Neler oluyor

Ekonomi#

Her zaman olduğu gibi yapılan her işin ardından aklımıza gelen soru işaretleri, durup dururken bu hisse senetleri neden ve niçin pik yaptı, Bu hafta içi tarihinde görülmemiş bir şekilde artış göstererek 9.99 luk oran ile bu hisse senetlerini ellerinde bulunduranlar neyi amaçlıyorlar hep birlikte göreceğiz Umarım.

Komplo teorisyeni modunu açık tutmakta fayda var.

Yakışıklı ve etkili bir dayısı varsa bence her zaman en güzel işi bulur,en azından bu toprak sınırları içerisinde.

bir tapu bul, paftasını al, belediye web sitesine gir, iskan kayıtlarına bak, kaç m2 zemine kaç kat veriliyor bak, yeni bir bina tasarla, sonra render al ve cv ne ekle:) , ha bu arada istediğin maaşı cv ne yazmayı unutma..

Bence oturduğu bina eski ise, yıkıp yeniden yapmalı:) iyi bir iş çıkartırsa istediği yerde iş bulur

Deneyimi yok ise, öncelikle tasarım programlarını öğrenmesi şart. Sonrasında yeni mezun bir mimar olan Howard Roarke nin hayatını anlatan ' hayatın kaynağı' kitabını mutlaka okumalı:).  veya 19.yy osmanlı mimarisini iyi bilen Afife Baturun anılarını okuyabilir. 

Öncelikle kim bu SASA demeliyiz ?

Sabancı grubunun önemli lokomotiflerinden birisi SASA POLYSTER !

Muhtemel ki bir ortaklık veya satış söz konusu olacak, yada yeni bir anlaşma yapılması için hisselerin yeterli olmadığı kanaatindeyim,
Çünkü bu açıklamayı yapanların fiyatların artacağını bilmemesi en ufak tabirle aptallık olacaktı.
Buna rağmen hisselerini toplamak için açıklama yapmaya da mecburlardı.

Burada sürecin nasıl işleyeceği, hissedarlara ne getireceği, orta ve uzun vadede kimlerin ne kazanıp ne kaybedeceği önemli.

Hisseleri topladıktan sonra hisse değerlerinin düşmesi veya yükselmesi kime ne kazandıracak asıl bunun takip edilmesi lazım.

Umarım yapılacak otaklık veya satış ülkemize ve borsada ki hissedarlarına yüksek kazanç getirir...


200 milyon ₺ deniyor toplayacağı rakam için !

Yoksa birileri hisseleri satarken dolar 3-4₺ arasıydı, o parayı $'a yatırdı ve şimdi aynı parayla kendi hisselerinden mi toplayacak ?
İnsanın aklına deli sorular geliyor !

Yada bir farklı anlaşma yapacak ancak elindeki hisse miktarı bu anlaşmayı yapmaya yetmiyor da geri hisse toplamak zorunda mı kaldı ?

Spekülatörler çok yakın zamanda bunun neden olduğunu anlayıp kaymağı yemek için birbirlerini yediklerinde bizde gerçek nedeni anlamış olacağız !

Bir garip memlekette yaşıyoruz vesselam !

Niye sattın neden geri toplarsın ?

Yoksa sattığı zaman toparladığı para ile ciddi paralar kazandıda kendine ait hisselerden daha çokmu pay almak istiyor ?

Yada stratejik yeni bir anlaşma yapmak üzere ve o anlaşma gereği hisselerin bir kısmını gerimi toplamak zorundamı kaldı ?

Bilmediğim, anlamadığım, etrafımda sürekli batanların olduğu ilgimi çekmeyen bir alan BORSA ve HİSSE SENEDİ işi...

En iyisi anlayanların yorumlarını bekleyip neden olduğunu onlardan öğrenelim.

Arama motorlarında en çok arananlar listesinde zirve aramalardan biride bu olmuş,
Yani Sasa hisselerinden 200 milyon ₺ tutarındaki hissesini geri toplamaya karar vermiş.
Hiç anlamadığım bir konu ancak hisselerini geri toplamasının nedeni ne olsa gerek ?
Bilenlerin yaptığı yorumlardan okuyarak bu konudaki cahilliğimi gidereceğim...

Şimdi akla gelen soru şu; Türkiye'de kendi bölgesinde ve dünyadaki dostları ile böyle bir birliktelik kuramaz mı? Hemen şimdi örneklendirmek gerekirse, Türkiye ve diğer Türk devletleri dışında Ukrayna, Macaristan, Arnavutluk, Gürcistan, Pakistan, Afganistan, Bosne-Hersek, Venezuela, Güney Kore, Filistin ve üç-beş Afrika ülkesi de eklenerek bence büyük bir ticari ortaklık kurulabilir.. Burada sayamadığım mutlaka birkaç ülke daha vardır.. Böyle bir birliktelik kurulunca emin olun büyük devletlere de bu birlikteliğe katılmak için bizimle taraf olmak isteyecekler..

Çin’in de aralarında bulunduğu on beş Asya-Pasifik ülkesi yani ASEAN ülkeleri, 8 yıldır görüşmelerini sürdürdüğü Bölgesel Kapsamlı Ekonomik Ortaklık, bu hafta sonu dünyanın en büyük serbest ticaret anlaşmasını imzalamak için hazırlanıyor. 

ASEAN yani Güneydoğu Asya Uluslar Birliği; 8 Ağustos 1967'de Vietnam Savaşından kaynaklanan komünist genişlemeye karşı olarak Filipinler, Malezya, Tayland, Endonezya ve Singapur arasında kurulan uluslararası örgüt. 2005 yılında örgütün toplam gayri safi yurt içi hasılası yaklaşık 884 milyar dolardı. 

ASEAN'a 1984’te Brunei, 1995’te Vietnam, 1997’de Laos ve Birmanya ve 30 Nisan 1999’da Kamboçya örgüte dahil olmuştur. 

örgütünün Pekin, Berlin, Brüksel, Canberra, Cenova, İslamabad, Londra, Moskova, Yeni Delhi, New York, Ottawa, Paris, Riyad, Seul, Tokyo, Washington ve Wellington’da temsilcilik ofisleri bulunmaktadır. 

Bölgesel Kapsamlı Ekonomik Ortaklık (RCEP), kapsamında Japonya, Avustralya ve Yeni Zelanda’nın da aralarında bulunduğu ülkeler gümrük vergilerini düşürerek tedarik zincirini kuvvetlendirmeyi ve yeni e-ticaret kuralları oluşturmayı hedefliyor.

Fakat anlaşmanın bazı ABD’li ve diğer uluslararası şirketleri, serbest ticaret bölgesinin dışında bırakarak, dezavantajlı konuma getirebileceği düşünülüyor.

Hindistan Çin ile son dönemde yaşadığı sorunlar sebebi ile RCEP görüşmelerinden geçen yıl çekilirken geri kalan on beş ülkeyse hafta sonu Vietnam’da online olarak yapılacak ASEAN zirvesinde anlaşmayı duyurmayı planlıyorlar.

Malezya Ticaret Bakanı Azmin Ali, anlaşmanın pazar günü imzalanacağını söylerken, anlaşmanın “kan, ter ve gözyaşıyla örülmüş sekiz yıl süren pazarlıkların sonucu” olduğunu belirtti.

RCEP 15 ülkeyi, 2.2 milyar insanı ve toplamda 26.2 trilyon dolara ulaşan bir ekonomik büyüklüğü ifade ediyor.

Girişimcilik bu ülkenin dünya arenasında en çok ihtiyacı olduğu hususlardan biri, devlet mekanizmalarınında bu yönde taşvik edici ve destekleyici olmalı.. 

Bizler üzerimize düşeni yapmaya gayret ediyoruz, invest veya başka isimlerle çok yakında yeni ve özgün projelerle karşınızda olacağız.. Beklemede kalın ve sizlerde girişimci olun.

Demokrasi potansiyeli ne kadarsa ekonomik potansiyeli de o kadar olur.. düz hesap

Türkiyenin ve Anadolunun tarihini ve kazanımlarını düşününce bir çok kaynağın ve emeğin maalesef heba edildiğini görmekteyiz.. imkan yok mu? çook.

Pikgames örneğinde gördüğümüz üzere milyar dolarlık star-up lar çıkaracak üstün kaynaklara sahibiz, yeter ki devlet gerekli ve reel düzenlemeleri yapısal anlamda doğru zemine oturtsun. 

Tabi el oğlu zeki bizi bizim paramızla yıkıyorlar. savaşmalarına gerek yok, ülke ekonomisi büyüklüğünde firmaları buraya gelir ve bizleri sömürür ve bizde kendi paramızla adamlara rezil olduğumuzla kalırız.. yazık

Tarih boyu stratejik bir konuma sahip olan ülkemiz, ipek ve baharat yolları sayesinde ciddi gelirlerden pay sahibi olmuştur.
Bu yüzyılda yaşanan savaşlar ve göçler ülkemizin ekonomik olarak zorlanmasına sebep olsa da dışarıdan gelen göçün getirdiği ucuz insan işçiliği ve iç pazarda tüketim için arz-talebi artırmasıyla bu açığı fazlasıyla kapatmıştır.
Son yıllarda yapılan savaşlar ve göçler sınırlarımızı ciddi tehlikeli bir ateş çemberine çevirmiş olsa da geliştirdiğimiz teknolojiler ve silahlar ile ülkemiz yeni kabiliyetler kazandı.
Bu kazanımlar sayesinde ürettiğimiz iha, siha, zırhlı savaş araç gereçleri gibi bir çok alanda yatırım, imalat ve satış yapmamız ekonomimize ciddi gelirler getirmeye başladı, son zamanlarda savunma sanayimizin ihracatları ciddi rakamlara ulaşmaya başlamıştır,
Bu satışlardan elde edilen getirinin ise ürettiklerimizin sayısını artırmamıza katkı sağlayacağı tartışılmaz bir gerçek olarak önümüzde durmaktadır.
Gençlerimizi her alanda eğitmemizin, gelecekte ülkemizde yapılacak ve ihraç edilecek tüm ürünlerin %100 yerli olmasının en önemli göstergesi şimdi yapılan satışlardan yarınların eğitimine önemli bir pay ayrılmasını sağlamaktır.

Türkiye ekonomik olarak bir çok alanda güzel şeyler yapıp insanına kazandırmak için var gücüyle çalışsada unuttuğu ve yeniden hatırlayıp canlandırmaya çalıştığı en önemli şey İNSAN YETİŞTİRMEK !
küçük yaşlarda herkesin ilgi alanı keşfedilmeli, yetenek ve ilgi alanlarına göre doğru tercihler yaptırılarak ekonomiye katkıda bulunması sağlanmalıdır.

Günümüzde en enömli ekonomik katkılardan birisi de spor becerileridir, Milyonlarca euro bedellerle transfer edilen futbolcuların hepsi küçük yaşlarda keşfedilmiş, atetizmciler, yüzücüler küçük yaşlardan itibaren eğitilerek değerli bireyler haline getirilmiştir.

Sporun dünya ve Türkiye ekonomisinde önemli bir lokomotif olduğu göz ardı edilmeden spora ve sporcuya gerekli yatırımlar yapılarak ülkenin ekonomisine en yüksek katkıyı sağlaması gereklidir.

Türkiye tarım alanındaki gerileme, ata tohumlarının yok olması, ebter tohumlarla tarım yapmaya çalışarak zaten ekonomik olarak kendini zora soktu yıllardır

Ekonomik göstergeler bir çok parametreden oluşsa da bence tarım her zaman bu ülkenin ekonomisinin en önemli göstergesi olacaktır, birde tarım da ata tohumlarının kullanımı bizi gelecekte önemli yerlere getirecektir.

Yeni insansız teknoloji ve silahlanma sektörü gelecekte çok önemli bir alan olarak görülse de öncelik tarım ve ziraat olmalı,
Çünkü insanların bunları geliştirmesi için önce düzgün ve doğru beslenmesi lazım sonra geri kalanları geliştirebilirler.

Türkiye ülke olarak her dönemde kalkınma hamleleri yapmaya çalışan ancak bir çoğunda yeni zenginler türeten gerçekten ilginç bir ülke,
Bulunduğu stratejik konum itibariyle ipek yolunun önemli geçiş güzergahı, aynı zamanda Asya Avrupa ticaret yolu sayesinde geçmişten günümüze önemli bir baharat yolu olmuştur.
Sanayileşme sürecinde kimi zaman iyi kimi zaman yavaş gitse de belli ölçülerde kendine yetmeyi bilmiştir.

Günümüz Türkiye'si teknoloji ağırlıklı çalışmalar yapsada tarımsal kalkınma her zaman öncelik olmalıdır.

Bence de memleketimin potansiyeli bilinenden ve konuşulandan daha yüksek.

Tarım ve hayvancılıkta, yazılım teknolojilerinde, lojistikte, inşaat alanında vs sektörlerde çok büyük imkanlar var dünyada ve Türkiyede.. çoook daha iyi bir noktada olmalıydık. 

Ülkemiz üç tarafı denizlerle çevrili ve üç kıtanın kesiştiği çok önemli bir jeopolitik bir konumdadır. Okullarda coğrafya ve tarih derslerinde genel olarak öğretilen ve bilinen en kısa tanımlardan biridir..

Ülkemiz Avrupa'nın en kalabalık 2 ülkesinden biri durumunda.  Almanya, 83,2 milyonluk nüfusuyla AB'nin en kalabalık üyesi olurken, onu 67,1 milyon ile Fransa izliyor, buradan bakıldığında Almanya ile eşit noktada sayılırız.. Muhtemelen yakında geçerizde.

Türkiye hem insan kaynağı bakımında hem de bulunduğu coğrafyanın avantajları ile yer altı ve yer üstü kaynakları ve gelişen dünyada katma değerli ürün üretme imkanları ile çok büyük bir potansiyele sahip.. 

Ama neden bu memleketin ve insanının kaderi hep orta sınıf ve altında kalmak olsun.. fakirliğin kısır döngüsüne kapılmış, bu yoksulluk ve geri kalmışlık kaderimizmiş gibi kabul ettiriliyor.. 

Ülkemizin çok çok önemli lojistik avantajları var, topraklarımız çok ama çok bereketli, insanımıza doğru imkanlar doğru şekilde verilirse çokta çalışkanızdır, ama hem devleti ile hem vatandaşı ile sistemsizlik için de sadece kendi varlığını temel alan bir anlayış ile kendimizi ileriye götürecek adımları atmıyor yada atamıyoruz.

Bundan 10 yıl kadar önce hedef 2023 ve ihracat 500 milyar dolar denirken 5-6 arkadaş çok kabaca bir değerlendirme ve inceleme ile esasen Türkiye'nin ihracat potansiyelinin doğru yönetilmesi halinde 2 trilyon doları yakalamaması içten bile değil..

Ama neden geri bırakılıyoruz? Bizi yönetenler her türlü tuzaktan ve dış mihraktan bahsederken ve bunca düşmanı tanır ve tanımlarken kendi içinde neden doğru adımları atamıyor.. 

Allah bu millete dert keder vermesin..

Ülkemizde hatırladığım kadarı ile İhlas finans ile başlayan ve ardından mantar sürüsü gibi devamı gelen,yıllar geçtikçe her türlü evrilen ve son gelen güncelleme ile para ödemek yerine para biriktirme yöntemleri sistemi ile necip milletimize fayda sağlayan faydalı sistem.

Bu sistemden faydalanmış ve ilk talihlisi olarak yazıyorum


Yaa özel bankalardan daha yüksek kar payı veya nam-ı diğer faiz alan bu kurumlar tam anlamıyla iki yüzlü şeytanlar.. Bende paramı bu kurumlarda tutuyorum ama ödemeler ve transferlerde herhangi bir ücret almıyorlar ayrıca diğer bankalar gibi ticaret olarak faiz hedeflemesi yapmıyorlar malum sektörlere yatırım yapıp kredilerde ürünü alıp kredi sahibine satıyorlar falan deyip biraz kendimizi avutuyoruz ama ben hiç bir koşulda kredi kartı, kar payı beklentisi vs. içine girip bir getiri beklemiyorum..

Açık söylemek gerekirse milleti faize yönlendiren kurumlar bunlar.. 

Daha dezavantajlı koşullar ortaya koyarak milletin hassasiyetlerinin üzerine plan kuran İslami finans sistemine akredite olamamış sözde faizsiz kurumlar.. ve işin ilginç yanı bunların birçoğunda Arap Suud ailesinin ve diğer Arap ülkelerinin ki şu sıra birçoğu bize düşman ama bu kurumlarda ortaklığı var.. 

Türkiye'deki sözde İslami bankalar yani katılım bankaları dünya İslami finans sistemine akredite olamamış ama adları faizsiz ve islami finans diye geçiyor..

Halbuki baktığında kay payı dağıtıyorlar bunun adı özel banka dilinde "faiz" ve bu bankaların kar marjları çok daha yüksek ve düşük kar payları dağıtıyorlar...

Ayrıca kredi kullandığın zaman da diğer özel bankalardan daha yüksek faiz alıyorlar.. 

Hakikaten nasıl bu kadar vicdansız oluyorlar anlamıyorum... sonra bu iş bilmez istemleri üreten ve işletenler yüzünden İslama laf ediyorlar.. 

Kimse İslama helal getiremez de hiç bir yaratılmışın buna hakkı da yok haddi de yok.. 

Vay tatava gündem yapmış.. 

Az önce sayfayı inceledim.. çok başarılı buldum.. gomeed.com u bu pandemi döneminde ek iş fırsatı olarak değerlendirebilirim. zaten piyasa işsizlikten kan ağlıyor bari ekstra bişeylerle ilgilenelim.. ticaret her zaman iyidir..

1 2 3 4 57 8 915