Neler oluyor

Politika#

Bence dünyada nefret edilmesi gereken ülkeler

En başta Çin-ABD ve İsrail..

Sonrasında Hindistan ve İngiltere olmalı idi. belki sonrasında da Fransa ve Rusya olmalı idi.. onun dışındakiler tamamıyla lokal nefretler.. 

Hollanda meclisinde karar çıktı. Konuyu araştıracaklar.

Ayrıca Belçika devleti de Çin'li firmalara ek yaptırımlar uygulayacak ve Çin'in ticari şantajlarına boyun eğmeyeceğini iletti. 

Hadi sıra gardaş ülke Türkiye'de.. azıcık duyarlılık talep ediyoruz. hani yerli ve milliyiz ya ondan ;) 

Çin'in uyguladığı soykırımı bir ülke daha kabul etti

Kanada Parlamentosu, Çin'in Uygur Türklerine yönelik uygulamalarını "soykırım" olarak tanıdığını yasa ile onayladı.

ayrıca diğer ihlaller, avukat seçme ve etkili savunma haklarından mağdur bırakma - askeri öğrencilere ve ailelerine tebliğ edilmeyen suçlamalar - uzun gözaltı süreleri - sorgu ve gözaltında işkence ve baskı - bireysel değil toplu kararlar verilmesi

Kararın bir çok haklı gerekçesi var, bazıları şunlar bence , adil verilmeyen yargılama kararları , sınırlı avukat ve cezaevi görüşleri , ailelerin ve avukatların tehdit edilmesi ve itibarsızlaştırılması , savcıların lehe delilleri dosyalara koymaması , sanıkların bazı duruşmalara götürülmemesi gibi

Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Konseyi Keyfi tutukluluk Çalışma Grubu müebbet alan askeri öğrencinin derhal serbest bırakılması gerektiğine karar vermiş. Bu karar Türkiye için imza attığı uluslararası sözleşmelere göre bağlayıcı durumda. 

Bu konuda son günlerde Süleyman Soylu'nun videosu ve daha önce çıkan Mehmet Metiner ve Binali Yıldırımların videolarını izleyip yorum yapmak lazım. benim kafam karıştı. sanırım 15 Temmuz konusu da karışık...

Açık söylemek gerekirse aşı olmakla ilgilenmiyorum, hiçte niyetim yok.. kaldı ki hangi aşıyı olduğu açıklandımı? açıklansa ne kadar güvenilir?

Yaklaşık bir yıldan fazla bir süre geçti.. Vakaların her zaman en yoğun olduğu İstanbul'da yaşıyorum ve işe toplu taşıma ile gidip geliyorum.. her gün ne kadar dikkat etsekte onlarca insan ile temas kurmuş oluyorum ama şu güne kadar ham dolsun bir sıkıntı yaşamadım.. belkide doğal olarak bedenim bu virüsle baş edebilecek düzeyde.. Şimdi ne diye içeriğini bilmediğimiz belki de çoook başka amaşlarla hazırlanmış bir aşıyı hiç ihtiyacım yokken neden vücuduma enjekte ettirim..  

Bende cumhurbaşkanımızı örnek davranışından ötürü tebrik ediyorum, umarım devletimiz tüm imkanlarını seferber ederek ülkemizi bir anca bu beladan kurtarır

Sayın cumhurbaşkanımız kendisini düşünerek ve halkını düşünerek aşısını olmuştur. Bizlerde halk olaraktan görevimizi yerine getirelim. Her şey devletimiz ve halkımız içindir.

Türk siyasal tarihi yakından incelendiğinde öyle kırılma noktaları vardır ki bu noktalardan hareketle bir yoruma ulaşmak mümkündür, tek partili dönemden çok partili döneme kadar geçen süreçte yaşanılanlar Bir ulusun temsiliyet kabiliyetini gösterir niteliktedir 1923'te cumhuriyetin ilanından tutalım 1945 yılına kadar süregelen bir hegomonya hakimiyetinin olduğunu söylemek ne kadar mümkün olur siyah sen karar alıcıların o dönem boyunca uyguladıkları açık oy gizli sayım politikası aslında bu baskı eserinin bir yansımasıdır ve akabinde gelişen Türk demokrasi tarihine kara bir leke olarak sunulan taşlı sopalı seçimler olarak da Türk siyasal tarihinde bilinen vedikte edilerek bir başarı kazanılmış olan bir siyasal tarihinde sahipleri yiz tabii buradan hareketle aslında tarihimiz darbelerin neticesinde de şekillenmiştir her yapılan darbe ülkemizi onlarca yıl geriye götürmüştür buraya dikkat çekelim 1950 yılında demokrat Parti'nin iktidara gelmesi ile siyasal hayatta bir çeşitlenme meydana geldi, demokrat Parti'nin 10 senelik süren Bir siyasal ömrü oldu ve arkasına 1961 anayasası bir darbe ile yapılmış oldu ve gerçekten ülke siyasal buhranın eşiğine geldi ve tabii 1980 darbesi de ülkenin siyasal tarihini eklenince ülkeyi iyice karanlık bir hale doğru evrildi, tabii 1980 sürecinden sonra 2000'li yıllara kadar süren koalisyon dönemi de bizler için önemli ani burada tarihin en fazla başbakanlık yapmış insanı ile karşı karşıyayız kendisine barajlar imparatoru benim lan sayın Süleyman Demirel hatta adına şarkılar ve yazılmıştır,

burayı Ben kısa geçmek istiyorum özellikle günümüz türkiye'si siyasal hareketini anlatmak istiyorum bilindiği üzere 2001 yılında AK parti iktidara gelmiştir ve genel başkanı sayın cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan olarak belirlenmiştir AK parti dönemini ele aldığımızda 2001 yılı ile 2020 yılı arasında ülkenin siyasal ekonomik sosyolojik jeopolitik konumları üzerinde bir konuşma yaparsak gerçekten başarılı olduğunu söyleyebiliriz,

siyasal başarının ölçütlerini sadece ekonomi sadece uluslararası politikalarda oynadığımız roller sadece ülkeler arası kurduğumuz ilişkiler sadece yapmış olduğumuz projeler olarak değerlendirmek imkânsızdır siyasal başarının ölçütü bir ülkede yaşayan insanların karar vericiler tarafından bir oylaşma eşliğinde kabul edilen ölçütlerdir, 

Tabii aslında burada asıl önemli olan konu dış politikadaki ya da iç politikadaki başarıların büyüklüğü değildir asıl mesele kendi sınırları içerisinde yaşam faaliyetini devam ettiren vatandaşları üzerindeki düşünce ve emellerinin ne derecede politika uygulayıcıları tarafından karar mekanizması oluşturulurken dikkate alındığıdır. 

Bütün dünyada kardeşlik mesajları verilirken iç siyasal dinamiklerimizde neden bu mesajları ortak bir şekilde veremiyoruz bir ideolojik yanılsama bunların sebebi, seçim dönemlerinde farklı mecralarda farklı ideolojilerde elbette ki yarışa biliriz yalnız seçimlerden sonra siyasal iktidar belirlendikten sonra neden bütün partiler ortak bir kararda buluşamıyoruz eğer bir ülkenin gelecek hayalindeki alınan kararlar ortak oylaşma ile alınamazsa o ülkedeki vatandaşların devlet tahayyülünde ki bakışlarını değiştirecektir muhalefet olarak iktidar olarak ve mecliste temsil edilen diğer bütün parçaları olarak bilmeliyiz ki farklılıklarımız bizlerin zenginliğidir ortak akıl bizlerin silah olmalıdır aynı yargıda birleşmek ülkedeki iç huzur için olmazsa olmazdır aslında bu yazıda siyasal tarihten yola çıkarak dan günümüz türkiye'sinde ki muhalefet iktidar ve diğer partiler arasındaki zıtlıkları da neden zenginlik olarak göremiyoruz onun yakınmaları ile devam eden bir söyleşi halinde devam ettik gerçekten birliğe beraberliğe ihtiyacımız var vatandaşlarımızın politikacılardan bekledikleri en güzel davranış bu.

Esen kalın


Bir suredir piyasada muhendis olara calısıyorum, hic ic ama hic memnun degilim. Ciddi bir muhendis düsmanlığı olduguna kanaat getirdim. Hiyerarside en alt tabaka gibi davranıslar var ve sesinini cıkardınmı allaaah muhalif lan bu gozuyle bakılıyor. Arkadaslar bilimi teknolojiyi surdurmenin ve yukseltmenin temelinde bizler varız hatırlamak istedim.

Türkiye Cumhuriyeti Devleti tarafından 24 Ağustos 2016 tarihinde başlatılıp 29 Mart 2017 tarihinde sona erdirilen Suriye'nin kuzeyinde yapılanmaya çalışan terör örgütlerinin temizlenmesine yönelik yapılan operasyondur. 

Siyaseten ve sadece politik nedenlerle de gidilse Allah mehmetçiğimize zeval vermesin.. ölen her can unutulmasın ki bir ananın evladı.. Bu millete barış ve huzur diliyorum..

20 Ocak 2018 yılında Türkiye Cumhuriyeti Devleti tarafından Suriye'nin Afrin bölgesinde PKK/KCK/PYD/YPG ve DEAŞ mensuplarını etkisiz hale getirmek için başlatmış olduğu barış harekatıdır.

Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin Suriye sınırında PKK/YPG'ye karşı düzenlediği 9 Ekim 2019 tarihinde başlatılan terör operasyonudur.

Bana Türkiye’nin durumunu bir kelimeyle anlatın derseniz "iyidir" derim. İki kelimeyle anlatın derseniz "iyi değildir" derim.  

Bunu da Demirel demiş... ;)

Türkeş Türk çocuğu, Ecevit halk çocuğu, Erbakan Müslüman çocuğu, biz o... çocuğu muyuz?   

                                                                                   Made in ; Süleyman Demirel :))

benim günah işleme özgürlüğüme ne olacak...

Ne üstünlüğü hangi üstünlük.. Batı iki yüzlülükte tek üstün sınıf olduğu için sömürüden elde ettiği maddi kazançla dünyaya hava atıyor ama onlarında çöküşü yakın gibi görülüyor

tek bir sebebi var: bilim ve teknoloji

Skolastik düşünce sisteminin Orta Çağ döneminde kilisenin hem siyaset hem de toplum üzerindeki gücünü temsil eden, aklın ve bilimin saf dışı bırakılmasına verilen dönemdir. ve bu dini baskı ile oluşmuş yönetimsel ve toplumsal gericilik ile yapılan savaşta başarılı olunması ve bunu 300-400 yıl önceden yapmış olmaları. 

Günümüz dünyasında da doğu bloğu devletlerin de yavaş yavaş bu yola girmesi ve dini olguların genel anlamda batının politikaları ile yumuşaması ve artık ekonomik olarak farklı değerlerle batı ile yarışır hale geldi.. 

13 4 59