mohaç meydan muharebesi# Tarih

Bu Osmanlının tadi damağında kalan ve 2 saatte Macarları palafoşt ettiği savaş değil mi? yani bozguna uğrattığı.. :)

Osmanlı Devleti’nin 14. yüz yıldan itibaren Rumeli’ye geçmesinin ardından Katolik dünyasının öncüsü olarak Macarlar, Osmanlılarla iirili ufaklı yapılan savaşlardan  hep yenilgiyle çıktı. Özellikle, 1440 ve 1456’da iki defa kuşatıldığı halde alınamayan Belgrad’ın 1521’de Osmanlı Devleti tarafından ele geçirilmesi, Macar Krallığı için büyük bir şok oldu. 

Sultan Süleyman, 10 Mart 1526’da Rumeli komutanlarına, Anadolu Beylerbeyi Behram Paşa’ya, Bosna Beylerbeyi’ne ve Kırım Hanı’na sefere hazırlanmaları için emir verdi. Sefere Kapıkulu askerleri, Suriye ve Mısır vilayetlerinin askerleri de katıldı. Osmanlı Sultanı I. Süleyman, 23 Nisan 1526’da 60.000 kişilik ordu ve 300 top ile sefere çıktı. Rumeli beylerinin kuvvetleri de bu orduya katıldı. Hiçbir direnişle karşılaşmadan Macar topraklarına giren ve kalelerini fetheden Osmanlı ordusu, ardından Drava Nehri’ni aştı ve ordu Mohaç Ovası’na yaklaştı. Bu sırada Macar kralı II. Lajos ve başkumandan Nodor Bathory’ın başında bulunduğu Macar ordusu Osmanlı ordusunu karşılamak üzere, Mohaç Ovası’na ordugâh kurdu.

Taaruza Macarlar başladı

Macar ordusu, kendi savaş planı gereğince iki safa ayrıldı. İlk saf, merkez, sağ ve sol olmak üzere kurulurken, ikinci saf ise dört koldan meydana geliyordu. Kral II. Lajos bu safta yer alırken, Macarlar 29 Ağustos’ta taarruza başladı. Mohaç Ovası’nın bir yanı bataklık, öteki yanı tepelikti. Osmanlı ordusu ise, arka arkaya üç saf hâlinde düzene girdi. Ön safta veziriâzam İbrahim Paşa komutasında Rumeli ordusu, ikinci safta Behram Paşa kumandasında Anadolu ordusu, üçüncü safta ise yeniçerilerin komutanı olarak Kanuni bulunuyordu.

Kanunî Sultan Süleyman, çevreye gönderdiği akıncılarla, Macar ordusunun yardım almasını önledi. Osmanlı ordusu, 28 Ağustos 1526'da Mohaç ovasına geldi. Başta Kanunî, veziriâzam İbrahim Paşa olmak üzere ordunun bütün komutanlarıyla, eski ve tecrübeli askerlerinin katıldığı bir savaş meclisi toplandı. Bu mecliste Yahyapaşazade Malkoçoğlu Bali Bey, birbirlerine zincirlerle bağlı zırhlı Macar süvarilerinin çok tehlikeli olduğunu ve kitle halinde saldırının sakıncalı olacağını, düşmanın yan ve gerilerine yapılacak saldırıların daha çok yarar sağlayacağını söyledi; teklifi, padişah ve mecliste hazır bulunanlarca kabul edildi. Macar ordusu, kendi savaş planı gereğince iki safa ayrıldı. İlk saf, merkez, sağ ve sol olmak üzere kuruldu. İkinci saf ise dört koldan meydana geliyordu; II. Lajos da bu safta bulunuyordu. Macar ordusu, 29 Ağustos'ta taarruza başladı.

Mohaç ovasının bir yanı bataklık (Karasu bataklığı), öteki yanı tepelikti. Osmanlı ordusu, Bâli Bey'in teklifi üzerine, arka arkaya üç saf hâlinde düzene girdi. Ön safta veziriâzam İbrahim Paşa komutasında Rumeli Ordusu, ikinci safta Behram Paşa kumandasında Anadolu Ordusu, üçüncü safta ise yeniçerilerin komutanı olarak padişah bulunuyordu. Savaş planı gereğince, Macar saldırısı beklenecek, saldırılar Osmanlı ordusunun merkezine yönelince, Osmanlı kuvvetleri yanlara doğru açılarak, Macar süvarisini topların karşısında bırakacaktı.

Savaş, Macarların sağ kuvvetlerinin ani saldırısıyla başladı. Bu kuvvetlerin karşısındaki sol yanda bulunan Rumeli Ordusu, bir süre çarpıştıktan sonra geriye dönünce, onları iten Macar zırhlı süvarileri Osmanlı topçusunun etkili menziline girdi; daha önce topçu isabet sağlayamamış, atışlar süvarilerin üzerinden geçmiştir. Topçu ateşi devam ederken arkadan ikinci Macar safı ilerlemiş ve Türklerin ordugahına giren bu Macar piyadesi yağmaya girişmiştir. 15-20 dakika sonra Türk ordusunun merkezi ve yeniçeriler Macarlar üzerine yoğun bir ateş açmışlardır. Açılan bu ateş oldukça tesirli olmuş ve Macarlar ateş altında büyük zayiat vererek ezilmiştir. Osmanlı kaynakları Süleyman Ruznamesi ve Kemalpaşazade ile Peçevi yeniçerilerin yoğun ateşinde Macarların telef olduğunu doğrular.

Terihin en kısa savaşlarından biri olan Mohaç muharebesi Avrupada ve Müslüman aleminde çok yankı bulan bir savaş olmuş ve İslam devletleri Osmanlıyı tebrik etmişlerdir.

Mohaç yenilgisi, neticeleri bakımından Macar milletinin asırlarca ızdırabını çektiği bir olay olmuştur, ancak Macar Krallığı'nın kısıtlı ordusu ve bozuk ekonomisine rağmen Macar ordusu başkomutanı Tomori'nin bütün çarelere başvurduğu ve takdir edilecek bir muharebe planı hazırladığı değerlendirilir.

Savaştan sonra altı gün dinlenen Osmanlı ordusu, daha sonra Macar Krallığı'nın başkenti Budin'e ilerlemeye başlar. Başta kraliçe Maria olmak üzere soylular, devlet adamları ve tüm Macar halk kaçtığı için, şehirde yalnızca Yahudiler kalmıştı. Yahudilerin başkanı Salamon'un başında bulunduğu bir heyet, Foeldward kasabasında, Budin kalesinin anahtarlarını Kanunî Sultan Süleyman'a teslim etti.