Neler oluyor

Ekonomi#

Bence Pırlanta takılar yeniden alınmalı malum halkımız ciddi eksikliğini yaşıyor pırlanta ürünlerinin.Listede yeniden görmek istiyoruz.Ekmek yerine pasta yenilen,sokağımızda bulunan pazardan akşamları ezik atılmış ürün toplayan nadide halkımız pırlantanın eksikliğini yaşıyor son demine kadar.

Yarım tavuk döner ayran girebilir, bir zamanlar 2.5lira idi şu sıralar 10 TL sınırında

Kişisel Verileri Koruma Kanununa Uyum Sürecinde 7/24 Destek

Türkiye'de Rakipsiz En İyi fiyat Garantisi

Bağımsız Başdenetçi ve KVKK Uzmanlarından Oluşan Tecrübeli Kadro

Sonuçlarını gururla paylaşacağınız, markanıza değer katacak kişisel veri envanterinizi sizin adınıza oluşturmaktan memnuniyet duyarız.

Takipçilerine kendisini bu slogan ile duyuran Kvkk724.com küçük ve orta ölçekli işletmeler için bağımsız baş denetçi ve uzman kvkk kadrosu ile hizmet vermeye başladı .

Kvkk konusunda desteğe ihtiyacı olan her kurumun yardımına koşmaya hazır genç ve dinamik ekip ile tanışmak için Kvkk724.com'u mutlaka ziyaret edin.

Sanki evden ayrıldığı varmış gibi kapıda demişiz :))) komik ya hu ne kapısı mutfakta salon da ve hatta yatak odasında.

küçücük tahin olmuş 27 tl.. ayıp yaa millet nasıl yaşayacak merak ediyorum.. acaba cidden ankara da merak eden var mı? bunu da merak ediyorum. 

Serbest piyasa deyip küçük esnafı bu kadar hor gören ve yok sayan bir anlayış olamaz.. bu zincir marketlerin bir çok şubesi kapanmalı... 

jönyorum yapmamış, önce o yapsın sonra ben gelicem

Üzerinde yaşadığımız Dünyanın elbet çok büyük problemleri söz konusu,ancak sanıyorum bir sıralama yapacak olsak herhalde ortak kanaat ile açlık burada ilk 3 belki 5'e girecek durumda olacaktır.İşte bu Açlık denen illetin en büyük yardımcısı ise insanların en büyük eksikliği olan İsraf'tır denilecektir.

Haberimiz günümüzün kanayan yarası İsraf üzerine.

Alanında Gıda israfı üzerine çalışmalar yapmakta olan Too Good To Go, blisce  firması bir yatırım turu yaparak bu israfın önüne geçebilmek adı ile başlattığı atılım ile 31.1 milyon dolar yatırım aldı.

Haberin detaylarını birlikte okuyalım.

Müşterilerin, çöp kutusuna gidecek yiyecekleri daha ucuz bir fiyata satın alabilmeleri için restoran ve marketlerle bağlantı kurmalarına olanak tanıyan sosyal girişim Too Good To Go, blisce/'in liderliği üstlendiği yatırım turunda 31,1 milyon dolar yatırım aldı. Şirket, aldığı yeni yatırımla, çoğunlukla yenilebilir gıdanın yüzde 40'ının israf edildiği ABD pazarında performansını genişletmeye ve küresel operasyonlarını ölçeklendirmeye gidecek. 

Too Good To Go'nun mobil uygulaması aracılığıyla yerel topluluklardaki restoran ve marketlerle bağlantı kurabiliyor ve böylelikle her gün 100 binden fazla yemek çöp kutusuna gitmekten kurtuluyor. Birkaç yıldır birçok Avrupa ülkesinde faaliyet gösteriyor ve gıda israfına odaklanan bir pazar işletiyor. Bir tarafta restoranlar, marketler, fırınlar ve diğer gıda işletmeleri fazla gıda maddelerine katkıda bulunuyor. Öte yandan, tüketiciler satılamaz hale gelmeden hemen önce yiyecekleri kullanmış oluyor. 

İşletmeler fazla gıdalardan bir miktar gelir elde edebildiği, müşteriler de yiyecekleri daha uygun fiyatlarla satın alabildiği ve gereksiz israfı azalttığı için bu herkes için bir kazanç haline dönüşüyor. Too Good To Go, gerçekleşen her işlemden komisyon alarak gelirini oluşturuyor. 

Too Good To Go, şu anda 15 ülkede faaliyet gösteriyor ve girişim şimdiye kadar 50 milyon öğün tasarrufu sağladığını açıklıyor. Bugüne kadar 65 bin işletme ise Too Good To Go'da bir şeyler sattı. 30 milyon kişi de hizmete kaydoldu.


Şimdi düşünüyorum da bu tür faydalı işler bizde niye çıkmaz veya çıkar ama bize niye yansıtılmaz.

Daha çok çalışmamız lazım çok ama durmayacağız.


Yumurta fiyatı 2 TL oldu, zam en küçük gıdada dahil mevcut, hey gidi ülkem hey, 

Güzel bir hikaye ile güne anlam katalım..

UPS Kurucusu James E. Casey  yoksul bir ailenin çocuğu olarak 1907 yılında arkadaşından 100$ borç alarak taşımacılık işine giriyor.

Casey kardeşleri ile beraber o dönem yaşadığı maddi sıkıntılar bugün ki şirket politikalarını belirlemelerinde öncü olmuştur.  

O tarihlerde insanlar girişimciliğin ne olduğunu bile bilmezken ve Amerika daha yeni yeni bir devlet profili oluşturmuşken Casey o dönem için çevresindeki kuruluşları iyi gözlemlemiş ve sektörün ihtiyaçları doğrultusunda bugün ki şirket yapılanmaları için gerekli olan her türlü unsuru o dönem yapmayı başardı. 

1913’de Amerika’da başlayan ekonomik krizi fırsata çevirerek “iyi hizmeti ucuza vermek” sloganı ile hayatta kalmayı başaran şirket; ileri görüşlü stratejileri ile bugün ki bir çok kurum ve kuruluşa bir başarı öyküsü ve örneği olmaya devam ediyor.

Bu hikayeyi ülkemiz için ele alırsak sanırım bu denli büyük bir kuruluş yoktur ancak sayıları 15-20 yi bulan cumhuriyet döneminden kalan köklü kurumlarımız var tabi ki. Bunlardan biri günümü itibari ile Türkiye'nin en eski şirketi olan Hacı Bekir Lokumları firmasıdır..  

1777 yılında kurulan Hacı Bekir Lokumları. Kastamonu'nun Araç ilçesinden İstanbul'a gelerek 1777 yılında Bahçekapı'da açtığı küçük şekerci dükkanında, lokum, akide gibi şekerleri üretip satmaya başlayan ve daha sonra 1817-1820 yıllarında hac görevini yerine getirmesiyle Hacı Bekir olarak anılacak olan, Şekerci Hacı Bekir Efendi'nin kurduğu şirket, bugün beşinci kuşak tarafından yönetiliyor. 

Pek fazla gündeme gelmese de, geçtiğimiz yılın nihai günlerinde A. 101, 10.001'inci şubesini açtığını Twitter'daki bir hesaptan duyurmuş. Buna mukabil, birçok sivil ise, "Küçük esnafı batırdınız!" gibi sözlerle tepkilerini dile getirmiş. 2008'den sonra kurulan bir marketin, bu derece hızlı ilerlemesi insanı biraz şaşırtmıyor değil tabi. Marketin, kitap kültürü ve yeni kitapları uygundan vermeyi bir tarz haline getirmesi, Nimet markası altındaki mantı, patates kızartması, pizza gibi ürünleri, Vince markası altındaki beyaz frambuazlı çikolatası gibi güzel şeyleri olsa da, yine de bu derece fazla şubesi olması, özellikle kent ve sokak görünümü açısından güzel bir görüntü oluşturur mu, emin değilim. 

Bir Projeye başlamadan evvel, mutlaka ön pazar araştırması yapmalısınız.  Tez canlı olmayın, sakin olun ve  pazarda ki hangi boşluğu doldurduğunu araştırın..

Kayıt yaptırmayan firmalara uygun fiyat avantajı ve baş denetçi farkı ile farkındalık oluşturacak yepyeni bir firma ve yepyeni bir uygulama.


Denenesi.

Sevinelim mi üzülelim mi bilemedim,

sıfır araç alacak gücümüz yok üzülüyoruz, ikinci el bir aracımız var değer kazanacak diye buruk bir sevinç yaşıyoruz ne desem bilemedim.

2021 girer girmez doğalgaza %bilmem kaç elektriğe %bilmem kaç zam yapan yönetenler muhtemelen bu durumdan yeni vergi ve yeni gelir kapısı olması sebebi ile oldukça memnundurlar diye düşünmekten alamıyorum kendimi.

Hayırlısı.


Piyasa durumuna bakılırsa, yeni gelecek araçların da daha çok pahalı gelmesi fiyatları uçuracak. Mart-Nisan da fiyatlar aşırı yükselecek.

Kişisel Verileri Koruma Kanununa uyum sürecinde işletmelere 7/24 destek veren firma. Bağımsız Başdenetçi ve KVKK Uzmanlarından Oluşan Tecrübeli Kadrosu var

Eveet nerede kalmıştık.. uzun zamandır yoktum buralarda!!!

Bence eletrikli ev aletleri insanları tembelleştiren ve sözüm ona hayatı kolaylaştıran cihazlar ama insan sağlığına verdiği zararları bir düşünelim...

Öncelikle insanların daha az hareket etmesini sağlıyor.. hareketsizlik tembelliğe ve kilo alma sorunlarına yol açıyor.. tamam kolaylık sağlaması ile zaman kazandırıyor ve kullanıcılarına sağladığı o fazladan zamanlarda insan durağanlaşıp daha gereksiz işlerle örneğin akıllı telefonuyla oynuyor ve gündelik hayatta rutinleşen bu hareketsizlik kansere davetiye çıkarıyor.. 

Önemli bir kanser uzmanının dediği gibi gelecek 10 yılda her evde kanser hastaları olacak, bunun en önemli iki nedeni biri beslenmedeki hatalar, eksiklikler ve yenmemesi gereken bir dünya ürünün tüketilmesi denebilir, ancak diğer bir nedeni ise HA-RE-KET-SİZ-LİK.. insan biyolojisi emekli olmaya uygun değil, bu konuda dünya da bir çok kanser uzmanı, yaş ilerledikçe ağırlaşan vucuda inat hareket düzeyinin artması gerektiğini söylüyor. Daha geçenlerde "50 yaş sonrası" diye bir video izlemiştim, adamın biri 50 yaşından sonra spor yapıp 25 yaşındaki bir gencin vücudu gibi bir bedene sahip oldu.. 

Yani ne kadar çok hareket o kadar sağlık.. kısacası pratik olmak zaman darlıklarında önemli olabilir ama genel anlamda bazı ileri makinelerden bekleyerek değil de ellerimizle yapmalıyız.. en azından çevre için faydalı işiler yapmalıyız.

Aslında eşit gibi.. çok büyük üstünlükleri yok.. nedeni; Arçeliğinde 3 aşağı 5 yukarı vestel kadar kullanıcı kitlesi var.. ayrıca iki markanında ana markaları dışında daha ucuz ve destekleyici markaları var.. Arçelik 1955'te Vestel ise 1984 te kuruldu.. ciddi bir deneyim farkı vardı ama kapandı.. Vestelin cep telefonu var evet ama çok sınırlı bir kitle tarafından kullanılıyor o yüzden bir avantaj sayılamaz.. 

Ama genel olarak ele alınırsa.. 3-5 sene öncesine kadar Avrupada kullanılan her 3 beyaz eşyanın 1'i Türkiye'de üretilen ürünlerden oluşuyordu.. Avrupaya bu iki marka ve başka markalarıda eklersek yüksek miktarda ürün gönderiliyordu ancak son dönemde biraz azaldı bu oran.. yine de tabi ki beyaz eşya ve küçük ev aletleri üretiminde belli bir tecrübeye sahibiz denebilir.. 

Darısı Ay'a roket göndermenin başına ;)

Elektrikli eşyalar konusunda sanırım iki önemli kuruluş, Koç Holding ve Zorlu Holding gibi. Birinin Altus, Arçelik, Beko, Grundig gibi eşyaları, diğerinin ise Vestel ve bunun etrafında toplanmış olan Finlux, Nexon, Regal, Seg gibi markaları var. Vestel'in telefon konusunda Venüs'ünün olması da ciddi bir etki paradigması gibi. Öyle bir an, akşam vakti düşünürken aklıma geldi de. İki kuruluş, yerel anlamda elektrikli ev eşyaları konusunda güçlü gibi. Ama yine de Zorlu biraz daha ağır basıyor gibi geliyor bana. 

Nüfusun ve kurumların çoğalması ile avukatlık, hekimlik gibi pek çok meslek, eskisi kadar para kazandırmak özelliğini kısmen de olsa kaybetmiş gibi görünüyor. Ayrıca, futbolculuk taban isteyen ve belli bir yaş sonra icra etmenin mümkün olmadığı bir iş iken, sanatçılık da bedeller ödemeyi gerektiren, kişi tutulur ise kitle endeksi ise ciro getirmesi mümkün bir iş gibi görünüyor. Pilotluk, belki cazip bir fikir olabilir. Ancak, onun da kotası ne kadar muamma. 

Sosyal medya fenomenliği baya popüler şuan

Bu zincir marketlerin çokluğu meselesi tartışılabilir,

Dendiği gibi vatandaşa uygun rakamlara bir çok ürün sunuyorlar ama bir taraftan da mahalle bakkallarını ve küçük marketleri neredeyse bitirme noktasına geldiler.

Yine eskiye dönelim diye söylemiyorum ama hatırlarsanız mahallelerimizdeki bakkallar evlerimizin anahtarlarını emanet edebildiğimiz mekanlardı, cebimizde harçlığımız kalmadığı zaman borç para alabildiğimiz bankamatiklerdi, yine paramız olmadığı zaman alışveriş yapabildiğimiz veresiye defterlerine ürünler yazdırabildiğimiz birer sigorta gibi her aradığınızı bulabildiğimiz imdadımıza yetişen mahalle esnafları şimdilerde maalesef kan ağlıyor.

Her şeyi satmamaları sağlanmalı bazı ürünlerin mahalle bakkalı modundaki esnaflar da satılmasının yolu bulunmalı.

Burada ticaret bakanlığı küçük esnafa can damarı olacak bu tarz adımları atarak belli başlı ürünlerin sadece küçük esnafta satılmasını sağlamalı.

Ben de şahsen rakamların daha az yazıldığını düşünüyorum çünkü yakın zamanda yanlış hatırlamıyorsam bunlardan a101’in 13.000’den fazla mağazası olduğu Bim’in ise 11.000 civarında bir mağazası olduğunu duymuştum.

Rekabet açısından küçük esnafı yani bildiğimiz bakkalları tabii ki çok zor duruma düşürüyor ancak vatandaşın açısından baktığımız zaman bir çok marka ve kaliteli ürünü çok daha uygun almalarını sağlıyor.

Çok yakın zamanda hatırladığım indirimlerden bir tanesi bir çay markasının yarım kilosunu 18,95 TL’ye satılmasıydı.

Bunu bir çok farklı market zinciri 25-26 TL’nin altında satamazken bu zincir mağazalarda bu rakamlarda satılması sonucu birkaç gün içinde hepsi tüketilmişti.

Burada küçük esnaf zor durumda kalıyor onu tartışmıyorum ama Bir çok üründe de vatandaşa en cazip fiyatı sunuyorlar.

Keşke bunların haricinde de birkaç tane daha yine bu şekilde 7.000-8.000 civarında zinciri olan yeni marketler piyasaya çıkabilse.

Ben şahsen bu rakamların çok daha fazla olduğuna inanmaktayım,

İlk başladıkları zamanlarda markasız ve ucuz ürünler satan bu marketler son zamanlarda markaları da çok ucuz rakamlara vermeye başladılar.

Özellikle marka olan ürünlerin yüzbinlerce adedinin birkaç günde satılması için yaptıkları indirimler vatandaşın cebine bence olumlu olarak yansımakta.

Umarım daha bir çok marka çok daha indirimli rakamlarla onların raflarında olur ve vatandaşın ekonomisine katkıda bulunurlar.....

1 2 35 6 715