Bypresident neler yazmış

Yazar takip için üye girişi yap. Bu yazarı 0 kişi takip ediyor

Buda ilginç bir gün !

Ülkemizde 5 Aralık tarihinde kutlanan bu özel gün, çeşitli ülkelerde yılın farklı tarihlerinde kutlanıyor. Mühendislik Günü'nün bazı ülkelerde kutlanma tarihleri şöyle;
Arjantin 16 Haziran, Belçika 20 Mart, İtalya 15 Haziran, Rusya 22 Aralık.

Ne diyelim ?

Ülkemizdeki Mühendislerimiz, Mühendisler gününüz kutlu olsun...

Hani bir fıkra varya Babam Cuma günü öldü hocam durumu ne olur diye ?

Aynı onun misali, herkes ışıklar içinde yatacak kaçarı yokta kimi "çok sıcak yaz günü öğlen ateşinde kor olmuş mangalın başında olduğu günden beter ışıkta", kimi "keyifli bir ilk bahar günü püfür püfür ince serin esen rüzgar eşliği derecesinde ışığının sıcağında" !

Yani kısacası herkes giderken IŞIĞININ KAYNAĞINI VE DERECESİNİ buradan gitmeden gönderecek...

Zamanlamaları sanki biraz daha geniş tutulabilirdi, yani saat 21.00-05.00 yerine 20.00-08.00 yapılması çok daha etkin olabilirdi.
Zira son dönemde kamu dahi esnek çalışmaya geçti ve aktif çalışanların neredeyse tamamı saat 10.00'da mesaiye başlıyor ve genelde mesailer saat 16.00'da sonlandırılıyor.
Özel sektör bile nerdeyse personelinin %50'sini uzaktan çalışma imkanı var ise işe çağırmıyor.
Umarım tedbirler işe yarar, en kısa sürede bu bela ülkemizi terk edip geldiği topraklara giderek dünyanın başına her türlü belayı açan milletlerde ve ülkelerde iyi bir nüfus kırılması ile son bulur...

Kafayı kaldırıp tabelaya bakmadığımdan otobüs durağı olan yerden arabamı çektiler sinirden deliye döndüm !

Kafamı kaldırıp tabelaya bakmadığım dediğim yer Üsküdar sahilde Kimsenin binmediği bir elektrik direğine yüksekçe asılmış OTOBÜS DURAĞI tabelası !

DURAK NAMINA BİR TEK BELİRLEYİCİ ÖZELLİK YOK !

İNANIRMISINIZ NE BİR BİLDİĞİMİZ OTURAKLI OTURAKSIZ DURAK VAR NE DE BİR SIĞINANCAK ALAN !

SADECE BİR TABELA !

Not : Üsküdar Paşalimanı Tekel Sahnesi Önü Beykoz İstikameti !

Gidenler olursa dikkatlice bakmadan görmeyecekleri, Üsküdar Sahildeki otobüs son durağına 200-300 metre mesafeye durak tabelası koyarak durak yapmışlar ALLAH RAZI OLSUN !!!

Her şey çok güzel olacak dediler !

O gün bugündür İstanbul'da hiç bir şey güzel olmadı maalesef !

Ulaşımda yaşanan sıkıntı rezillik derecesine ulaştı 4 Aralık Cuma günü !
Başkan ölü sayısı açıklamak yerine keşke garaja çekip iptal ettiği bazı hatları aktif hale getirse,
Metrobüs seferlerini "tasarruf" adı altında azaltmak yerine 2-3 katına çıkartsa !

HATTA TÜM METRO VE METROBÜS İSTASYON GİRİŞLERİNE POLİS EKİPLERİ İSTEYİP KEŞKE HES KODU SORGULATSA !

KEŞKE HÜKÜMETTEN ÖNCE 65 YAŞ ÜST VE 20 YAŞ ALTINA ULAŞIM KISITLAMASI TEKLİFİNİ KAMUOYUNA SUNSAYDI !

HALA GEÇ DEĞİL ve YİNE YAPABİLECEKLERİ VAR ;

Tedbirleri artırmak adına bugün bu saat itibariyle ZABITA EKİPLERİYLE sahaya inip Sahillerde, Caddelerde, Çok kullanılan Üst geçitlerde anlayacağımız şekliye İstanbul'da yetkisi alanında neresi varsa Güvenlik güçleri ile koordineli olarak HES KODU SORGULAMASI yaparak evde kalması gerekenleri evde tutmaya çalışmalı,
Vefa destek gruplarının yanı sıra İBB PERSONELİNİN yeni bir yapılanma ile evde kalanlara SOSYAL ve PSİKOLOJİK DESTEK vermesi sağlanabilir.

Umarım bizim uzaktan hiç bir tecrübemiz olmadan bu düşündüğümüz kadarını İBB yöneticileri de düşünebilir.

Hatayspor canla başla mücadele etse de maalesef gücü nispetinde oynadı
Oyunu çirkinleştirmek yerine dişe diş mücadele ederek bu lige yükselmeyi hak ettiğini herkese gösterdi
Ciddi pozisyonlara girmesine rağmen gol bulamayışı biraz şanssızlık biraz beceri eksikliği
Bir kaç yıl süper ligden düşmezse ve altyapıdan yeni yetenekler yetiştirirse gerçekten büyük takımlara ciddi bir rakip olur,
Başarılar Hatayspor...

Öncelikle kim bu SASA demeliyiz ?

Sabancı grubunun önemli lokomotiflerinden birisi SASA POLYSTER !

Muhtemel ki bir ortaklık veya satış söz konusu olacak, yada yeni bir anlaşma yapılması için hisselerin yeterli olmadığı kanaatindeyim,
Çünkü bu açıklamayı yapanların fiyatların artacağını bilmemesi en ufak tabirle aptallık olacaktı.
Buna rağmen hisselerini toplamak için açıklama yapmaya da mecburlardı.

Burada sürecin nasıl işleyeceği, hissedarlara ne getireceği, orta ve uzun vadede kimlerin ne kazanıp ne kaybedeceği önemli.

Hisseleri topladıktan sonra hisse değerlerinin düşmesi veya yükselmesi kime ne kazandıracak asıl bunun takip edilmesi lazım.

Umarım yapılacak otaklık veya satış ülkemize ve borsada ki hissedarlarına yüksek kazanç getirir...


Belli zamanlarda belli sermayelerin gündem değiştirip Turizm için yeni furyalar oluşturmaya çalıştığı algısı hakim oldu bende bu haberi görür görmez !

Haberlerin hiç birinde ne metalin cinsinden, ne ne zaman yapıldığından, ne kimlere ait olabileceğinden zerre bahsedilmezken direkt olarak konumları ve turistlerin gezerken bulduklarından bahsediliyor,
Haberlerde yine bu ilginç Monolitleri incelemek için kimsenin gittiğinden falanda bahsedilmiyor
Yani bildiğimiz algı operasyonu gibi bir görünüm mevcut.

Oraya kadar gidip bir metal direği görmeyi düşünenlere tavsiyem ;

DÜNYA'DAKİ TARİHİ ESERLERİN ve MATEMATİK DEHASI BİNLERCE YAPININ İNETRNETTEN RESİMLERİNE BAKMANIZ BU MONOLİTE ZAMAN AYIRMAKTAN ÇOK DAHA FAYDALI OLUR....

Her yıl olduğu gibi bu yılda pazarlıklar yapılacak ve yine hükümetin istediği oranda zam yapılacak,
Yani çokta değişen birşey olmayacak aslında asgari ücrette.
Keşke asgari ücret için hiç toplanmaya gerek kalmasa, keşke yıllık temel gıda oranlarına gelen zam kadar direkt zam yapılsa asgari ücrette.
Yada Elektriğe, suya, doğal gaza ve temel tüketim ürünlerine gelen zamlar hesaplansa ve agari ücret her yıl otomatik o oranda artsa.
Mesela bir evin yaktığı doğalgaz bellidir, elektrik bellidir, hacadığı su oranı bellidir, Öneki yıl toplam tükettiği elektrik miktarı üzerinden yeni yılda elektrik biriminin ilk faturasında kullanımında ödediği birim miktarında fark olan zam kadar zam yapılsa.
Veya her bir zam ayrı ayrı alınıp toplamda bir ortalama çıkartılsa !
Arabasına verdiği vergi artışları, yaktığı yakıta gelen zamlar, ulaşıma yapılan zamlar gibi bir çok zam kalemi alınıp ortalaması alınsa ve bu yıllık zam oranı olarak yansıtılsa emin olun bu iş çok güzel çözülür !

ÇÜNKÜ TOPTANCISI DA, PERAKENDECİSİ DE, ÜRETİCİSİ DE, SANAYİCİSİ DE, İTHALATÇISI DA ŞUNU GAYET İYİ BİLECEK Kİ BU YIL HER ÜRÜNDE YAPTIĞI ZAM İLE KAZANDIĞINI DÜŞÜNDÜĞÜ PARAYI ÖNÜMÜZDEKİ YIL İŞÇİSİNE ASGARİ ÜCRET ZAMMI OLARAK VERMEK ZORUNDA KALACAK !!!

Memleketimiz boydan boya deprem kuşağında olan bir bölge,
Siirt manevi yöndende güçlü, umarım bir sıkıntı yaşanmaz.

Depremler bizi bayağı yoracak gibi...

Türkiye tarım alanındaki gerileme, ata tohumlarının yok olması, ebter tohumlarla tarım yapmaya çalışarak zaten ekonomik olarak kendini zora soktu yıllardır

Ekonomik göstergeler bir çok parametreden oluşsa da bence tarım her zaman bu ülkenin ekonomisinin en önemli göstergesi olacaktır, birde tarım da ata tohumlarının kullanımı bizi gelecekte önemli yerlere getirecektir.

Yeni insansız teknoloji ve silahlanma sektörü gelecekte çok önemli bir alan olarak görülse de öncelik tarım ve ziraat olmalı,
Çünkü insanların bunları geliştirmesi için önce düzgün ve doğru beslenmesi lazım sonra geri kalanları geliştirebilirler.

İstanbul'da yaşamak demek dünyanın en pahalı şehrinde var olabilme savaşı vermek demektir.
İnsanların geçim için adeta savaştığı, yaşamlarını sürdürmek için yarıştığı, birbirlerinin üzerine basarak yükselmeye çalışmanın adıdır İstanbul'da yaşamak.
Eğer pırıltılı bir hayatı tercih etmiyor, aza kanaat ederek geçinirim diyorsanız da kenar mahallelerde çok mütevazi şekilde yaşamanız mümkün.
Kaybolup giden hayaller, yıkılan yuvalar, biten hayatlar hep birer hikaye olarak kaldı anılarda,
Nerde o eski bayramlar sözünün benzeri oldu artık nerde o eski insanlar sözü !
Tabii birde nerede o eski İstanbul Beyefendileri vardı !
Neticede yaşamın en zor olduğu şehirde binlerce kaybolan hayatların yanında parıltılı yaşamlarında olduğu İstanbul her geçen gün artan nüfusu ile yaşamayı zorlaştırmaya devam ediyor...

Dünyanın kanayan yarasıdır çocuk işçiler,
İnsanlığın varoluşundan bugüne kadar olan her dönemde mutlaka karşımıza çıkan kanayan bir yara.
Ne dünün hükümetleri ne de yarın işbaşına gelecekler bunun çözümünü üretemeyeceklerdir,
Eğer bir tarım, Sanayi veya Teknoloji ülkesiyseniz mutlaka var olacaktır çocuk işçileriniz.
Ülkemizde Anadolu'da çiftçilik yapıyorsanız çocuğunuzu tarlada çalıştırmak zorundasınız, Esnafsanız yanınızda çalıştırmak zorundasınız, Sizin için bir iş yapmasını ve eve katkıda bulunmasını istiyorsanız mutlak bir ustanın yanına çırak olarak vermek zorundasınız.
Dünya üzerinde hangi iş ile ilgili var olursanız olun çocuk işçilerin olmadığı bir düzen asla olmayacaktır,
Düzenlerin yapabileceği tek şey şartlarını iyileştirip, eğitimlerini aksatmadan, güvenlik anlamında kazalardan en fazla muhafaza eden bir sistem inşa edebilmek olmalıdır.
Okumamanın karşılığı çocuk işçiliktir, bunu değiştirmek ise ne dün mümkündür, ne bugün ne yarın...

1