Neler oluyor

Ekonomi#

Yeni bir e-ticaret platformu keşfettim. Letgo'ya benzer ve fazlalıkları olan bireysel kullanıcılar için iş modeli olarakta kullanılabilecek bir uygulama.. en kısa sürede üye olup hakkını vermek istiyorum.. 

Kısaca bilgi vermek gerekirse

gomeed.com 50 kişilik bir ekibin 12 yıllık Ar-Ge çalışması ile geliştirildi. Alıcı, satıcı ve aracıları bir araya getirmek amacı ile oluşturulan ilk dijital satış platformudur. Aracılar için belirlenen “meed” adı verilen hizmet bedelleri ile satıcı ve alıcılar ürünleri için Aracı Satış Danışmanları’ndan aracılık talep edebilir. Bu sistemde “meed” payını ilanı veren satıcılar belirlemektedir.

Aracı ve satış hizmetleri sunan gomeed.com, bireysel ve kurumsal üyeler için aracılı satış platformudur. Bu platforma ücretsiz olarak üye olabilirsiniz ve sınırsız sayıda ilan oluşturabilirsiniz. Satış yapmak için ilan verme veya alım yapmak için talep ilanı oluşturma işlemlerinizi ücretsiz yapabilirsiniz.

Dijital satış platformunda ayrıca bireysel ya da kurumsal olarak Aracı Satış Danışmanı da olabilirsiniz. Sat-Sattır modeli ile hem kendi ürünlerinizi hem de aracılık yaptığınız ürünleri ya da hizmetleri satabilirsiniz.

Ayrıca DÜNYA'NIN İLK ÖDÜLLÜ İLAN SİTESİ


Hayatın çarkları arasında ezilmeye başlamanın hikayesidir çocuk işçiler,
Kimi zaman bir trafik lambasında selpak satarlar, kimi zaman bir dükkanda çırak olur, kimi zaman meslek öğrensin diye sanayi sitelerinde yağ pas içinde boğuşurlar.
Nasıl dünyadaki savaşlar, kıtlıklar, varlıklar, yokluklar, hastalıklar her zaman en başta çocukları etkiliyorsa İŞÇİLİK kavramında da en başta ve en çok etkilenen maalesef çocuklar oluyor.
İsim olarak ne kadar şirin, temiz iş yapan ekmeğini güzel kazanan gibi görünsede ÇOCUK İŞÇİ kavramı dünden yarına tüm dünyanın kanayan yarası olacaktır.
Şartlarını ne kadar iyileştirirseniz iyileştirin çocuk işçiler var olduğu sürece bu yara kanamaya devam edecektir.
Okutamamanın tek çıkar yoludur çocuk işçilik,
Eğitim, eğitim, eğitim diye ısrarla ülkemizde seslendirilen kavramın gerçeğe dönüşmesi çocuk işçiliğini kesin kez ortadan kaldıracak tek formüldür.

Kapital dünyanın düzeni bunu gerektiriyor.. temel amaç belli bir kitleyi yoksul kılmak ve bir çok şeye mecbur bırakıp kullanıma müsait insan kitleleri var etmek..

Diğer bir konuda kapital ve sömürü düzenine üniversiteler aracılığı ile donanımlı askerler yetiştirmek ( son dönemde bazı gençler durumun farkına vararak daha özgün meslekler türetmeye başladı ) 

Dünyanın yoksul bölgeleri ise her aile ferdi gibi küçük yaşlarda çocuklarda hem kendi gelecek kaygıları hem de aileye destek olmak amacıyla zor şartlarda ve tehlikeli işlerde  çalışmak zorunda kalmakta..

İşçinin evrim geçirmeye başladığı noktadır çocuk işçiler,
Çıraklık ile başlayan kalfalık ile devam eden, İşçilik ile son bulan kısa çalışma hayatlarında en zorlu işleri öğrenirler.
Kimi zaman bir sanayide karşımıza çıkar, kimi zaman bir markette, kimi zaman bir kağıt toplayıcısı arabasını zorla çekerken...
Dünyada insanoğlunun var olduğu andan itibaren var olan çocuk işçiler dünya yok olana kadarda var olacaktır...

Dünyanın kanayan yarasıdır çocuk işçiler,
İnsanlığın varoluşundan bugüne kadar olan her dönemde mutlaka karşımıza çıkan kanayan bir yara.
Ne dünün hükümetleri ne de yarın işbaşına gelecekler bunun çözümünü üretemeyeceklerdir,
Eğer bir tarım, Sanayi veya Teknoloji ülkesiyseniz mutlaka var olacaktır çocuk işçileriniz.
Ülkemizde Anadolu'da çiftçilik yapıyorsanız çocuğunuzu tarlada çalıştırmak zorundasınız, Esnafsanız yanınızda çalıştırmak zorundasınız, Sizin için bir iş yapmasını ve eve katkıda bulunmasını istiyorsanız mutlak bir ustanın yanına çırak olarak vermek zorundasınız.
Dünya üzerinde hangi iş ile ilgili var olursanız olun çocuk işçilerin olmadığı bir düzen asla olmayacaktır,
Düzenlerin yapabileceği tek şey şartlarını iyileştirip, eğitimlerini aksatmadan, güvenlik anlamında kazalardan en fazla muhafaza eden bir sistem inşa edebilmek olmalıdır.
Okumamanın karşılığı çocuk işçiliktir, bunu değiştirmek ise ne dün mümkündür, ne bugün ne yarın...

Tüm dünyanın kanayan yarası,

Düşünsenize her ülke istisnasız geleceğimizi çocuklara bırakacağız diye ahkam kessin ve buna nazaran tüm dünyada çocuk işçi sayısı son verilere göre 152 Milyonu geçsin.

Her zaman  olduğu gibi büyükler konuşur çocuklar hayal eder ama hayaller hep yalan olur.

Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk'ü rahmet ile anıyoruz.Dünya çocuklarını bilmem ama bu ülke çocuklarına ta o zamanlar değer verip en azından bir bayram bıraktığı için.

Dünya üzerinde ki çocuk işçiler, ailelerinin geçimine katkıda bulunmak için, kayıt dışı koşullarda, çok az bir ücret karşılığında, çoğu zaman tehlikeli işlerde, saatlerce çalışırlar. Çalışma koşulları; bu çocukların okula gitmelerine, akranlarıyla vakit geçirmelerine, oyun oynamalarına ve boş zamanlarını değerlendirmelerine de engel olmaktadır. 

Ayrıca çocukların doğal gelişimleri sekteye uğradığından yetişkinlik dönemlerinin temeli doğru atılamıyor ve psikolojik olarak sorunlu bireyler olarak yetişiyorlar, aralarında çok yetenekli ve hayatın hakkını veren çok istisnalar olmakla birlikte çok çok az sayıda çocuk başarılar elde edebiliyor. 

Ayrıca çocuk işçiliği, çocukların zihinsel, sosyal, fiziksel ve psikolojik gelişimini olumsuz yönde etkiler.   

Dünyada 64 milyonu kız, 88 milyonu erkek çocuğu olmak üzere toplam 152 milyon çocuk, diğer bir deyişle her 10 çocuktan biri, halihazırda çocuk işçi olarak çalışıyor. Bu çocukların yaklaşık yarısı ise sağlıklarını ve gelişimlerini etkileyen tehlikeli işlerde çalışıyor ve sayıları 73 milyonu buluyor. 

Türkiye özelinde ele alınırsa, yoksul ailelerin çocukları çok erken yaşlarda çalışmaya ve zor hayat şartlarına ayak uydurmak zorunda kalıyorlar.. 

Bir atölyede çalışan, veya ayakkabı boyacılığı yapan, su ve simit satan, veya dilendirilen yüzbinlerce çocuk var sokaklarda.. 

Bu gerçekle yüzleşmeli ve yerel yönetimler bu konuda konunun çözümü ve farkındalık esaslı çalışmalar yapılmalı..  

Artık dünya eskisi gibi olmayacak.

Corona salgını tüm dünya da hem toplumları hem de ekonomik parametreleri değiştirdi.

Zannımca yakın zamanda ekonomide bir çok alanda somut ortamlardan dijital dünyaya geçiş hızlanacak. Ve tabi ki e-ticaret hacimleri dünyanın her yerinde büyüyecek.

Sadece şuan dünyanın en büyük şirketi durumundaki Amazon bu pandemi döneminde 30 milyar dolardan fazla gelir elde etti.

Türkiye ve Avrupada son yapılan analizlere göre e-ticarette kurum bazlı büyümeler, %10 ila %70 arası olan ve pazarın hızla büyüdüğü bir dönemin içindeyiz.

Hatta bu dönemde işsiz kalan ve evde oturmaktan başka çaresi olmayan yüzlerce insan internetten ne satabilirimi araştırdığını ve aksiyon alanları da görmekteyiz. şahsen ben bile neler satabileceğimle ilgili kafa yormadım değil.

Son olarak ülkemizde e-ticaretin geleceği çok parlak olduğunu söyleyebilirim.. yeter ki niyet kötü olmasın. 

Türkiye ile Katar Devleti’nin yatırım fonu , Borsa İstanbul'da yüzde 10'luk hissenin alımına ilişkin anlaşma imzaladı. 

Katar Devleti’nin yatırım fonu olan QIA’ya devredilecek paylardan sonra Varlık Fonu, Borsa İstanbul’un yüzde 80,6’lık payını elinde bulundurmaya devam edecek.

Varlık Fonu elinde ülkenin tüm kritik kurumlarını bulunduruyor ve iktidar bu kurumların hisselerini yabancılara satıyor.. 

Katar daha birçok önemli kurumun peşinde, bakalım nereye gidecek bu satın almalar... 

Ama pandemi döneminin geneline bakıldığında 28 milyar dolar kar etmiş şirketi.. ve bu 1,5 ay önceki veri.. şimdi 30 milyar dolar olmuştur

Bir devlet düşünün vatandaşını soymak ve sömürmek için var olsun.. 

Alınan adaletsiz vergiler yüzünden vatandaşın cebinden hak edilmeyen milyarlarca TL yi al ve yandaşlarına verdiğin garantili projelere aktar ve dolaylı olarak oradan da hükümet mensuplarının ceplerini doldursun..

Ülkemize gelen İphone 12 pro max  marka telefonun yurda giriş fiyatı 7430 tl, KDV-ÖTV-TRT payı ve Kültür bakanlığı payı olmak üzere toplamda 7180 tl vergi alınır, birde Apple'ın karını ekleyince (2389 tl) ürünü fiyatı 16.999 TL ye çıkıyor.. yani ham maliyet yani giriş fiyatı artı firma karı toplamı 9.819 TL ortalama toplamda  %20-25 vergi olsa ürünün fiyatı en fazla 12bin veya 12.500 TL olacakken 17bin TL gibi bir rakamla insanların cebinden 4-5 bin tl ye göz diken bir anlayış var karşımızda, sonra kimse kusura bakmasın bu devlet var olsun demem.. 

Saçma sapan bir vergilendirme, tabi siyasi irade baktı bedavadan kaynak geliyor millette mala bağlamış, bundan güzel kaynak mı var deyip, bu kaynakları yandaşlara aktaracak bir dünya proje yaptı sonra da #çalıyor ama çalışıyor da deniyor

Berat Albayrak istifa edince dün gün içinde 7.80 seviyelerine kadar inen dolar bugün şu saatlerde 8.25 seviyelerine çıktı. demek ki birinin istifası her şeyi düzeltmez esas veri Merkez Bankasının reel durumu ve maalesef negatif durumda.. 

Yani doların düşmesi güven endeksinin yükselmesine ve merkez bankasının reel rasyolarının düzelmesine bağlı.

Akademisyenler tarafından oluşturulan Enflasyon Araştırma Grubu

Geçenlerde haberlerde gördüğüm ENAG diye bir araştırma grubu dikkatimi çekti

Akademisyenler tarafından oluşturulan Enflasyon Araştırma Grubu’nun (ENAG) yayınladığı verilere göre eylülde enflasyon yüzde 3.61 seviyesinde ancak TÜİK’in açıkladığı veri ise yüzde 0.97 ile gerçek ve güvenilir olmaktan bayağı uzakta. 

Ekim de ise durum biraz daha gerçekçi kabul edildi.. TÜİK'in verilere göre ekim ayı enflasyonu yüzde 2,13 oldu. Öte yandan Enflasyon Araştırma Grubu'nun (ENAG) açıkladığı Ekim ayı enflasyon oranı ise aylık yüzde 2,56.

Muhtemelen bu grubun varlığından haberdar olan ekonomi yönetimi bir tık daha reel rakamlar paylaşmaya karar verdi.. ama umarım yakında bu grubu dağıtmazlar..


Dolar 8,5 TL'yi gördü hatta geçti şuan 8,45 seviyesinde bakalım bu yıl enflasyon kaç açıklanacak..

Millet dolar 8.40'ı gördü ve tüm zamanların rekorunu bir daha kırmış oldu. Ama sorun yok damat önemsemiyor bu konuyu

Yani Azerbaycan Avrupaya 70 dolara sattığı gazı gelip 210 dolara Türkiye ye teklif etmez.. teklif Türk yönetiminden gitmiştir ki aradan yüksek komisyon almak için.. ve çok büyük ihtimal Botaş yönetimi ve siyasi iradenin cebine giriyordur milyarlarca dolar.. 

Korkunç bir vurgun ile karşı karşıyayız. ve sadece bir tek bu kalem bile milyar dolar yaptığını düşünürsek. bunun dışında hangi faturalandırılan kalemlere neler yansıyor siz düşünün.

Dünya’da doğalgaz ucuz! Sadece Türkiye’de fahiş pahalı! Çünkü Ruslar 1000 metreküpünü Avrupa’ya 70 dolara Türkiye’ye 190 dolara satıyor. Ve kardeşimiz Azerbaycan ise Avrupa’ya 70 dolara sattığını bize 210 dolara satıyor! 

Yani Rus’u da Azeri’si de bizi kazıklıyor!  yada birileri cebine komisyon indiriyor, 

soru; kim bunlar?  :)))  biliyoruuuumm..

Valla helal olsun.. son dönemde aldığın en iyi ekonomi haberi, Antep ilimiz 9 ayda 1.3 milyar dolarlık halı ihracatı yapmış yıl sonuna kadar rakamın 1.5 milyar doları geçeceğini düşünüyorum.. haydi rast gele

ve an itibari ile dolar 8.30 oldu

Damat bakanımız için kur çok önemli değil ama halka çoook büyük bir zam dalgası olarak yansımaya başladı bile.. daha geçen ay 350 tl olan bir ayakkabı dün batım 425 tl olmuş.. 

Döviz kurlarına gelecek olursak, dolar güne 8.17 ile başladı ama şuan 8.23 TL oldu..  yeni rekor geldi ve maalesef yenileri de yolda gibi.. bakalım neler göreceğiz daha.. 

Bim zaten yabancı olmasa bile bir dünya ithal ürün satan bir parekende grubu, ayrıca yerli üreticileri hiiiç destekleme gereği görmüyor ve hatta milli olduğunu idda eden güruha yakın dursa da milli bir duruş sergilemiyor.. 

Ancak bir kaç dönemdir Mısır ve Fas ile yaşanan siyasi sürtüşmelere binaen BİM o ülkelerde ki iştiraklerini gözden geçirmeye karar vermiş. ki muhtemelen yabancı ortakları izin verirse tabi.. Ayrıca bu ülkelerdeki maddi bilançosu BİM'in toplam cirosunun %6,3 nü oluşturuyormuş. 

Dolarda ki yukarı yönlü dalgalanmanın önüne geçilemiyor..

iç piyasa daki döviz darlığı, merkez bankasında ki rezervin negatif olması ve pandemi sürecinin dış ticareti ve turizmi olumsuz etkilemesi, içerideki israf politikaları ile birleşimce durum karamsar ve hatta yıkım boyutunda.. birde yandaşlara aktarılan uçsuz bucaksız kaynakları da ekleyince büyüüüük bir zam dalgasının kapıda olduğu düşünülüyor..

Allah bu millete acısın ama nasıl yönetilmek istersen rab sana onu reva görür.. bizi yönetenleri seçenler bunu düşünsünler.. 

Ayakkabı piyasasına bakıyorum da.. insanlar tabi ki kalite düzeyi yüksek ayakkabıları tercih ediyor..

iç piyasa da bazı firmalar var, üretim de yapıyor ancak maalesef kalite düzeyleri düşük.. şimdi bakıyorum, Çinli alibaba sayfasında milyon adet model var.. abi adamlar yapıyor biz neden yapamıyoruz.. neticede Aya gitmelerini istemiyoruz.. adam gibi ayakkabılar üretsinler.. arabaymış ne gerek var

Bir süre önce notere vekalet vermeye gittik. Bir işlem için kardeşim ve babanım vekaletini bir avukata verdik.  ekonomik olsun diye ikisini tek evrakta yazdırdık. Ancak toplamda 6-7 dakika süren işlem için 327 TL aldılar. 

Harç 92 TL, değerli kağıt 66 TL, noter ücreti 27.60 TL, ve yazı ücreti ki onu zaten ben verdim sadece isimleri ekledi ve 116.06 TL ücret yansıtıldı. 

Bu milletin işi aşını emeğini verip noterleri zengin etmek mi? Bir de ayrı ayrı alınsa herhalde 500 LR derlerdi... Anlamadığım şey noter ücreti sadece 27.60 TL iken harç nedir veya neden bu kadar yüksektir, değerli kağıt deyip nasıl 66 TL istenir. Bu kağıt bana bir kazanç sağlamıyor ki neden değerli sayılsın. Ama en komik ve en gereksiz kalem sanırım yazı ücreti o nedir abi, zaten yazı taslağını ben getirdim hiçbir emek yok ortada. Ama hakkımı helal etmiyorum bunu fırsata çevirip milleti dolandırmalarını da protesto ediyor yazıklar olsun diyorum. Noterler çok iyi gelir grubuna dahil meslek erbapları bu mesleğin bir uygun tarifesi yok mu. Yoksa denetimsizlikten başıboş kalmış ve keyfimi davranıyorlar. Hiç ümidim yok ama umarım ilgili kurumlar ve Noterler Birliği konuya el atar. Şikayetim Üsküdar 8. Noterliği içindi...

14 5 68 9 1015