canan dağdeviren# Biyografiler

4 Mayıs 1985 İstanbul doğumlu. İlk ve orta eğitimini Kocaeli'nde tamamladı.

2007 yılında Hacettepe Üniversitesi Fizik Mühendisliği Bölümü’nü bitirdi.

Hacettepe’de okuduğu yıllarda, Bilkent Üniversitesi Fizik Bölümü’nde yürütülen lisans projelerinde çalıştı. Dağdeviren Hacettepe’de okuduğu bölümü “girdap gibi” diye tanımlıyor. 

Dağdeviren lisans eğitimini başarıyla tamamlamasının ardından Sabancı Üniversitesi Malzeme Bilimi ve Mühendisliği Bölümü’nde yüksek lisans derecesini 2009'da aldı. 

Sonrasında Canan Dağdeviren, ABD’nin İllinois eyaletindeki University of İllinois at Urbana Champaign bünyesinde doktora çalışmalarına başladı. Eğitiminin bu kısmını, dünyanın en prestijli burslarından Fullbright ile tamamladı. 2014 yılında doktorasını bitiren Dağdeviren, yine ABD’de dünyanın mühendislik dalında önde gelen okullarından Massachusetts İnstitute of Technology (MIT) bünyesinde doktora sonrası araştırmacı olarak çalıştı. 2017 yılında buradaki çalışmalarını bitirdi ve Harvard Üniversitesi'nin Genç Akademi üyeliğine (Junior Fellow of Harvard) seçilen ilk Türk oldu. 

Şu anda MIT Media Lab bünyesinde araştırmalarına devam ediyor.

Ayrıca bitmeyen Kalp Pili'ni icat eden Dr. Canan Dağdeviren, meme kanserini erken teşhis edebilen elektronik bir sütyen geliştirdi.

Normalde bir kalp pilinin ömrü ortalama yedi yıl ile sınırlı, bu süre dolduktan sonra kalp pilinin riskli bir ameliyatla çıkartılıp yenilenmesi gerekiyor. Buluş ile Kalp pilinin, insan vücudunun kendi hareketinden kazandığı enerjiyi depolamasını hedeflemiş. Kalbin bizzat kendisi ve diğer iç organların enerjisi bu pilde toplanıyor. Bu sayede kalp pilinin değiştirilmesi gerekliliği ortadan kalkıyor.

Canan hanımın en heyecan verici çalışmalarından biri, mem kanserini tespit etmeye yönelik bir sütyen geliştirdi. İnsan tenine yapıştırılabilen bu cihaz, 10 saniyeden az sürede kişide meme kanseri olup olmadığını tespit ediyor ve işlem sırasında hasta olan kişi herhangi bir acı hissetmiyor. 

Canan Dağdeviren’in başka bir buluşu olan beyin iğnesine bakalım şimdi… Parkinson hastalarının hayatını kolaylaştırmayı hedefleyen bir buluş bu. Parkinson bir sinir sistemi hastalığı. Özellikle orta yaş sonrasında ortaya çıkıyor ve koordinasyon bozukluğu olarak kendini gösteriyor. Canan Dağdeviren’in geliştirdiği beyin iğnesi, bu hastalıkla mücadelede kullanılan ilaçların direkt olarak beyne enjekte edilmesi prensibine daynıyor. Kendisi buluşu ile ilgili şöyle söylemiş;

Parkinson hastasıysanız, ilaçları ağız veya damar yoluyla almak zorundasınız. Bu da sadece beyine değil vücudun bir çok noktasına etki ediyor maalesef. Biz bu etkiyi yok edip, direkt ilaçları beyine iletebileceğiz. Beyinde fonksiyonu yerinde olmayan bölgelerin tekrar fonksiyonlu hale gelmesini sağlayacağız.