türkiye'nin ekonomik potansiyeli# Ekonomi

Demokrasi potansiyeli ne kadarsa ekonomik potansiyeli de o kadar olur.. düz hesap

Türkiyenin ve Anadolunun tarihini ve kazanımlarını düşününce bir çok kaynağın ve emeğin maalesef heba edildiğini görmekteyiz.. imkan yok mu? çook.

Pikgames örneğinde gördüğümüz üzere milyar dolarlık star-up lar çıkaracak üstün kaynaklara sahibiz, yeter ki devlet gerekli ve reel düzenlemeleri yapısal anlamda doğru zemine oturtsun. 

Tabi el oğlu zeki bizi bizim paramızla yıkıyorlar. savaşmalarına gerek yok, ülke ekonomisi büyüklüğünde firmaları buraya gelir ve bizleri sömürür ve bizde kendi paramızla adamlara rezil olduğumuzla kalırız.. yazık

Tarih boyu stratejik bir konuma sahip olan ülkemiz, ipek ve baharat yolları sayesinde ciddi gelirlerden pay sahibi olmuştur.
Bu yüzyılda yaşanan savaşlar ve göçler ülkemizin ekonomik olarak zorlanmasına sebep olsa da dışarıdan gelen göçün getirdiği ucuz insan işçiliği ve iç pazarda tüketim için arz-talebi artırmasıyla bu açığı fazlasıyla kapatmıştır.
Son yıllarda yapılan savaşlar ve göçler sınırlarımızı ciddi tehlikeli bir ateş çemberine çevirmiş olsa da geliştirdiğimiz teknolojiler ve silahlar ile ülkemiz yeni kabiliyetler kazandı.
Bu kazanımlar sayesinde ürettiğimiz iha, siha, zırhlı savaş araç gereçleri gibi bir çok alanda yatırım, imalat ve satış yapmamız ekonomimize ciddi gelirler getirmeye başladı, son zamanlarda savunma sanayimizin ihracatları ciddi rakamlara ulaşmaya başlamıştır,
Bu satışlardan elde edilen getirinin ise ürettiklerimizin sayısını artırmamıza katkı sağlayacağı tartışılmaz bir gerçek olarak önümüzde durmaktadır.
Gençlerimizi her alanda eğitmemizin, gelecekte ülkemizde yapılacak ve ihraç edilecek tüm ürünlerin %100 yerli olmasının en önemli göstergesi şimdi yapılan satışlardan yarınların eğitimine önemli bir pay ayrılmasını sağlamaktır.

Türkiye ekonomik olarak bir çok alanda güzel şeyler yapıp insanına kazandırmak için var gücüyle çalışsada unuttuğu ve yeniden hatırlayıp canlandırmaya çalıştığı en önemli şey İNSAN YETİŞTİRMEK !
küçük yaşlarda herkesin ilgi alanı keşfedilmeli, yetenek ve ilgi alanlarına göre doğru tercihler yaptırılarak ekonomiye katkıda bulunması sağlanmalıdır.

Günümüzde en enömli ekonomik katkılardan birisi de spor becerileridir, Milyonlarca euro bedellerle transfer edilen futbolcuların hepsi küçük yaşlarda keşfedilmiş, atetizmciler, yüzücüler küçük yaşlardan itibaren eğitilerek değerli bireyler haline getirilmiştir.

Sporun dünya ve Türkiye ekonomisinde önemli bir lokomotif olduğu göz ardı edilmeden spora ve sporcuya gerekli yatırımlar yapılarak ülkenin ekonomisine en yüksek katkıyı sağlaması gereklidir.

Türkiye tarım alanındaki gerileme, ata tohumlarının yok olması, ebter tohumlarla tarım yapmaya çalışarak zaten ekonomik olarak kendini zora soktu yıllardır

Ekonomik göstergeler bir çok parametreden oluşsa da bence tarım her zaman bu ülkenin ekonomisinin en önemli göstergesi olacaktır, birde tarım da ata tohumlarının kullanımı bizi gelecekte önemli yerlere getirecektir.

Yeni insansız teknoloji ve silahlanma sektörü gelecekte çok önemli bir alan olarak görülse de öncelik tarım ve ziraat olmalı,
Çünkü insanların bunları geliştirmesi için önce düzgün ve doğru beslenmesi lazım sonra geri kalanları geliştirebilirler.

Türkiye ülke olarak her dönemde kalkınma hamleleri yapmaya çalışan ancak bir çoğunda yeni zenginler türeten gerçekten ilginç bir ülke,
Bulunduğu stratejik konum itibariyle ipek yolunun önemli geçiş güzergahı, aynı zamanda Asya Avrupa ticaret yolu sayesinde geçmişten günümüze önemli bir baharat yolu olmuştur.
Sanayileşme sürecinde kimi zaman iyi kimi zaman yavaş gitse de belli ölçülerde kendine yetmeyi bilmiştir.

Günümüz Türkiye'si teknoloji ağırlıklı çalışmalar yapsada tarımsal kalkınma her zaman öncelik olmalıdır.

Bence de memleketimin potansiyeli bilinenden ve konuşulandan daha yüksek.

Tarım ve hayvancılıkta, yazılım teknolojilerinde, lojistikte, inşaat alanında vs sektörlerde çok büyük imkanlar var dünyada ve Türkiyede.. çoook daha iyi bir noktada olmalıydık. 

Ülkemiz üç tarafı denizlerle çevrili ve üç kıtanın kesiştiği çok önemli bir jeopolitik bir konumdadır. Okullarda coğrafya ve tarih derslerinde genel olarak öğretilen ve bilinen en kısa tanımlardan biridir..

Ülkemiz Avrupa'nın en kalabalık 2 ülkesinden biri durumunda.  Almanya, 83,2 milyonluk nüfusuyla AB'nin en kalabalık üyesi olurken, onu 67,1 milyon ile Fransa izliyor, buradan bakıldığında Almanya ile eşit noktada sayılırız.. Muhtemelen yakında geçerizde.

Türkiye hem insan kaynağı bakımında hem de bulunduğu coğrafyanın avantajları ile yer altı ve yer üstü kaynakları ve gelişen dünyada katma değerli ürün üretme imkanları ile çok büyük bir potansiyele sahip.. 

Ama neden bu memleketin ve insanının kaderi hep orta sınıf ve altında kalmak olsun.. fakirliğin kısır döngüsüne kapılmış, bu yoksulluk ve geri kalmışlık kaderimizmiş gibi kabul ettiriliyor.. 

Ülkemizin çok çok önemli lojistik avantajları var, topraklarımız çok ama çok bereketli, insanımıza doğru imkanlar doğru şekilde verilirse çokta çalışkanızdır, ama hem devleti ile hem vatandaşı ile sistemsizlik için de sadece kendi varlığını temel alan bir anlayış ile kendimizi ileriye götürecek adımları atmıyor yada atamıyoruz.

Bundan 10 yıl kadar önce hedef 2023 ve ihracat 500 milyar dolar denirken 5-6 arkadaş çok kabaca bir değerlendirme ve inceleme ile esasen Türkiye'nin ihracat potansiyelinin doğru yönetilmesi halinde 2 trilyon doları yakalamaması içten bile değil..

Ama neden geri bırakılıyoruz? Bizi yönetenler her türlü tuzaktan ve dış mihraktan bahsederken ve bunca düşmanı tanır ve tanımlarken kendi içinde neden doğru adımları atamıyor.. 

Allah bu millete dert keder vermesin..