Neler oluyor

Ekonomi#

Benzin de ikinci büyük indirimi

benzinin litre fiyatında 51 kuruş daha indirime gidildi.  İndirim bu gece yarısından itibaren geçerli olacak.

Düşen petrol fiyatlarına paralel olarak akaryakıt fiyatlarında 10 Mart'ta indirim yapılmıştı. Pompa fiyatlarına yansıyacak şekilde; benzinin litre fiyatı 60, motorinin ise 56 kuruş düşmüştü.

Bir hafta içerisinde benzinin litre fiyatı 1,11 lira düşüş gerçekleşmiş oldu. İndirimle birlikte Ankara'da ortalama 6,13 liradan satılan benzinin litre fiyatı 5,62 lira olacak. Benzinin litresi İstanbul'da 6,04'dan 5,53 liraya, İzmir'de ise 6,14 liradan 5,63 liraya inecek.

İstanbul Tic. Odası Başkanı Avdagiç, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) vakalarının görülmesinin ardından bazı ürünlerdeki talep artışına binaen, "Depolarımızda yeteri kadar ürün stoğu mevcut ve üretimde de hiçbir sıkıntı yok." dedi. 

yani yine tekrar edelim, bir toplumun ahlakı toplu olarak yaşanan veya yaşanacak felaketlerden sonra ortaya çıkıyor, yaşanan deprem sonrası kiraların artması ve her ramazan ayı ürün fiyatlarında ki artış bu ahlaksızlığın tam göstergesi. 

Bir haber spikerinin dediği gibi "namaz 5 vakit ama ahlak 24 saat" olmalı.. sözde müslüman olmayın.. 

Bakanlık sonunda harekete geçti, ve fırsatçılık yapan esnafın peşinde..

vatandaşlar için bir ihbar numarası oluşturuldu ve eğer bir ürünün fiyatının corona süreci içinde anolmal derecede arttığını düşünüyorsanız aşağıdaki whatsap hattından arayıp şikayette bulunabilirsiniz. ama ilgili ürünün fiyat bilgisinin bulunduğu etiketin resmini çekmeyi unutmayın..

 whatsap hattı:  0501 174 0174

Devletleri yöneten emperyal güçler bizi hükümetimiz aracılığıyla sömürmeye devam ediyor..

Benzinin 60 dolar ve üstü seviyesinde iken vergi yükü %68 diyolardı.. şuan benzin 33 dolara düştü vergi yükü muhtemelen %80 i geçti ama sadece 0,60 krş düştü.. siz buna adaletmi diyorsunuz.. 

#benzin 3 tl olmalı...

Bu düşüşler ve dalgalanmalar sonucu dünyanın en zengin 500 insanının serveti toplam 238.5 milyar dolar eridi. 

Bu düşüşten en büyük kayıpla çıkan isimlerinden biri Jeff  Bezos  oldu. Bezos'un 118 milyar dolar olan kişisel serveti 112 milyar dolara geriledi.. :))) hala çok parası var..

Online alışveriş platformu Amazon’un kurucusu ve CEO’su olan Jeff Bezos küresel piyasalardaki dalgalanma ve coronovirüs'ten en ok etkilenen insan oldu. Dünyanın en zengin insanı unvanına sahip olan Bezos'un serveti bir günde 5.6 milyar dolar  (yaklaşık 35 milyar TL)  azaldı.

Corona virüs nedeniyle dalgalanan küresel piyasalarda bir kötü haber de Lübnan'dan. Temerrüde düşen ve bugün vadesi dolan 1,2 milyar dolarlık borç ödemesini yapamayacağını duyurdu. 

Lübnan'ın tarihinde ilk kez temerrüde düşeceğini bildiren  Lübnan Başbakanı Hassan Diyab, ülkesindeki kamu borcunun 90 milyar doları aştığını kaydetti.

Borçlarını yeniden yapılandırmaya çalışacak olan Lübnan'ın nisan ayında 2 milyar 700 milyon dolarlık bir eurobond tahvili senedi ödemesi daha var.

Son bir kaç gündür petrol fiyatlarında ki sert düşüş ve görülen dip noktadan sonra Altın 2012 aralık ayından bu yana en yüksek seviyesi olan 1700 doları aştı. Gram altın şu sıralar (09.03.2020 / 11:00 ) 331,53 lira, çeyrek altın 542,21 lira ve Cumhuriyet altını 2,241 liradan işlem görüyor. 

Gelde evlen :)


Dünya ekonomisine yön veren ülkelerin dünya ekonomisindeki rollerini arttırma yarışı ediyor. Konjonktürel, küresel ve yerel gelişmelere bağlı yaşanan değişim ve dalgalanmalara rağmen gelişmekte olan ülkelerin, dünya ekonomisindeki payını artırmaya devam ettiğini görüyoruz. 

Gelişmekte olan ekonomiler, dünya genelinde yaratılan gelir içerisinde payların artırmayı sürdürürken uzun vadeli küresel ekonomik gücün belirli gelişmiş ekonomilerden uzaklaşması 2050’ye kadar olan dönemde devam edecek gibi gözüküyor. Bu bağlamda ekonomistlerin, ülkelerin 2050’de ekonomik büyüklüklere dair öngörüleri aşağıda ki şekilde sıralanmıştır.

Ayrıca E7 ülkeleri dışında Kolombiya, Vietnam, Nijerya  gibi yeni gelişmekte olan ülkeler de hızlı büyüme potansiyelleri ile dikkat çekiyor.

2015 yılında ekonomik büyüklük olarak G7 ülkelerini yakalayan E7 ülkelerinin 2040 yılında G7 ülkelerinin iki katı büyüklüğüne ulaşması öngörülüyür

Gerekli adımların atılacağı varsayımı ile Türkiye’nin potansiyeli parlak bir geleceğe işaret ediyor. Cari fiyatlarla hesaplanan milli gelir ile şu anda dünyanı 17. büyük ekonomisi olan Türkiye’nin 2050 yılına kadar ilk 10'u zorlayacak noktaya gelmesi mümkün görünüyor.

Türk şirketlerinin CEO’ları şuan da ülkedeki siyasal ve sosyal dalgalanmalarda ekonomik büyüme beklentilerinde düşüşe işaret etse de. Zorlu bir yılı geride bırakan Türkiye, ekonomik performans açısından durağan bir yıl geçirse de belirsizliklerin sona erdiği ve gerekli yapısal reformların hayata geçirildiği bir ortamda geleceğinin parlak olduğunu ortaya konuyor. Türkiye, avantajlı nüfus yapısı ve coğrafi konumu sayesinde uzun dönemde önemli iş fırsatları sunabilir. Avrupa’daki en hızlı büyüme potansiyeli ile Türkiye’deki geçici zorlukları aşan ve sabırlı davranan yatırımcılar uzun vadede önemli kazançlar elde edebilir.

Bölgemizdeki sıkıntılı jeopolitik unsurlara rağmen ekonomik büyüme, markalaşma ve endüstriyel yatırım hedeflerine sıkı sıkı tutunarak büyük adımlar atmalıyız.

Şimdi 2019  dan 2050 ye öngörülen değişimi görelim; 

             2019  /  2050 

            USE 1  1 China 

          China 2  2 India

          Japan 3  3 US 

      Germany 4  4 Indonesia 

                UK 5  5 Brazil 

          France 6  6 Russia 

               İndia 7  7 Mexico

                İtaly 8  8 Japan

             Brazil 9  9 Germany

shout Korea 10  10 UK 


Piyasanın lokomotivi konumunda olan konut piyasasında tablo vahim durumda..  Satışlar hızla düşüyor. Fiyatlarda yükseliş enflasyonun altında kaldı. Sektör temsilcileri işlerin durma noktasına geldiğini söylüyor..

Tarım ve Hayvancılıkta durum zaten sonra 20 yıldır hep geriye bir gidiş var.. tarım ve hayvancılıktaki ithalat ve piyasa fiyatları kötü tabloyu ortaya koyuyor.. 

Birde hükümetinde arada bir dillendirdiği katmadeğerli üretim konusunda da önemli bir parametre nitelikli personel ama onları üretecek nitelikteki personellerin büyük bir kısmı yurt dışına göçüyor.. 

Ayrıca dünyada ki salgın nedeniyle üretim ve ara malı konusunda yakında bir darlık yaşanacağı düşünülüyor tabi bazı sektörlerde Türkiye Çin'in alternatif piyasalarından biri olduğundan geçici bir süre üretim piyasasında görece bir artış yaşanabileceği konuşuluyor. ancak yinede ülkemizde üretim planlama ve kapasitesi yapısal reformlarla düzenlenmeli ve piyasa rahatlatılmalı.. yoksa daha sıkıntılı günler yaşayacağımız aşikar.. 


Gösteriş olsun diye dikilen yapılar kısa zaman içinde unutulmaya mahkumdur.Tıpkı Ataşehir Mimar Sinan Camii gibi.!

Son günlerde malum konuşlan bir konu "bekarlık vergisi" bir kere insan haklarına aykırı bir durum çünkü bazı insanlar gerçekten evlenmek istemez çünkü yaşadığı deneyimler onu soğutmuş ve bir kadını sevmeden evlenip onu üzmek istememesi olabilir.. 

Ayrıca tamamiyle maddi sorunlar ve güvensizlik olaiblir..

Sonrasında malum adetler gelenekler diyip bir ev fiyatına düğün yapan yada sartları zorlayıp 4  5 sene sadece borç ödeyecekleri bir tablo yaratırlar kendilerine özellikle görgüsüzlük boyutuna gelmiş genç kız ve onları çok sevdiklerini iddaa eden ailelerin istekleri.. 

Şimdi burdan "ama hayatımızda bir kere evleniyoruz oda eksik mi olsun" dediklerini duyar gibiyim..

Ah be ablacım bunlar hep tuzak diyesim var ama anlamaycaksın.. yani hakkaten gelenek kısmını hiç düşünmüyorum çünkü çoook önemsiz ancak elinizi vicdanınıza koyun yani millet erkek kız fark etmez evlenmeden önce 2  3 yıl birikim yapar ne bilim çeyiz hazırlanır sonra düğün dönemi birbirinden gereksiz bir dünya harcama ile en az 2  3 yıl daha ki daha da uzun olabilir önemli miktarda borç ödersiniz ve hayatınızın en güzel günleri hep sıkıntı içinde geçer.. 

Osmanlıda bu vergi varmış vs.. abi zaman o zaman mı.. peki o zaman devlette bu toplayacağı vergiyi yeni evlenenlere faizsiz bir şekilde başvuru yapan herkese vermek kaidesi ile vereceğini bildirsin o zaman sorun yok derim ama merkez bankasının kaynaklarını savurgan bir eda ile tüketen bir hükümet hiç güven vermiyor açıkçası...

Tabi bu durum ülkenin genel politikaları ve ekonomisiyle de ilgili.. eğer ortan güvenli değilse ve adalet aksarsa insanlar evlenmekten ve bu güvensiz ve adil olmayan ortamda birinin sorumluluğunu almak ve bu düzenin ortasında çocuk sahibi olmak istemez.. 

Ama bu düzeni işletenler kendilerine yakın olanlara durmadan üremeleri konusunda telkinlerde bulunur..

Doğal gazı Rusya’dan, Avrupa’nın aldığının 2 katına alıyoruz. Rusya neden bize 2 katı fiyat kazığı yaptı? Dost olup, himayelerine girmenin bedeli mi? Yoksa aradaki fiyat farkının sebebi komisyon alan birileri mi? bence tamda bu birileri muhteşem zengin oldu ve bedelini bu halka ödetiyor.. 

Tabi muhtemelen enerji anlaşmalarının çocuğu damat berat paşa yaptığından mutlaka bu konu ile ilgili bilgisi vardır..

Kamunun gururla anlattığı ve yap işlet devret modeli kapsamında limak vs.. grubuna verilmiş. Garanti geçiş sayısı yakalanamadığı içinde geçen yıl hazineden vatandaş için harcanması gereken 500 milyon doları adamara vermişler.. 

Yazıklar olsun..adaletiniz bu işte.

Merkez bankamızın toplam rezervi yaklaşık 102 milyar dolara geriledi. tabi bunun ne kadarı döviz ne kadarı altın ne adarı tahvil bilmiyoruz. 

Almanya'da toplam istihdam, geçen yıl 45,3 milyona ulaşarak 29 yılın en yüksek seviyesini gördü. Yükselişte inşaat ve hizmet sektörü başı çekiyor.

Almanya'da toplam istihdam, 2019'da 45,3 milyon kişiye yükseldi. Böylece Doğu ve Batı Almanya'nın birleştiği 1990 yılından sonra en yüksek rakama ulaşılmış oldu.

Arındırılmamış rakamlarla ele alındığında ülkede işsizlik, geçen yıl yüzde 3,2’den yüzde 3’e geriledi. İşsiz sayısı geçen yıl 96 bin azalarak 1,37 milyonun altına geriledi.

başka bir kaynakta 11.84 olarak açıklandı. hangisi doğru.. 

Gerçi ne fark eder ikiside doğru değil.. devletler ki özellikle bizim gibi olanlar her zaman daha düşük açıklar. 

Piyasanın reel enflasyonu en az %20 nin üzerinde olduğunu düşünüyorum ki mutfakta bu oran daha fazladır..

Enflasyon kasım ayında bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 10.56 arttı. 

Ekim ayına göre enflasyon yüzde 0.38 yükseldi. Yüzde 16.65'lik fiyat artışı ile en fazla pahalanan ürün domates olurken fiyatı en fazla azalan ürün yüzde 31.49'luk fiyat düşüşü ile portakal oldu. 

Yıllık enflasyon yüzde 8.55'le ekim ayında tek haneye inmişti, enflasyon böylece tekrar çift haneye yükselmiş oldu.

Asgari ücretliye % 15 zam yapanlar şimdide Market poşetine zam yaptı hem de %20 ! Geçen yılın başından beri parayla satılan marketlerdeki alışveriş poşetine yüzde 20 oranında zam geldi. 25 kuruşluk poşetler 1 Ocak itibariyle artık 30 kuruşa satılacak dendi ancak az önce bakan yardımcısı sanırım çark etti ve zam falan yok deyip eynen devam dedi.. bakalım ne olacak

Az önce bir alış-veriş yapıldı muhtevası önemli değil. ama giderken dedik ki bize 200 tl yeter ama ne mümkün herşey nasıl pahallı, aydan aya herşey değişiyor ve bir önceki ay ile sonra ki ayı net olarak ayırabiliyorsun. ekonomi kötü evet iyi yönetilmediği aşikar, balık baştan kokar misali en yukarıdan başlarsak aşağıya indikçe bakanlar müsteşarlar ekonominin yiğen akraba kurmayları vs. bir dünya iş bilmez.. 

Ancak birde piyasa ahlakı denen bir olgu var ki. biz bu hikayelerle büyüdük. osmanlının ve müslümanların bu konudaki hassasiyeti ortada ancak şuan Türkiye'de piyasa ahlakı diye bırakın bir olguyu öyle bir onu artık yok. herkes tamamiyle kendi menfaati ve kendi çıkarı neyse ona göre durum alıyor. yok bir firma batmış onlarca insan aç kalmış. üke satılmış veya batmış umurunda olmaz. 

Bakın çinin uygur türklerine yaptığı zulüm ortada ama bizim üç kuruşluk tüccarlarımız çinliler başta istanbul ve anadolunun belirli kıyı şehirlerinde milyarlarca dolarlık konut ve arazi almak için yöntemler geliştirirken, çinin yaptığı tüm pisliği unutup kendi cebini düşünen sahtekarlar onlara danışmanlık vermeye başlamış. 

Nerden geldik buraya piyasa ahlakından evet; üç kuruşluk malı on liraya satma yeteneği sanırım bizim tüccarlarda alışkanlık haline gelmiş. 

devletim açıklasığı %9 enflasyon kesinlikle gerçeği yansıtmıyor ve 200 tl yerine 340 tl harcanmış tabi fazladan şeylerde alınmış ama kabaca düşünüldüğünde reel enflasyonun %30 a yakın olduğunu tahmin ediyoruz.. 


Köye dönmeyi taahhüt eden gençlere, Tarım ve Orman Bakanlığı'ndan 100 bin lira hibe desteği

Tarım ve Orman Bakanlığı, kırsal kalkınmaya katkı vermek, köyden kente göçü önlemek ve eğitimli girişimcileri desteklemek için başlattığı projede, kırsal alanda yaşama taahhütü veren gençlere 100 bin lira hibe desteği verecekmiş. ve başvuruluar başlamış...

Şimdi işi kanal istanbula bağlayalım :)) burada ve büyük şehirlerde yaşayan işsiz ve düşük gelirli aileleri bir miktar para ile köylere dönmeyi teşvik edecek neden çünkü gidenlerden boşalan yeri paralı ve zengin araplara ve başka yabancılara satmak istiyorlar. 

neyse başımızda iyi niyetli ve güçlü bir devlet varsa yabancıdan korkmaya gerek yok ancak ihanet içinde birileri varsa o yabancılar gün gelir burası bizim toprağımız der. örnek filistin-israil. 

Türkiye de yurt içi yerleşiklerin USD mevduatı 200milyar dolara yaklaştı. Dolar Kamu bankaları sattığı için düşerken millet aldığı için yükseliyor, artık kim kazanırsa.

Üçüncü köprünün maliyeti 127 kilometre yolla birlikte 2.3 milyar dolar. 

2026’de konsorsiyuma ödenecek para ne kadar? Geçiş ücretleri artı garantiler dahil 10 milyar dolar. 

Böyle bir kazanç nerede var. nasıl bir keyfilik ve hukuksuzluktur anlatamıyorum.

valla aynı şartlarda bana da versinler ihaleyi bende yaparım ne var ki. yoldan geçen herhangi bir salakta aynı projenin altından kalkar bence. 

zaten konu bu milletin cebine giren üç kuruş parayı nasıl geri toplarız ve onları yurtdışındaki efendilerimize nasıl ulaştırırız olunca bu iktidarın eline su döken bulunmaz. bu konuda hep zirvede kalacaklar.. 

Sarayın günlük harcamasını es geçmeyelim lütfen 

Sayıştay'ın açıkladığı rapora göre başlangıç ödeneği 845 milyon lira olan Cumhurbaşkanlığı, yıl içinde 1 milyar 648 milyon 678 bin lira bütçe kullandı, aylık harcama 137 milyon, günlük harcama 4.5 milyon lirayı aştı. ki bunu sayıştay söylüyor yani başkan ne isterse onu yazıyordur. 

muhtemelen günde 4.5 milyon olan gider sanırım 8-10 milyona yakındır ve örtülü ödenek hariç..


Cumhur başkanlığı kararnamesiyle 50 milyon dolara satılan tank-palet fabrikası ve sonrasında da 80 milyon tl lik özel zırhlı araç temini şimdide yetmezmiş gibi İslam İşbirliği Teşkilatı toplantısına katılım sonucunda sadece 3 günde  4.5 milyon tl harcanmış. hemde dışarıdan hizmet alımı gerçekleştirilmiş. çünkü devletimizde bunu organize edecek zekada adam yok demek ki.

İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) Sosyal Kalkınmadan Sorumlu Bakanlar Birinci Toplantısı’nın organizasyon hizmeti alımı için 15 Kasım tarihinde ihale yapıldı. Kamu İhale Kurumu’na bağlı Elektronik Kamu Alımları Platformu’nda (EKAP) yer alan bilgiye göre ihaleye sadece iki şirket katıldı. Organizasyon ihalesi AK Parti’nin reklamcısı olarak bilinen ve 15 Temmuz gecesinde hayatını kaybeden Erol Olçok’un kardeşi Cevat Olçok'un sahibi olduğu şirkete verildi. ‘Ceo Event Medya Şirketi’ ile 26 Kasım tarihinde 4 milyon 500 bin TL’lik sözleşme imzalandı. 


110 11 1214 15