Neler oluyor
- avantaj bilişim (1)
- weble gelsin zetta (4)
- mehduh bayraktara göre , ysk üyelerinin müebbet ile yargılanma ihtimali (14)
- grand ısias otel (6)
- ali babacan (11)
- fenerbahçe en son şampiyonlar ligi'ne katıldığında... (1)
- mcdonald's da patates dürüm satılması (5)
- karnesini öğretmeninin önünde yırtan öğrenci kimin eseri (24)
- altılı masa'da seçimin kaybedilmesine sebep olabilecek 3 temel sorun ne olabilir. (8)
- haluk pekşen'in göz göre göre ölüme gidişi (9)
- uı/ux alanında kendimi nasıl geliştirdim (3)
- atilla taşın cumhurbaşkanı adayı (12)
- 1 papua yeni gine kinası kaç tl (8)
- şirketlerde eğitim ve kurumsallaşmaya dair (4)
- çetin emeç (5)
- karanlıkların lordu inan kıraç (9)
- barış için müzik vakfındaki taciz skandalı (5)
- hastanelerden alınamayan randevu (1)
- gece yatmadan zeytinyağı içmek (1)
- sabah aç karna türk kahvesi tüketmek (2)
- benzinin 30 tl ye dayanması (1)
- açlık ve yoksulluk sınırı (2)
- uzun bacaklı ingiliz (1)
- abd'nin karanlık tarihinin bir parçası (1)
- 5 haziran dünya çevre günü (1)
- hurma çekirdeğinden türk kahvesi (1)
- bu güne kadar izlediğiniz en iyi belgeseller (2)
- eğitimde fırsat eşitliği (1)
- yağ yakmanıza yardımcı ara öğün kereviz sapı detoksu (1)
- dili doğru kullanmak 3 (2)
- okuma vakti (2)
- incir uyutması (6)
- bu garibin derdi varmış (1)
- ahmed el belhi (1)
- kış geliyor doğalgaz fiyatları uçtu (3)
- antalya seo (2)
- 850’li numaralardan bıktık (14)
Mr.oke neler yazmış
AZİZ MAHMUT HÜDAİ bir cemaat lideri değildir arkadaşlar,
AZÎZ MAHMÛD HÜDÂYÎ HAZRETLERİ (1541-1628) yılları arsında Üsküdar'da yaşamıştır.
Celvetiyye tarikatının kurucusudur.
O, bir asra yakın ömür sürmüş ve sekiz pâdişah devrini idrâk etmiş bir gönül sultânıdır.
Onun Üsküdar’da kurduğu dergâh, kısa zamanda her tabakadan insana hitâb eden mâneviyat ve irfan mektebi hâline geldi. Cihan sultanlarının teveccüh ve alâkasını celb etti. Onları da dergâhın dervişleri arasına kattı. Husûsiyle 3. Murad Han, 1. Ahmed Han, 2. Genç Osman Han ve 4. Murad Han, Hüdâyî Hazretleri’nin yakın irşâdına mazhar oldular. Hüdâyî Hazretleri, bunlardan 4. Murad Hân’ın kılıç kuşanma merâsiminde bizzat bulunmuş ve âdet olduğu üzere Ebû Eyyûb el-Ensârî Hazretleri’nin türbe-i saâdetlerinde Hazret-i Ömer’in kılıcını yeni pâdişâha bizzat kuşandırmıştır.
Bilginize...
Bu yıl pandemi dolayısı ile ligler zar zor tamamlandı, Trabzonspor son yıllarda ilk defa bu kadar hızlı ve istekliydi ancak ligin en sağlam kulüplerinden biri olmaya aday Başakşehir Futbol kulübüne direnemedi. Başkan Nihat Özdemir ve yönetim kurulu Futbol kulüpleri Birliğinin tavsiye kararı ile ligden düşmeme ve yabancı sayısını sınırlandırma kararını 1 yıl ertelemeye karar verdi,
Artık lig 21 takımla oynanacak, daha zevkli olmasını hayal ettiğimiz futbol liglerimiz İNŞALLAH (!) yerli futbolcular yetiştirilerek dahada renkli ve dünyaya futbolcu ihraç eden bir ekonomi haline dönüşür.
Kurban bayramınızı en içten dileklerimle kutlarım,
Bayramın anlamına uygun olarak dünyada sadece hayvanların insanların yaşaması için kurban edildiği bayramlar görürüz İNŞALLAH.
Savaşın, katliamın, zulmün ve haksızlığın son bulduğunu görmeden ölmediğimiz bir kurban bayramında bayramlaşmak üzere sağlıcakla kalın...
İNŞALLAH ALLAH (c.c.) BU KADAR DEĞER VERDİĞİ VE RAHMETİNİ SAÇTIĞI AREFE GÜNÜNÜN HATRINA HERKESİN İSTEDİĞİNİ HAKKINDA HAYIRLI OLARAK KENDİSİNE NASİP ETSİN.
Amin, Amin, Amin....
DEMOKRASİ ?????? !!!!!!
Kime göre, neye göre, nasıl diye binlerce sorunun ardı ardına sorulabildiği ama kimsenin doğru dürüst mantıklı bir cevap veremediği ilginç bir söylem !
Kimilerine göre demokrasi çoğunluğun kazandığı hakların uygulanması, kimilerine göre azınlığın her daim kendine mağdur rolünü oynaması, kimilerine göre ise temsil kabiliyetini kazanan seçilmişlerin atanmışlar tarafından ezilmeye çalışılmasında mağdur olanların haykırışıdır !
Peki asıl demokrasi nedir ?
Demokrasinin sözlük anlamı ;
Siyasal denetimin doğrudan doğruya halkın ya da düzenli aralıklarla halkın özgürce seçtiği temsilcilerin elinde bulunduğu, toplumsal ve ekonomik durumu ne olursa olsun tüm yurttaşların eşit sayıldığı yönetim biçimi.
Yıllardır ülkemizde kemikleşen atanmış bir güruhun halkın oylarıyla seçilmişlere karşı verdikleri ÇANAKKALE GEÇİLMEZ vari engellemeler yüzünden çalışamayan bir iktidar sorunu vardı bu memlekette !
Uydurdukları yasaların uydurdukları taammülleri doğrultusunda istedikleri gibi beğenmedikleri her yasayı Anayasa Mahkemesi denen kurumdan geri çeviren, faiz düşmesin ve bankalardaki paraları her geçen gün faizle katlana katlana büyüsün diye krizler yaratan bir kemikleşmiş yapı vardı bu ülkede !
Yıllarca ders kitaplarından başlayıp yeşilçam filmlerine kadar nerede milli ve muhafazakar olan birşey varsa dalga geçip aşağılayanlar kendilerince üstündü, bu üstünlüğüde İslam'a ve geleneklere, geçmişe küfrederek elde ediyorlardı.
Azıcık Millet kafa kaldırsa İRTİCA GELİYOR, LAİKLİK ELDEN GİDİYOR naralarıyla Milletin evladı olan Askerin postalıyla, kendisine emanet edilen tankı tüfeği, mermisiyle Millete ayar verip ORDU GÖREVE MİTİNGLERİ düzenleyerek Millete zulüm yağdırıyorlardı !!!
Taaaki bir İmam-Hatipli bu ülkenin başına geçene kadar (!)
O içimizdeki zulüm 1453'te başladı deyip 15 Temmuz hain darbe girişimini destekleyip alkışlayan batı hayranı (!) kitleyi adeta şizofrene çeviren bir İmam-Hatipliydi !
Demokrasi denen olgunun hukuki dayanaklarla ve yeni yasal düzenlemelerle uygulandığında karşıdakini nasıl çaresiz bırakıp kıvrandırdığını en iyi o öğretti bu memlekete, yaptığı yasal düzenlemelerle kemik yapıdaki 95 yaşına kadar dinozor vari tarihi geçmiş ideolojik saplantılı hakim cüppesi giyen insani varlıkları uzaklaştırdı önce bu kokuşmuş sistemden !
Daha sonrasında özelleştirmeler başladı, dur yapma diyene kadar "dün güvendikleri bugün asıl yüzleri ortaya çıkan sözde ekonomist batı hayranı bakanlar" haraç mezat sattılar ülkenin kambur diye tabir ettiği yapıları !
Neyseki hepsi birilerine değil içlerinden bazıları Devlete ve Millete hizmet ediyorlardı, bazı önemli kamu kurumlarının satılması önledi, senelerdir zarar eden KAMU BANKALARI, İLETİŞİM ve BİR KAÇ KALEM DAHA KAMU İKTİSADİ TEŞKİLATI yapı satılmadı !
Adam gibi işletildi, bir avuç kemikleşmiş atanmışlara faizle servet üstüne servet kazandırmayı değil Millete ve Milli projelere doğru alanda krediler vererek ciddi karlar elde etmeye başladı MİLLETİN BANKALARI ve DİĞER İKTİSADİ İŞLETMELERİ !
Bunların haricinde günümüzde ürettiğimiz İha-Siha-Silah-Araba-Uçak-Helikopter-Solunum cihazı gibi binlerce kalem yerlilik oranı %100 lere yakın ürün o kemikleşmiş atanmış batı hayranı zümrenin yavaş yavaş kazınmasıyla oldu, şimdilerde çok daha yeni atılımlar için bu zümrenin yetiştirdiği eski zaman dinlerinde olduğu gibi atalarımız buna tapardı bizde buna tapacağız zihniyetli o yapının çocuklarının tekrar bu ülkenin kemikleşmiş yapısı olması engellenmeli !
Demokrasi yok diye bağıranlar içinse kısa bir hatırlatma ;
O demokrasi var diye bu ülkede teröre ve teröriste kol kanat geren destek veren sözde çağdaş, aydın, odalar ve partiler çok rahat konuşabiliyor (!)
O demokrasi var diye bu ülkede İSTİKLAL MAHKEMELERİ KURULUP BİR CELSEDE VATAN HAİNİ olarak karar verilip İDAM EDİLMİYORLAR !!!
EĞER ONLARA ZAMANINDA BU ÜLKE İNSANINA BAŞTA İSTİKLAL MAHKEMELERİ OLMAK ÜZERE KAN KUSTURDUKLARI BÜTÜN SİSTEM DEMOKRASİ ADI ALTINDA UYGULANSA BU ÜLKEDE TERÖRÜ VE TERÖRİSTİ DESTEKLEYEN PARTİ,ODA,AYDIN,SANATÇI,AKADEMİSYEN vs. VATAN HAİNİ OLARAK YARGILANIR, TEK CELSEDE DAR AĞACINDA SALLANDIRILARAK MEMLEKET 1 HAFTA İÇİNDE TERTEMİZ OLURDU !!!!
Demokrasinin sadece üstünler için var olduğuna inanan bu zümre kendine dikkat etmeli, şöför değişir ve şimdiki kaptandan daha hızlı ve keskin kararlar alan birisi başa gelirse çok can yanar !
Yok o kemikleşmiş yapıdan birileri tekrar iktidara gelirse 1800'lü yılları mumla ararız !
DEMOKRASİ'yi yıllarca bu memleketin inançlı kesimini ezmek sindirmek aşağılamak için kullananlar, Kamu bankalarından hortumlayarak kazandıkları zenginlikleri kaybolduğu ve saltanatları bittiği için avazları çıktığı kadar bağırarak eski günlerine geri dönme hayali kuruyorlar !
Uzun sözün kıssası ;
Demokrasi istediğine istediğinde istediğin gibi zulmetmek özgürlüğü ise, ipler elinden kaçıpta bir başkasına geçtiğinde ve zulmedilme sırası sana geldiğinde asla canım acıyor diye bağırmayacaksın !!!
Kişisel verilerden kasıt acaba ne ?
Asıl bu konuda halkı bilgilendiren KAMU SPOTLARI yapılmalı !
Neler kişisel veri alanına giriyor, hangi bir kaç basit kurum harici kimler buna mecbur gibi aydınlatıcı tanıtımlar yapılmalı bence.
Yokmu boşta bir danışmanlık yönetim kurulu üyeliği ???
Gerçi burda yandaş candaş diye ayrım yapmadan yazan her yazara bir maaş bağlasalar otomatik bizde maaşın hakkını vermek için yazar yazar dururuz :)))))))))))))))))))))))))))))))))))))
Devletin ihtişamı için yapılan saraylardan bahsediyorsak eğer ;
Beyaz Saray 1800'de yapıldı, Buckingham Sarayı 1837'de, Bellevue 1785'te, Versailles ise 30.000 işçi ile 1670 yılında yapıldı !!!
Küçücük bir hatırlatma ;
Paris'teki sarayın havuzlarında bir bayram günü kullanılan su miktarı paris'te 600.000 evde kullanılan su miktarı kadar !
Sene 2020 olmuş ve biz daha yeni bir başkanlık sarayı yaptık !!!
NEDEN BU TARZ KONULARDA AVRUPAYI 300 YIL GERİDEN TAKİP EDERİZ ANLAMAK MÜMKÜN DEĞİL !!!
İSRAF İSRAF :)))))))))))
Finans kurumları iktidar dolayısı ile mantar gibi çoğalmaya devam etmekte, korkum odur ki bir dönemin bankerlerinin bir anda tutuşup ard arda yanan kibrit kümeleri gibi iflas açıklayarak büyük rakamları ceplerine koyup arkalarına bile bakmadan kaybolmasınlar...
Ülkemizde bölgesel nüfus ortalamasına göre Trakya bölgesi bu konuda Avustralya, Rusya, İzlanda ve İtalyayı aratmaz rakamlara sahiptir.
Yıllar içinde verilerde değişmeler olabilir ancak en son benim bildiğim tarihler itibariyle 1998-2001 yılları arasında yapılan araştırma neticesinde doğum ve nüfus oranlamasına göre 1 erkek nüfus başına 5 kadın birey karşılık gelmekteydi.
Şu an 2020 yılında olduğumuzun farkında olarak tekrar söylemek istiyorum ki Trakya bölgemiz ortalamayı düşürse bile rakamlarda kadınların önde olduğu hala aşikar...
ÇOBAN SALATA misali :)))))))
Dağda pişirilince avcı yemeği, evde veya ofiste pişince adı PATSOYUM :))))))))))))))))))))))))))))))
Emine Bulut cinayeti sonrası İDAM GERİ GELSİN tartışmaları cılız seslerle tartışılmış, müebbet hapis cezasının AĞIRLAŞTIRILMIŞ MÜEBBET olarak uygulanması ile kalmıştık.
Ben şahsi olarak o günde bugünde aynı kanıyı taşımakta, aynı fikri savunmaktayım ;
TERÖRİSTLER, TECAVÜZCÜLER ve ÇOCUK TACİZCİLERİ ÇOK KISA VE ADİL BİR ŞEKİLDE YARGILANMALI VE SUÇLARI DELİLLERLE SABİT İSE İDAM EDİLMELİ.
Necip fazıl üstadın bir sözünü not düşmek istiyorum buraya;
Benim inandığım sistemde sabah bir masumun öldürüldüğünü duyarsanız,
Akşam darağacında sallanan birini görürsünüz...
İDAM GERİ GELSİN !!!
Nerenin yemeğidir ?
Neyle yapılıyor ?
Kimler yiyor ?
SABAH SABAH YENECEK KADAR GÜZEL BİŞEY OLSA GEREK :)))
Bir 15 Temmuz faciası atlattıkki akıllara zarar,
Bir garip DARBE KALKIŞMASI yaşadık, birbirinden habersiz gibi görünen onlarca illegal yapı bir araya gelerek her biri bağımsız hareket ederek bir bütün gibi davranıp doğudan batıdan bir çok noktadan bu ülkedeki hükümeti ve askeri erkanı devirip darbe yapmaya çalıştı.
Kimileri tiyatro dedi, kimileri akıllarınca salağa yattı, kimileri ise gerçekten tehlikeyi farkederek ellerindeki imkanla darbe kalkışmasına canını siper etti. Bankamatiklerde kuyruk oluşturanların akrabaları darbe yapmaya çalışanları balkonlarından alkışlarken ülkedeki GERÇEK HALK darbecilere canını siper etti.Tankların arasından pazarlıkla sıvışıp terlikle tiyatro izle gibi destek verdikleri darbeyi izlediklerinede şahit olduk, liderinin darbeyi tiyatro gibi seyrettiğinden habersiz GERÇEK VATANSEVER bir gencin tankların önüne yatışınıda seyrettik, yunanistana en yakın ilden yunanlılara darbecilere destek çağrısı yapıp kadeh kaldıranların garip çağrılarınıda izledik o karanlık gecede !!!
Sorsanız hepsi demokrat, aydın, çağdaş, laik vs. vs. vs....
Peki darbe teşebbüsünün gerçek mağdurlarına ne oldu ?
Darbe kalkışmasına önce destek verip alkışlayıp sonra TİYATRO diyerek destek verdiklerini yarı yolda bırakan bir AYDIN kesim, onları yargılayan darbeci terör örgütü mensubu abileri, emniyet ve yargıda sadece hükümete oy verdikleri için binlerce masuma yafta vuran terör destekçisi binlerce ateist yargı mensubu !!!
MAĞDUR KİM ? SUÇLU KİM ?
Ya şehit olan 251 kişi ve Gazi olan 2 bin küsür kişi ne ?
Birde hergün açığa çıkarılan onlarca örgüt üyesinin gelecekte ne olacağı ?
Yargılanıp yıllarca hapse mahkum edilen bu vatandaşlar yıllar sonra hapisten çıkınca ya bir daha başka bir terör örgütünün desteğini arkasına alarak intikam almak için darbeye teşebbüs ederde bizim çocuklarımızın canına kastederse ?
İDAM GERİ GELECEKSE ACİLEN GELMELİ, SUÇU SABİT OLAN BAŞTA DARBECİLER TECVÜZCÜLER ÇOCUK İSTİSMARCILARI OLMAK ÜZERE BU ÜLEYE HAİNLİK EDEN TÜM PİSLİKLERİN TAMAMI İDAM EDİLMELİ, BİR DAHA DARBEYE ÇOCUĞA TECAVÜZE VEYA TOPLUMDAKİ HERHANGİ BİR BİREYE CİNSEL İSTİSMARA TEŞEBBÜS EDECEKLERE ACI BİRER DERS OLMALI !!!!
Ayasofya tarihin bir çok noktasına ışık tutan efsanevi bir mirastır tüm insanlık için,belli araklılarla el değiştirmiş olsada sonunda Fatih'in KILIÇ HAKKI olarak bu topraklarda bizim elimizde uzun süre kalacağa benziyor (((( YARININ NE GETİRECEĞİNİ ANCAK ALLAH BİLİR ))))
Endülüste yüzyıllarca okunan ezanın susturulması, dünyada Osmanlının yıkılışından sonra ezan okunana nerdeyse hiç bir mabet kalmaması (( İslam Ülkeleri Hariç)) yarının ne olacağını tahmin edemememizde en önmeli etken !
Ancak son yıllarda HAÇLI ORDUSU vari Avrupalı müttefikler yaptığımız tüm gelişme ve kalkınma çalışmalarımıza nasıl balta vurmak için elinden geleni yapıyorsa, içeride de hükümet her fırsatta bir yeni kışkırtıcı ve canlarını acıtıcı hareketle karşılık vermekte.
Siyasi olarak ÇOK BÜYÜK BİR TOKAT OLARAK AYASOFYANIN CAMİİYE GERİ DÖNDÜRÜLMESİ avrupayı adeta çıldırttı, yüzyıllardır ibadethanelerimizi ahır gece kulübü gibi aşağılık emellerini gerçekleştirdiklerini unutup ağız dolusu salyaları ile kinlerini kusmaya başladılar.
Siyasi İktidarın doğru olarak gördüğüm bu can yakıcı hamlesi CANIMI YAKARSAN CANINI YAKARIM'ın tokat mahiyetindeki cevabıdır !
Sosyal mesafe uyarılarının ardı arkası kesilmezken hala ısrarla İstanbul, Ankara, Gaziantep, Konya, Diyarbakır gibi bir çok ilde vaka sayıları artmakta !!!
Her ne kadar devlet bazı sayıları farklı yansıtıyor gibi görünsede vatandaşın aklında tek bir soru var ;
DAHA KAÇ KİŞİ ÖLECEK ?
DAHA NE KADAR DİKKATSİZ DAVRANARAK BAŞKALARININ HAYATINI TEHLİKEYE ATACAĞIZ ?
Mesafe, Maske, Temizlik bizim hayatımızın bundan sonrası için vazgeçilmez üçlüsü olmalı, sevdiklerimiz biirinci derece yakınlarımız dahi olsa olabildiğince mesafeli ve dikkatli davranmalıyız.
BU VİRÜSÜN ŞAKASI YOK, GENÇ OLMAK BAĞIŞIKLIK SİSTEMİMİZİN GÜÇLÜ OLMASI SADECE BİZİ KORUR !
YAKINLARIMIZI, YAŞLILARIMIZI, ÇEVREMİZDE YAŞI HİÇ FARK ETMEKSİZİN KRONİK HASTALIĞI BULUNANLARI ÖLDÜRÜR !!!!
Aslında bende EYT mağdurlarından birisiyim,
Çok genç yaşta çalışmaya başladım ve normal şartlarda 39 yaşımda emekli olmaya hak kazandım.
2008'de çıkartılan 1999 öncesi sigortalı yasası diye bilinen yasaya göre bile şartlarımı doldurmuş olsam bile bir türlü bu problem çözülemediği için emekli maaşına hak kazanamadım.
Devlet yasal düzenlemeler yaparken dünyanın dört bir yanına yardım götürmekle beraberi milyonlarca sığınmacıya kucak açarken, dünyanın dört bir yanındaki ecdat yadigarı tarihi eseri onarıp kullanıma açarken bütçede EYT'nin çok büyük bir yük olacağını neden ilan ederde rakamlarla izah etmez ?
EYT'nin devlete maliyeti nedir ?
Yurt içi ve yurtdışı yardım ve mağdurlara harcadığımız rakam nedir ?
Şu konunun yanlış olduğuna sonuna kadar katılıyorum hükümte ;
25 sene boyunca emeklilikte alacağın maaşın 3 te birini pirim öde, 39 yaşında emekli ol, ALLAH ömür verirse 80-90 yaşına kadar maaş al !!!
Devlet nasıl dayansın ? EYVALLAH SÖZÜMÜZ YOK AMMA ;
Bu yasalarıda yapan zamanın hükümetiydi !!!
Bundaki çözüm önerim Emeklilikte Yaşa Takılanlara bir yaş sınırı getirip o yaşta EMEKLİ OLDUKLARI TARİH BAZ ALINARAK ESKİ MAAŞLARININ TOPLAMI TEK SEFERDE ÖDENMEK KAYDIYLA emekli edilsinler.
Misal ben ; 39 yaşında hak kazanmışsam emeklililğimve emekli maaşımı 52 yaşında almaya başlayacaksam aradaki kayıp olan yılların emekli maaşı tek seferde hesabıma yatırılsın ve ben 52 yaşında maaşımı alayım.
Çözüm üretmek istedikten sonra çözüm bulmak mümkün, ancak ben ne dersem o olur, sadece benim fikrim önemli gerisi hava civa, gittiği yere kadar böyle gitsin bi ara bakarız derseniz bir yerden sonra kontrolü kaybeder ve şarampole yuvarlanırsınız.
Çözüm üretmeye çalışmak, problemi çözmeye çalışmak için çaba sarfetmek bile bir İYİ NİYET GÖSTERGESİDİR.
diğer bir çok marka arasında zaman zaman kıyaslama yapmak zorunda kalsamda zamanında samsung kullandım ve gerçekten bir süre sonra çeşitli yavaşlamalar ve kullanıma bağlı hasarlar oluşmaya başlamıştı,daha sonra bir vesile ile ıphone geçiş yaptım.
Şimdilerde kimi görsem elinde bir xiaomi var ve nasıl dediğimde hep aynı cevabı alıyorum ;
BİR KERE KULLANMAYA BAŞLA BİR DAHA IPHONE ELİNE ALMAZSIN !!!
Denemek lazımmı ?
Alışkanlıklara devammı etmek lazım hala kararsızım.
Telefon denince akla ilk gelen markadır Iphone !
diğer Android telefonların tamamı tek başına rakip olma konusunda zorlansa da Samsung ve Huawei bu konuda Iphone oldukça zorlamakta.
Ben bir samsung kullanıcısıyken Iphone geçiş yaptım ve bir süre sudan çıkmış balıktan farksız haldeydim
Sürekli karıştırıp bir sürü yanlışlar yaptıktan sonra alıştım ıphone telefona.
Gerçi şimdilerde bir başka dişli rakip daha çıktı piyasaya ; xiaomi !
kimde görse ilk söylediği ;
Bende yıllarca Iphone kullandım, bunu kullansan bi daha eline Iphone almazsın oluyor.
Denemek istiyorum ancak Iphone marka olarak sanki hepimizin egosunu daha çok okşuyor...
Sonunda Recep Tayyip Erdoğan'ın kurduğu bir takım şampiyon olarak Türkiye Süper Liginde bursaspor ve trabzonspor ardından farklı bir kulüp daha şampiyon olmuş oldu.
Gerisi yıllardır hasret çeken Trabzonspor ve diğer anadolu kulüplerinin başına....
Gerçekleri tarih yazar tarihide Galatasaray yazar dedik federasyon Galatasaraydan SAKATLAR ORDUSU oluşturup bizi tarihe karıştırmanın hesabını yapmakta.
Vakit hesap vakti,
Dünkü e muhtıralar bugün sırtını tırmalar !!!
ülkemizde kvkk dijital faşizmin önüne nasıl geçer ?
Ülkemizde son günlerde dillendirilen, ancak benim uzun zamandır bir çok platformda bağıra bağıra yazdığım DİJİTAL FAŞİZM çok şükür Devletimizin ve Devlet Başkanımızın da dikkatini çekmiş durumda.
Bilgi yedeklemelerden tutunda o bilginin birileri tarafından kullanılmasına kadar neredeyse bütün alanlar maalesef dünyadaki bir kaç büyük şirketin elinde,
Millileşme adımlarımızın en önemlisi Dijitalleşme ve Yedekleme ile başlamalı, daha sonrasında ise başta İşlemci olarak bilinen kritik parçaların üretimi ile devam etmeli, en son aşamada ise bir yazılım ve donanımın tamamı bize ait olacak şekilde yedekleme sürücüleri üretmeliyiz.
İşte o zaman DİJİTAL FAŞİZM tehdidine karşı elimizde tek tuşla KAPATABİLECEĞİMİZ ve ASLA ZARAR GÖRMEYECEĞİMİZ bir kozumuz olur.
Yeni dönemde satışına başlanacağı söylenen ELEKTRİKLİ YERLİ OTO başta olmak üzere bundan sonra üreteceğimiz her şeyin %100'ü bizim olmalı !
UNUTULMAMALIDIR Kİ ;
Kritik öneme sahip %1 geri kalan %99'dan ÇOK DAHA ETKİLDİR !!!