neden farklılıklarımız zenginliğimiz olamıyor# Politika

Türk siyasal tarihi yakından incelendiğinde öyle kırılma noktaları vardır ki bu noktalardan hareketle bir yoruma ulaşmak mümkündür, tek partili dönemden çok partili döneme kadar geçen süreçte yaşanılanlar Bir ulusun temsiliyet kabiliyetini gösterir niteliktedir 1923'te cumhuriyetin ilanından tutalım 1945 yılına kadar süregelen bir hegomonya hakimiyetinin olduğunu söylemek ne kadar mümkün olur siyah sen karar alıcıların o dönem boyunca uyguladıkları açık oy gizli sayım politikası aslında bu baskı eserinin bir yansımasıdır ve akabinde gelişen Türk demokrasi tarihine kara bir leke olarak sunulan taşlı sopalı seçimler olarak da Türk siyasal tarihinde bilinen vedikte edilerek bir başarı kazanılmış olan bir siyasal tarihinde sahipleri yiz tabii buradan hareketle aslında tarihimiz darbelerin neticesinde de şekillenmiştir her yapılan darbe ülkemizi onlarca yıl geriye götürmüştür buraya dikkat çekelim 1950 yılında demokrat Parti'nin iktidara gelmesi ile siyasal hayatta bir çeşitlenme meydana geldi, demokrat Parti'nin 10 senelik süren Bir siyasal ömrü oldu ve arkasına 1961 anayasası bir darbe ile yapılmış oldu ve gerçekten ülke siyasal buhranın eşiğine geldi ve tabii 1980 darbesi de ülkenin siyasal tarihini eklenince ülkeyi iyice karanlık bir hale doğru evrildi, tabii 1980 sürecinden sonra 2000'li yıllara kadar süren koalisyon dönemi de bizler için önemli ani burada tarihin en fazla başbakanlık yapmış insanı ile karşı karşıyayız kendisine barajlar imparatoru benim lan sayın Süleyman Demirel hatta adına şarkılar ve yazılmıştır,

burayı Ben kısa geçmek istiyorum özellikle günümüz türkiye'si siyasal hareketini anlatmak istiyorum bilindiği üzere 2001 yılında AK parti iktidara gelmiştir ve genel başkanı sayın cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan olarak belirlenmiştir AK parti dönemini ele aldığımızda 2001 yılı ile 2020 yılı arasında ülkenin siyasal ekonomik sosyolojik jeopolitik konumları üzerinde bir konuşma yaparsak gerçekten başarılı olduğunu söyleyebiliriz,

siyasal başarının ölçütlerini sadece ekonomi sadece uluslararası politikalarda oynadığımız roller sadece ülkeler arası kurduğumuz ilişkiler sadece yapmış olduğumuz projeler olarak değerlendirmek imkânsızdır siyasal başarının ölçütü bir ülkede yaşayan insanların karar vericiler tarafından bir oylaşma eşliğinde kabul edilen ölçütlerdir, 

Tabii aslında burada asıl önemli olan konu dış politikadaki ya da iç politikadaki başarıların büyüklüğü değildir asıl mesele kendi sınırları içerisinde yaşam faaliyetini devam ettiren vatandaşları üzerindeki düşünce ve emellerinin ne derecede politika uygulayıcıları tarafından karar mekanizması oluşturulurken dikkate alındığıdır. 

Bütün dünyada kardeşlik mesajları verilirken iç siyasal dinamiklerimizde neden bu mesajları ortak bir şekilde veremiyoruz bir ideolojik yanılsama bunların sebebi, seçim dönemlerinde farklı mecralarda farklı ideolojilerde elbette ki yarışa biliriz yalnız seçimlerden sonra siyasal iktidar belirlendikten sonra neden bütün partiler ortak bir kararda buluşamıyoruz eğer bir ülkenin gelecek hayalindeki alınan kararlar ortak oylaşma ile alınamazsa o ülkedeki vatandaşların devlet tahayyülünde ki bakışlarını değiştirecektir muhalefet olarak iktidar olarak ve mecliste temsil edilen diğer bütün parçaları olarak bilmeliyiz ki farklılıklarımız bizlerin zenginliğidir ortak akıl bizlerin silah olmalıdır aynı yargıda birleşmek ülkedeki iç huzur için olmazsa olmazdır aslında bu yazıda siyasal tarihten yola çıkarak dan günümüz türkiye'sinde ki muhalefet iktidar ve diğer partiler arasındaki zıtlıkları da neden zenginlik olarak göremiyoruz onun yakınmaları ile devam eden bir söyleşi halinde devam ettik gerçekten birliğe beraberliğe ihtiyacımız var vatandaşlarımızın politikacılardan bekledikleri en güzel davranış bu.

Esen kalın


01muhammet01 . 06 Ocak 2021 11:10

Başlıkla ilgili tüm yazılar