Sevkiyat, üretimi/imalatı yapılan bir malın fiyatını direkt olarak etkileyen önemli kriterlerden biri olması hasebiyle, ülkemizde önemli gider/fire problemlerinden birini teşkil etmekte.

Özellikle tarım sektöründe bunu sıklıkla hissetmekteyiz.

Ne yapılmalı, en basiti ile  planlı/ programlı doğru yatırımlar ile bu sektörü daha sistemli ve denetimli  hale getirmeliyiz.

Batılı ülkelerin işletme süreçlerinde neden bu kadar başarılı olduğunu çözebilirsek yukarıdaki problemi de çözeriz aslında demek isterdim çünkü aslında problemi biliyoruz.. batının ve özellikle ABD'nin iş süreçlerinde çok sıkı ve detaylı ve çok ciddi hukuki bağlayıcılığı olan ticaret sözleşmeleri kullanıyor olmaları..

Bakın sizim kargo şirketlerine, şubelerine gelen paketleri veya herhangi bir firmanın ürünlerini tek bir araç veya kamyonete elden ele yüklemek için muhtemelen 4  5 ve daha fazla  elemana ihtiyaç var ama bizim firmalarda tek adam veya bazen iki adam o ürünleri bırakın yerleştirmeyi araçlara tek tek fırlatıyorlar. 

O sırada o ürünün başına gelenlerden tabi sorumlu olmuyorlar neden çünkü diyarlar ki iyi saramamışsınız ürünü deyip sizi aptal yerine koyuyorlar. 

İşte bu kara düzen için umudum sıfır. 

Gel gelelim yurt içi ve yurt dışına yapılan sevkiyatlara, sizce ne kadar başarılıyız bu konuda, eskilerin bir lafı vardır, kara düzen diye, 

Nedir kara düzen, ben size anlatayım, kara düzen elinde bulunan şeyi gelişigüzel alma, satma, kiraya verme ve kullanma gibi tanımlarla anlatılır. 

Ekonomiyi canlandırmak için Kara düzen içinde yürüyen saç ayaklarını kontrol altına alıp birer hareketli mekanizma haline dönüştürmek gerekir. 

Bu dönüşüm için de gerekli olan elbette ki sistemsel olanı kullanmak olacaktır.