lise aşkı# Tatava - Diğer

Herkesin vardır bir hikayesi, ben denizinde vardı bir hikayesi..

Aslında çok meyilli değildim kızlara karşı ve bereceriklide sayılmam ve hala da beceriksizimdir.. Birinci sınıfta okulun futbol  takımında oynuyorum, dolayısı ile beni tanıyanların sayısı az değil ve okulda belli bir kitlemiz var idi ama derslerimde çok iyi değildi.. ve yaş olarakta ilk okulda sağlık sorunları nedeniyle sene kaybım vardı ve yaşım akranlarımdan büyüktü. o sene sınıfta kaldım.. ikinci yılımda sınıfın yaş ortalaması düşünce çok çekindim ve hatta okulu bırakmaya karar vermiştim, belkide hayılı olan o olacaktı ama vardı bir nedeni deyip ikinci yılın ikinci haftası sınıftaki tanıdık arkadaşların ısrarı ile tekrar başladık okula.. 

o sene okul yenilenmişti bizde küçük bir sınıfa denk gelmiştik.. yaşım büyük olduğu için yanıma önce kimseyi almadım tek oturdum ama okulun 3. haftası sınıfa bir iki ek yapıldı ve Berna da o gelenler içinde idi.. sınıfa daha girer girmez gözüm takıldı, yanım boştu ama yanıma almaya çekindim ve nasıl oldu bilinmez hemen önüme oturdu.. kısa bir süre yanımda da oturmuştu. ve aslında beni ona doğru iten şey onu zamanla tanımamdı, Berna o kadar naif ve zarif bir kızdı ki ona doğru akmamak elde değil. kimseye yukarıdan bakmaz ve bile isteye kimseyi kırmaz idi ama muhtemelen yapısı gereği herkesle çok samimi olmaz ve bir iki istisna haricinde herkesle belli bir seviyede olurdu.. onun bu zarif duruşu ve naifliği her geçen gün bende derin düşünceler oluşturdu, tabi önümde oturduğu için ara ara sohbetler ediyoruz, her konuştuğumuzda ona daha bir başka başka bakmaya başladığımı hissettim. sınıfımda lakayit ve yaramaz çocuklarda vardı ve bazen maksadını aşan şaka ve esprilerde yaparlardı bu durumlarda eğer şaka bernaya yapılırsa tavır alır onu uzaktanda olsa korumaya çalışırdım, tabi o bilmezdi.. hatta bir keresinde biri hayırdır neden onu koruyorsun dediğinde duygularımı belli etmeden "o diğer kızlardan farklı her şakayı kaldıramaz" dedim..  ve bir gün sınıf olarak sene sonu bir yerlere gidelim dedik. benim çok gidesim yoktu ama berna gelip sende geliyormusun dediğinde tereddütsüz tamam dedim, aslında çok yakın veya kanka boyutunda değildik ama aramızda bir güven durumuda vardı ve ortamda yaramaz çocuklar olduğundan belkide gevenebileceği biri olsun istedi.. 

işte film o gün koptu ve herşey aşikar oluverdi bir anda.. içimdekinin ne olduğunu ve adını koymaktan çekindiğim duygunun "AŞK" olduğunu anladım.. o ana kadar basit bir hoşlanma gibi düşünüp dahasından korktuğum için kendime bile itiraf edemiyordum ama o gün yaydan çıkan okun kalbe saplandığı gündü. ama adına aşk dediğim bu duygu platonik olmaktan öteye gitmedi ne o yıllarda kendimi ona layık gördüm nede ona cesaret edip açılabildim.. çünkü her güzel kız gibi daha popüler erkekler vardı ve onlarla olmayı düşünüyorlardı. onlarla kıyaslandığında benim rengim daha soluk ve sade idi. yani resimlerde arkada kalan idim.. 

Bir dönem sıra arkadaşım olan biri sanki biraz anladı ama bana defalarca söyletmek istemesine rağmen ben söyleyemedim. ergenlik gururumu nedir bilemedim ama hayatımda genel olarakta çok cesaretli biri değilimdir o günlerde de değildim.. 

ve yıllarca kalbimi işgal eden bu kız sonunda evlendi ve birbirinden güzel sanırım iki çocuğu  var.. şahsen liseden sonra hiç görüşmedik bir kaç kere sosyal medya üzerinden selamlaştık ve içimde eski tatlı bir anı olarak kaldı.. ve her zaman özel kalacak..


BinbirGeceMasalları . 16 Nisan 2020 10:14

Başlıkla ilgili tüm yazılar