devletin üzerine düşeni yapması# Sağlık

Ülkemizde insanların yıllardır dünya gıda terörüyle başı belada desek yeridir.. sadece yakın tarihte akla gelen 1947 yılında marshall yardımları ile ülkemize sokulan ve kısırlığa veya zeka geriliğine neden olan ve o süreçten sonra da devam eden insan hayatını hiçe sayan uygulamalar mevcut, ülkemiz yönetimleri kanaatimce hiçbir zaman tam bir denetim mekanizması oluşturamadığından hem yurt içinde hemde yurt dışından kalitesiz ve hatta kanserojen bir çok gıda ve benzeri ürünler üretiliyor veya ithal ediliyor. o yüzdendir ki ülkemizde bırakın şehirde yaşayanları köylerinde doğal ortamlarında nispeten daha organik ürünler tükettiği düşünülen bir çok insan Kanser veya başkaca inorganik hastalıklara yakalanmış durumda ve bu durum devlet bütçesi açısından da ele alındığında ülkemiz sağlık harcamalarına çok yüksek ve korkunç bütçeler harcanıyor tabi bunun başlıca sebebi işi bilmez dirayetsiz yönetimler ve tabiki dünyadaki büyük sağlık kuruluşları ve  gıda teröristlerinin oluşturduğu çok yönlü LOBİ faaliyetleri sonucu insanlık kaderini olumsuz yönde etkiliyorlar..malesef bu konu ülkemiz açısından ele alındığında tarımsal faaliyetlerde ticari açıdan yerli ve organik tohumun kullanımı ve üretimi yasaklanmış, düşünün az önce saydığım ve sayamadığım gıda teröristlerinin ne kadar güçlü bir lobiye sahip olduğunu ki ülkemizde böyle bir karar aldırabiliyorlar.. Esasen bunun bir nedeni de uçsuz bucaksız tüketim alışkanlığımız, çok fazla tüketim yapıldığından ve organik tahımların verim düzeyleri muhtemelen inorganik tahımlardan daha düşük dolayısıyla gıda firmaları geçtiğimiz yüzyıl ortalarında böyle bir sürece girdi. ama buna rağmen bakıldığında o kadar aç gözlü bir dünya haline geldiki yer küre hala yüz milyonlarca insan açlık sınırı ve altında yaşamını sürdürüyor.. bununda başlıca ve tek sebebi insanlığın bütün değer yargılarının son 200 yılda kaybolduğu ve çok maddeci bir kimliğe büründüğüdür.. Reçete çok okumak, çok sorgulamak, çok istişare etmek ve çok samimi olmaktır... vesselam.