane filmin setinde çalışırdı. Herkes onu "afet-i devran Neriman' olarak tanırdı. 

Sonra ekranlar renklendi. Bu kez TV aracılığıyla evlere konuk olmaya başladı. Ekranın ilk yerli dizilerinden biri olan Aşk-ı Memnu dahil çok sayıda dizi için kamera karşısına geçti. Sonra hastalandı ve tam 20 yıl önce, 22 Ekim 1999'da son nefesini verdi. Işıklar içinde uyu 

127 28 29