Neler oluyor
- avantaj bilişim (1)
- weble gelsin zetta (4)
- mehduh bayraktara göre , ysk üyelerinin müebbet ile yargılanma ihtimali (14)
- grand ısias otel (6)
- ali babacan (11)
- fenerbahçe en son şampiyonlar ligi'ne katıldığında... (1)
- mcdonald's da patates dürüm satılması (5)
- karnesini öğretmeninin önünde yırtan öğrenci kimin eseri (24)
- altılı masa'da seçimin kaybedilmesine sebep olabilecek 3 temel sorun ne olabilir. (8)
- haluk pekşen'in göz göre göre ölüme gidişi (9)
- uı/ux alanında kendimi nasıl geliştirdim (3)
- atilla taşın cumhurbaşkanı adayı (12)
- 1 papua yeni gine kinası kaç tl (8)
- şirketlerde eğitim ve kurumsallaşmaya dair (4)
- çetin emeç (5)
- karanlıkların lordu inan kıraç (9)
- barış için müzik vakfındaki taciz skandalı (5)
- hastanelerden alınamayan randevu (1)
- gece yatmadan zeytinyağı içmek (1)
- sabah aç karna türk kahvesi tüketmek (2)
- benzinin 30 tl ye dayanması (1)
- açlık ve yoksulluk sınırı (2)
- uzun bacaklı ingiliz (1)
- abd'nin karanlık tarihinin bir parçası (1)
- 5 haziran dünya çevre günü (1)
- hurma çekirdeğinden türk kahvesi (1)
- bu güne kadar izlediğiniz en iyi belgeseller (2)
- eğitimde fırsat eşitliği (1)
- yağ yakmanıza yardımcı ara öğün kereviz sapı detoksu (1)
- dili doğru kullanmak 3 (2)
- okuma vakti (2)
- incir uyutması (6)
- bu garibin derdi varmış (1)
- ahmed el belhi (1)
- kış geliyor doğalgaz fiyatları uçtu (3)
- antalya seo (2)
- 850’li numaralardan bıktık (14)
dünya yoksullukla mücadele günü (17 ekim)# Gündem
Fakirliğin Yok Edilmesi İçin Uluslararası Gün” adı altında 17 Ekim'e “yoksulluğa çözüm” anlamı altında “Dünya Yoksullukla Mücadele Günü” olarak anılmaktadır. Neredeyse tüm ülkelerde yoksul olarak yaşayan vatandaşlar bulunmaktadır.
Dünya Bankası verilerine göre, 25 yıldan az bir süre içinde 1,1 milyar kişi "yoksulluktan kurtuldu".
Bu, yüzyılın en sevindirici refah hikâyelerinden biri şüphesiz.
1990 - 2015 yılları arasında, uluslararası yoksulluk sınırı (günlük geliri 1,90 doların altında) yaşayan insanların sayısı 1,9 milyardan 735 milyona geriledi.
Yani bu ölçüye göre, dünyadaki toplam nüfusun yüzde 36'sına denk düşen yoksul oranı yüzde 10'a indi.
Yoksullar yaşanan her türlü ekonomik, sosyal ve doğal krizin en fazla vurduğu, onarılmaz yaralara neden olduğu toplum kesimini oluşturmaktadır. Yetersiz sosyal güvenlik sistemleri yoksulları insana yaraşmayan koşullarla yüz yüze bırakmaktadır.
Hiç şüphesiz yoksulluğu önlemek için istihdam edilen nüfusu artırılması, sosyal güvenlik sistemlerini iyileştirmesi kadar refah seviyesini de yükseltecek politikalar geliştirilmelidir. Bu amaçla gelir dağılımının adaletli dağılımını sağlayacak bir ekonomik ve sosyal yapının olması ve işler kılınması zorunluluktur.
Bu çerçevede toplumun önemli bir kesimini oluşturan çalışanların örgütlenmesi ve toplu sözleşme ile ücretleri, çalışma koşulları üzerinde söz sahibi olabilmeleri gerekmektedir.
Elbette işçilerin veya kamu görevlilerinin bir sendika çatısı altında bir araya gelmeleri önemli bir gelişmedir. Ancak bunun kadar sendikalar da sermayeden ve iktidarlardan bağımsız, işçi sınıfının hak ve yararlarını temel alan bir yaklaşım için olmalıdır.
Ülkemizde ne yazık ki işçiler bir yandan iktidarların ve sermayenin baskısına maruz kalırken diğer yandan ikballerini iktidarlara bağlamış kimi sendika yöneticileri eliyle yoksulluğa mahkûm edilmektedir.
Yoksulluğun ve bu nedenle karşılaşılan ayrımcılığın önlenmesi için hepimize sorumluluk ve görev düşmektedir.
yani patronlar daha az kazanacak, işçiler de özverili ve verimli olmaya çalışacak..
erdemliyolcu 17 Ekim 2020 17:32