Neler oluyor

Bilim ve Teknoloji#

Fiyatları ortalamanın biraz üstünde,  satılık bir bilgisayarınız vs varsa direkt ölü fiyat açar. Letgodan satmanız daha akıllıca olabilir.

Firmalar için çok ilginç bir deneyim olacak kanımca. tam da ihtiyacı karşılayacak, müşteri ve kullanıcılarından kendi rızaları doğrultusunda bir izin yönetim sistemi ve paneli şeklinde kullanılacak,ayrıca firmalar kendi data süreçlerini izinver.net üzerinden kontrol ve yönetimini sağlayacaklar.. az kaldı!!! 

Ayrı yazılan -de, sen de çok tatlısın bence.

Ayrı yazılan "de" yi düzeltelim diye düşündüm ama orjinalliğini bozmayalım ;)

2020 mayıs ayında , www.izinver.net adlı yeni projesini hayata geçirecek olan girişim sermayesi şirketi. 

kim bilir oralarda bir yerde binlerce yerleşime sahip milyonlarca yıldır yaşamakta olan devasa uzay imparatorlukları olabilir.

Evrende nin "de" si ayrı yazılmazdı dimi..

Neyse konumuza dönersek..

Gözlemlenebilir (ne demekse) evrende. yani muhtemelen kısmen görülebilen ancak gidilemeyen bir mesafeden bahsediyor.. Dünyadaki her kum tanesine 10.000 yıldız düşüyor.. şimdi aklım pek almıyor, dünyayı ve içindeki plajları ve toprak yüzeyleri düşününce her kum tanesine 10.000 yıldız ne demek. korkunç bir sayıdan ve evrenin büyüklüğünden bahsediyoruz.ve bu evrende trilyon kere trilyonlarca gezegen olduğu düşünülüyor..

Galaksimiz dışındaki bir gezegene veya bir yıldıza ulaşmak için binlerce yıllık bir yolculuk gerekebilir. 

Fermi paradoksuna göre kesin olmamakla birlikte, uzayda devasa bir gemi inşaa edip içinde binlerce insanın binlerce yıl yaşayabileceği bir ortam ve alt yapı oluşturulursa belki başarıla bilir deniyor. 

Ancak tek sorun gidilmesi imkansız olması değil., orada bizi neyin beklediğini bilmemekte diğer bir soru işareti. binlerce yıllık bir yolculuktan sonra başka bir gezegene yerleşmek zor olsa gerek.. muhtemelen misafirperver bir karşılamada olmayacak.


o zaman doğrusal gerçeklik gibi bir etki çıkıyor ortaya, neticede beklenmeyen bir durum değil.. her nesil kendinden öncekilerin bıraktığı bilgilerle daha ileri gidiyor. dolayısı ile her yeni bilgi eskinin üzerine eklendiğinden her nesil öncesinden daha çok bilgiye sahip oluyor ve bu da her defasında daha yüksek bir zeka gerektiriyor... 

IQ seviyesinin zaman geçtikçe artış göstermesini ifade eder. Gelecek nesillerin kendinden önceki nesillerden ortalama olarak daha zeki olduğu çıkarımı yapılabilir.

Şu ters yazıyı yazabilen yetenekli arkadaş kardeş sevabına bize de öğret şu tersten yazma işini,Bilgisayarı ters çevirmekten canımız çıktı :)) 

bu gidişle 2020 yılının sonuna doğru cevabını alacağımız en iyi soru .... Az kaldı :)))

Bizim gezegenimizde, yani dünyada, varlığını devam ettirmeye çalışan , korunarak ve üreyerek, varlıklara canlı demişler. Belki bizim aradığımız bize benzeyen varlıklar var ama bu çok çok çok düşük bir ihtimal. Nerden mi biliyorum? Uyduruyorum. Tabii bir de şu ihtimal var. Belki de karşılaştık ama fark etmedik. Sonuçta çok daha küçük boyutlarda olabilir ya da bizim duyularımıza hitap etmeyebilir. Dedim ya! Uyduruyorum. 

değiliz. ama entry deki -de -da ayrımı gözlerimi kanattı. konuya odaklanamadım.

bilim adamları ve araştırmacılar tarafından; kadınlarda, erkeklerdeki içgüdüden biraz daha farklı işlediği belirtiliyor.

Fermi paradoksu, dünya dışı uygarlıkların var olma olasılığının gayet yüksek olduğuna dair tahminlerin varlığı ile bunu doğrulayacak herhangi bir kanıtın ya da temasın yokluğu arasındaki çelişkiyi ifade eder. 

Son 70-80 yıldır, Evrenin yaşı, büyüklüğü ve muazzam sayıda yıldızın varlığıyla birlikte, hayat için Dünya'nın tipik bir gezegen olduğu varsayımı göz önüne alındığında, dünya dışı yaşamın yaygın olması gerekir diye düşünüyor insanoğlu.

Bu önermeyi 1950'de bir öğle yemeği sırasında tartışan fizikçi Enrico Fermi şu soruyu sormuştu: "Eğer Samanyolu dahilinde yüksek sayıda ileri dünya dışı uygarlık mevcutsa, neden uzaylılara ait uzay araçları ya da sondalar vs. gibi kanıtlara rastlamıyoruz?" Konunun daha detaylı incelendiği tartışmalar, Michael H. Hart'ın 1975 tarihli bir makalesiyle başladı. Bu sebeple paradoks, zaman zaman Fermi-Hart paradoksu olarak da bilinir.

Konuyla ilişkili bir başka soru da Büyük Sessizlik olarak bilinir: "Uzayda yolculuk zor olsa bile, eğer dünya dışı yaşam yaygınsa, en azından bu uygarlıklara ait radyo sinyallerini duymamız gerekmez mi?"

Fermi paradoksunu, dünya dışı yaşamın var olduğuna ilişkin kanıtları bulmaya çalışarak, ya da böyle bir uygarlığın insan algısının dışında var olabileceğini savunarak çözmeyi deneyenler oldu. Bu çalışmalara karşı çıkanlar ise, dünya dışı yaşamın var olmadığını ya da insanların asla temas kuramayacağı kadar nadir olduğunu savundu.

Ayrıca bu konuda başka bilim adamlarınca ortaya atılan görüüşlerde mevcut.

Fermiye göre olgu ve süreçler mevcut bu paradoksun olgularını diğer yazıda paylaşmak istiyorum..

Hepimiz kalabalıklar içinde yalnızız, evrende yalnız olsak ne yazar...

:P uᴉɹᴉʇǝƃ ʇǝʅᴉɾ

Samanyolu Galaksi'si 13 milyar yaşında ve ilk oluşum zamandarında yaşama uygun bir formda değildi. Çünkü oluşan gezegenlerde çok fazla patlamalar meydana geldiği düşünülüyor..

Aradan geçen 1-2 milyar yıl sonra yaşamaya elverişli gezegenler oluştuğu varsayılıyor ve dünyamız 4 milyar yaşında olduğu düşünülüyorsa, gezegenimizden önce trilyonlarca kez başka uygarlıkların yaşayabileceği fırsatlar oldu, ancak eğer bizim dışımızda uzayda seyehat edebilen süper bir uygarlık gelişip yaşasaydı bunu bile bilirdik.

Fakat eğer yaşasaydı neye benzerdi. Bununla ilgili 3 yaklaşım var. 

Type1 uygarlık seviyesi, kendi gezegeninin tüm enerjisine ulaşabilen ve bunu kullanabilen uygarlıktır. Ve biz bu ölçekte 0.73 civarındayız. Bilim insanları önümüzdeki bir kaç yüzyıl için de Type1 seviyesine ulaşacağımızı söylüyor.

Type2 uygarlık seviyesi, kendi yıldızının tüm enerjisini kullanabilen uygarlık seviyesidir. Bu seviye bilim kurgu gerektiriyor olsa da mümküm kabul ediliyor.

Type3 uygarlık seviyesi ise kendi galaksisinin tümünü kontrol edebilen ve enerjisini kullanabilen uygarlık seviyesidir. ki bu seviye tanrısal bir boyut olarak kabul ediliyor.

Tabi bunu görmek durumunda değiliz, bir varsayıma göre eğer belli bir sayı da insanı üzerinde yüzbinlerce yıl taşıyabilecek devasa uzay gemileri inşaa edilebilseydi, galaksimizi 2 milyon senede kolonize edebilirdik, çok uzun bir zaman diyenler için unutmayın samanyolu galaksisi çok büyük bir galaksidir.

Peki bu süreç milyonlarca yıl sürüyorsa ve galaksimizde yaşamı destekleyen milyonlarca gezegen varsa ve bu yaşam formları bizden önce ortaya çıkıp bizden daha fazla zamana sahip oldularsa, bu uzaylılar nerede?

İşte burada Fermi paradoksu devreye giriyor ve fermi paradoksunun kesin bir cevabı yok..

devamı var..  


Evrende ki tek canlı tür bizmiyiz?

Bilinen evren 90 milyar ışık yılı çapında. Ve evren de en az 100 milyar galaksi var. Bunların her birinde en az 100milyar ile 1trilyon arasında yıldıza ev sahipliği yapıyor. 

Son yıllarda evren de, başka yaşanabilir gezegenlerinde olduğunu öğrenmiş bulunuyoruz. ve muhtelemen yapılan araştırmalara göre evrende trilyonlarca yaşanabilir gezegen olduğu tahmin ediliyor.

Yani evren de başka yaşam formlarının olması muhtemel ve bir çok fırsat görünüyor. peki yaşam var ise nerede? Evren de bizden başka yaşayan uygarlık varsa, ayrıca evrenin uzay gemileriyle dolu olması gerekmez mi?

Hadi biraz inceleyelim.. Eğer evren de başka galaksiler de uygarlıklar varsa bile onları görebilmemiz imkansız. aslında galaktik komşularımızı yani kendi lokal galaksimiz dışındaki hiç bir şeye, hiç bir zaman ulaşamayacağımız gerçeğini öğrendik. Bunun nedeni evrenin durmadan genişlemesi. 

Yani çok hızlı uzay gemilerimiz olsa bile lokal galaksimiz dışındaki başka bir galaksiye ulaşmak milyarlarca yıl sürebilir. O yüzden sadece samanyolu galaksimize odaklanalım.

Samanyolu Galaksimizde 400milyar yıldız bulunmakta. Ayrıca bunların 20milyar tanesi güneş benzeri yıldızdır ve tahminlere göre o yıldızların 5'te 1'i güvenli yaşam kuşağında bir gezegen bulundurur.  Bu gezegenlerin yüzde 1'inde yaşam olsa galaksimizde 1milyonun üzerinde hayat dolu gezegen olurdu.

İlginç dimi, devamı olacak..


freud bir çok şeyi buna bağlıyor, yazarın nickname i de tam uymuş.

neyse sadede gelelim. çok ilginç, ölüm ve saldırganlık içgüdüsünün (thanatos), sadece cinselliği değil, zevk almaya yönelik bütün davranışların (libido) iç içe olması. bu iki güdünün birlikte hareket etmesi.

bir suç işlemek isteyen insan, suçu işleyen kadar suçlu mudur mesela? içgüdü açlığı gidermek, ancak bunu sürekli yaşamayı istemek ise psikolojimiz ile alakalıdır.

Bu konu çok tartışılır. 

İnsanın içindeki iki temel güdüden biri olan Eros'a thanatos eşlik eder. Yaşam ve ölüm iç güdüleri. Eros'un yarattığı bu enerjiye Libido diyelim. Libido da en geniş anlamda yaşam enerjisi demektir. Bundan sonra bahsedeceğim birçok konuyu bununla ilişkilendireceğim. 

Avrupa Astronomik Araştırma Örgütüne ait Çok Büyük Teleskop (VLT) ile yaptığı inceleme ve gözlem sonucu, Nature dergisinde yayımlandı.

Gözlemler, bilim insanlarına gün içinde sıcaklığın 2400 derecenin üzerine çıktığı dev öte gezegen WASP-76b'de gökten sıvı halde demir yağdığını düşündürdü.

İspanya'da Astrobiyoloji Merkezi'nde görevli Maria Rosa Zapatero Osorio, "Gözlemler, demir buharının WASP-76b'ın gündüz olan tarafında atmosferde bol miktarda bulunduğunu ortaya koyuyor. Bu demirin bir bölümü gezegenin dönüşü ve atmosferik rüzgarlar nedeniyle gece tarafına geçiyor. Burada çok daha soğuk ortamlara maruz kalan demir, sıvılaşıp yağmur gibi yağıyor." değerlendirmesini yaptı.

Cenevre Üniversitesinden Dr. David Ehrenreich de BBC News'e yaptığı açıklamada, "Su damlacıkları yerine, gökten demir damlalarının yere düştüğünü hayal edin," yorumunu yaptı. bence inanılmaz bir seyir olurdu. 

Ayrıca öte gezegen WASP-76b, Dünya'ya 640 ışık yılı uzaklıkta bulunuyor.

ABD'li uçak üreticisi Boeing’in 737 MAX modelinde yazılımsal bir sorun ortaya çıktı

iki ölümcül kazaya yol ve açan yazılım problemi olan Boeing 737 Max bir kez daha hata haberi ile gündemde. 

Tabi kamuoyu bu konuda ciddi açıklamalar ve tazminat beklentisinde, neticede ölen onlarca insan söz konusu..

Ayrıca BBC'de yer alan habere göre, Boeing 737 MAX'in yakıt tankında keşfedilen sorun güvenlik sorunu yaratabilecek büyüklükte. 

Aynı habere göre, uçağın kanat kısmında yer alan yakıt deposunda  endüstriyel tabir ile "yabancı madde enkazı" yani metal talaş ve diğer malzemeler bulundu. 

Söz konusu hatanın üretim aşamasında meydana gelen insan hatasından kaynaklandığı belirtiliyor. 

Birden fazla uçakta bulunan bu hata ile ilgili açıklama yapan şirket yetkilisi ise bu durumun 737 MAX'in tekrar dönüşünü ertelemeyeceğini söyledi..


NASA, altın ve değerli birçok metal bulunan Psyche 16 adlı dev asteroide sondaj aracı yollamaya hazırlanıyor.  Asteroitteki altın ve değerli metallerin toplam değeri 700 kentilyon dolar. Bu tutar tüm insanlara eşit paylaşılırsa, kişi başına 93 trilyon dolar düşüyor. Ne para ama .

1 2 3 4 57 8