tarım da hala geriliyoruz# Ekonomi

Tarımda hala geriliyoruz da ileriye giden neyimiz var acaba ...!?


Gel de Hollanda'yı kıskanma,

Hollanda'nın tarımsal ihracatı 116 milyar dolar ile rekor kırdı.

Söz konusu ihracatın 83,1 milyar dolarlık kısmı Hollanda'da üretilen ürünlerin ihracatından elde edilirken, 33,2 milyar dolarlık kısmı ise ithal hammaddelerin işlenerek ihraç edilmesinden elde edildi. 

Hollanda'nın 2020 yılında, tüm tarımsal ihracatında en büyük pazar 30 milyar dolar ve yüzde 26'lık pazar payı ile Almanya oldu. Hollanda'nın diğer önemli ihracat pazarları Belçika, İngiltere ve Fransa oldu.

Hollanda'nın tüm tarımsal ürünlerinin yüzde 67'si AB pazarında (Birleşik Krallık hariç) satıldı.

Hollanda'nın en büyük beşinci ihracat pazarı ise Çin oldu. Çin'e tarım ihracatı 2019'da 3,8 milyar dolar iken 2020'de özellikle domuz eti ve bebek süt tozu ihracatındaki artışın etkisiyle yüzde 24 yükselerek 4,6 milyar dolara çıktı.

Hollanda, ABD'den sonra dünyanın en büyük ikinci tarımsal ihracatçısı konumunda yer alıyor. 

Bu arada Hollanda Türkiye'nin yüzölçümü olarak 14'te 1 kadar bir ülke.. kahrolası geliyor insanın 

Çiftçi bitmiş. Kendisinin ürettiği ve 0.2 tl kazandığı ürün pazarda 4 tl ye satılıyor. Devlet çiftçiyi kandırmış. Çiftçi ne yapsın. 

Tarım ve hayvancılık konusu bence bu ülkenin can damarı konumunda öneme sahip ve ciddi şekilde ele alınması gereken unsurlardan biri.. 

Yukarıda daha önce belirttigim gibi tarim alanları azalıyor greenpeace in bir videosunda Türkiye'de 2001 ile 2018 arasında tarım alanları %12 azalmış ve 2018 de buğday ithalatı %32 artmış 

Bence tarımın desteklenmesi hususunda belediyelerin öncülüğünde açılacak üretici pazarları çiftçiyi doğrudan tüketici ile buluşturacak ve çiftçi güç kazanacak 

#ÇİFTÇİYİ KORU TARIMI KURTAR#

vesselam...

 Tarımda Hem Üretici Sayısı Azalıyor Hem Üretim Alanı 

Bir zamanlar tarımda kendi kendine yeten az sayıda ülkeden biri olmakla övünen Türkiye’de tarımsal üretim giderek geriliyor. 

Geçen yıl Türkiye ekonomisi toplamda yüzde 2,6 büyürken aynı yıl tarım sektöründeki büyüme oranı yüzde 1,3’te kaldı. Yine TÜİK verilerine göre 2017 yılında Türkiye’nin genel büyüme oranı yüzde 7,4 iken tarım sektöründeki büyüme yüzde 4,7 oldu. 

Bu yetmezmiş gibi tarımdaki ithalat politikası üreticiyi ciddi şekilde endişelendiriyor. On yıllardır Türkiye’de hem tarım alanlarının azaldığını hem de tarımla uğraşanların sayısının düştüğünü söyledi. Tarım ve Orman Bakanlığı verilerine göre 2003 yılında 2 milyon 700 binden fazla çiftçi vardı. Şimdi bu rakam 2 milyon 200 binin altına düştü. 2002 yılında ekim alanları 26 milyon hektarın üstündeydi. 2018’de 23,2 milyon hektara geriledi. Sanırım bunun ne anlama geldiğini biliyoruz ama malesef gerekli tedbirleri hala almış değiliz..

Esasında nedenleri incelemek üzere yapılan araştırmalar da ortak netice, üreticinin üretmekten kaçmasının nedeni tarımdan para kazanamaması, piyasalardaki dengesizlik, hükümetin fiyatı artan ürünleri ithal etmesi çiftçiyi endişelendiriyor. Genç nüfus büyük şehirlerde temizlikçi, kurya veya garson olmayı köyde çiftçi olmaya tercih ediyor. Köyde kalan da tarla ve arazisini işlemek yerine kiraya vermeyi veya satmayı tercih ediyor... sorunların kökeninde tarımsal girdilerin ithal edilmesidir. yani mazot dışarıdan geliyor, yem dışarıdan geliyor, aynı şekilde gübre ithal ediliyor yani tamamen dışa bağımlı haldeyiz, hala bişeylerin nasıl iyi olmasını bekliyoruz ki.

Bir üreticimiz geçen yıl 100 lr ya aldığım ilacı bu sene 250 lr ya aldım, geçen yıl 85 lr ya aldığım gübreyi bu sene 240 lr ödedim diyor. ve bunun sonu nereye varacak merak ediyorum diyor, bir kaç sene daha böyle devam ederse bir çok arazimi satacağım diyor varsa yapabilecek gelsin yapsın diyor ve umutsuzluğunu dile getiriyor

Anlayacağınız üzere tarımda üretim bu şekliyle kesinlikle sürdürülebilir değil, tarımdaki bu olumsuz gidişin tersine çevrilebilmesi mümkün, öncelikle ithalat politikasından vazgeçilmesi ve yerli üretimin desteklenmesi gerekir. yerli ve milli kaynakları gerçekten harekete geçirebilirsek istenen sonuçları almamamız mümkün değil. Mesela hayvancılıkta yem hammaddesi ithal etmek yerine yem bitkisi üretimini desteklersek netice mutlak üretici açısından müspet olacaktır. Böyle bir destek verilirse bunlar rahatlıkla iç piyasadan karşılanabilir... vesselam