Neler oluyor
- avantaj bilişim (1)
- weble gelsin zetta (4)
- mehduh bayraktara göre , ysk üyelerinin müebbet ile yargılanma ihtimali (14)
- grand ısias otel (6)
- ali babacan (11)
- fenerbahçe en son şampiyonlar ligi'ne katıldığında... (1)
- mcdonald's da patates dürüm satılması (5)
- karnesini öğretmeninin önünde yırtan öğrenci kimin eseri (24)
- altılı masa'da seçimin kaybedilmesine sebep olabilecek 3 temel sorun ne olabilir. (8)
- haluk pekşen'in göz göre göre ölüme gidişi (9)
- uı/ux alanında kendimi nasıl geliştirdim (3)
- atilla taşın cumhurbaşkanı adayı (12)
- 1 papua yeni gine kinası kaç tl (8)
- şirketlerde eğitim ve kurumsallaşmaya dair (4)
- çetin emeç (5)
- karanlıkların lordu inan kıraç (9)
- barış için müzik vakfındaki taciz skandalı (5)
- hastanelerden alınamayan randevu (1)
- gece yatmadan zeytinyağı içmek (1)
- sabah aç karna türk kahvesi tüketmek (2)
- benzinin 30 tl ye dayanması (1)
- açlık ve yoksulluk sınırı (2)
- uzun bacaklı ingiliz (1)
- abd'nin karanlık tarihinin bir parçası (1)
- 5 haziran dünya çevre günü (1)
- hurma çekirdeğinden türk kahvesi (1)
- bu güne kadar izlediğiniz en iyi belgeseller (2)
- eğitimde fırsat eşitliği (1)
- yağ yakmanıza yardımcı ara öğün kereviz sapı detoksu (1)
- dili doğru kullanmak 3 (2)
- okuma vakti (2)
- incir uyutması (6)
- bu garibin derdi varmış (1)
- ahmed el belhi (1)
- kış geliyor doğalgaz fiyatları uçtu (3)
- antalya seo (2)
- 850’li numaralardan bıktık (14)
Anadoluda bir zamanlar bir gezgün varmış, aslında Anadoluda bu insanlar aynı zamanda ulak olarak da adlandırılırmış.
Bir gün yine ulak bir köye uğrar, malum bu kişilerin işleri çocukları etraflarına toplayıp hikayer anlatmak, ve ulak yine başlamış hikayenin orta yerinden...
Bir zaman bir kasabada bir çoban yaşar, bu çoban çalışkan ve elinden her iş gelen bir tüccar imiş. köy köy gezer peynirdir, yoğurttur, zahiredir toplar ve gider başka köylerde ve kasabalarda satar geçimini bu yolla sağlarmış.
Yine bir gün bir kasabaya yolu düşer, kisabanın pazarına gider malının bir çoğunu satar ve burada zengin bir ailenin konağına uğrar elinde kalan son malzemeyide burada satar, öğleden sonra yola koyulacakken evde yemek saatidir ve evin hanımı bu çalışkan ve mert tüccarı evine yemeğe davet eder. yemektede tevafüken sanki bir misafir gelecekmiş gibi çok güzel yemekler hazırlanmıştır. leziz pilavlar, yumuşak ve lokum gibi etler, en meşhur çorbalar, tatlılar ve salatalarla bezenmiş sofrayı gören tüccar başka bir misafir geleceğini düşünerek "size zahmet vermiyim benim yemeğim var hem de en güzel kuzuya değişmem" der.
Tabi evin hanımı merak eder ve bu arada kendisi hamiledir. Tüccara "yahu en güzel yemekler hazırlanmış gel soframıza ortak ol evimize bereket getir" diye ikramda bulunur ama tüccarın yemeğini de merak eder ve göster bakim yemeğini nedir der..
Tüccar atından heybesini indirir ve içinden beze sarılmış şekilde yiyeceklerini indirir ve açar, kadın ne görsün... ekmek, köy peyniri ve taze soğan.. evin hanımı sorar sen bunlar için mi öyle dedin diye, evet dedi bizim tüccar, "hele bir lokma ye" dedi ve bir parça ekmeğe otlu köy peynirinden ve taze yeşil soğan koyar ve evin hanımına ikram eder. Kadın bir lokma alır ve o kadar beğenir ki "gel yemekleri değişelim" der. Kadın o varlık içinde böyle bir keyiften mahrum olduğunun farkına varır ve o günden sonra çevresinde ki aileler için evinde yemek yaptırır ve bol bol ikram eder kendi de sık sık ekmek arası köy peyiniri ve taze soğan yer...
BinbirGeceMasalları . 19 Mart 2020 23:33