nazım hikmet ran# Edebiyat

Büyük üstad, hayatın tüm zorluklarını memleket hasreti ile göğüs germeye çalıştıysa da o özlem ile ruhunu teslim etti. 

Her daim her toplumda bazı düşünür, yazar ve sanatçılar memleketleri hakkında fikirlerini beyan ederler. bunların bazısı iktidarların hoşuna giderken bazısı gitmez ve maalesef tukaka edilir ve sonunda kimisi hukuk sopası ile kimisi tehditlerle kimisi suikastlarla yok edilir yada vatan toprağından sürülürler. 

Ama illaki vatan özlemi duyan bu akil insanlar netice de memleket sevdalısıdırlar, bugün de bunun örnekleri mevcuttur..

Ancak önemli olan her konuda aynı düşünmek değil, öyle olsa dünyada tek bir savaş veya ölüm olmazdı. Önemli olan farklılıkları keşfetmek ve bu farklılıklarla bağ kurmak kuramıyorsak bile anlayıp saygı duymak ve en güzeli beraber yaşamak insancıl olmanın gereğidir..

Bu vesile ile Nazım'ı yad ettik. Kendisine Rahmet diliyorum..

1902 yılında Selanik'te doğmuştur, İlk şiiri Feryad-ı Vatan'ı 1913'te kaleme almıştır.
1918 yılında Bahriye Mektebinden mezun olmuş ve Hamidiye gemisine subay olarak atanmıştır.
1921'de ordudan ayrılmıştır,1924'te ilk şiir kitabı "28 Kanunisani"yi yayımlamıştır.
1950 yılında ülkeyi terk etmek zorunda kaldı ve1951 yılında vatandaşlıktan çıkartıldı.
O da büyük dedesi Mustafa Celaleddin paşanın memleketi olması dolayısı ile Polonya vatandaşlığına geçti.
Zorlu geçen hayat mücadelesi 1963 yılında kalbine yenik düşmesi neticesinde sona erdi.
2009 yılında çıkartılan Bakanlar Kurulu ile Vatandaşlığı ve İtibarı iade edilmiştir.

Eserlerinden Bazıları ;

-Dağların Havası
-Güneşi İçenlerin Türküsü
-835 Satır
-Jokond ile Si-Ya-U
-Varan 3
-1 + 1
-Sesini Kaybeden Şehir
-Gece Gelen Telgraf