Neler oluyor
- avantaj bilişim (1)
- weble gelsin zetta (4)
- mehduh bayraktara göre , ysk üyelerinin müebbet ile yargılanma ihtimali (14)
- grand ısias otel (6)
- ali babacan (11)
- fenerbahçe en son şampiyonlar ligi'ne katıldığında... (1)
- mcdonald's da patates dürüm satılması (5)
- karnesini öğretmeninin önünde yırtan öğrenci kimin eseri (24)
- altılı masa'da seçimin kaybedilmesine sebep olabilecek 3 temel sorun ne olabilir. (8)
- haluk pekşen'in göz göre göre ölüme gidişi (9)
- uı/ux alanında kendimi nasıl geliştirdim (3)
- atilla taşın cumhurbaşkanı adayı (12)
- 1 papua yeni gine kinası kaç tl (8)
- şirketlerde eğitim ve kurumsallaşmaya dair (4)
- çetin emeç (5)
- karanlıkların lordu inan kıraç (9)
- barış için müzik vakfındaki taciz skandalı (5)
- hastanelerden alınamayan randevu (1)
- gece yatmadan zeytinyağı içmek (1)
- sabah aç karna türk kahvesi tüketmek (2)
- benzinin 30 tl ye dayanması (1)
- açlık ve yoksulluk sınırı (2)
- uzun bacaklı ingiliz (1)
- abd'nin karanlık tarihinin bir parçası (1)
- 5 haziran dünya çevre günü (1)
- hurma çekirdeğinden türk kahvesi (1)
- bu güne kadar izlediğiniz en iyi belgeseller (2)
- eğitimde fırsat eşitliği (1)
- yağ yakmanıza yardımcı ara öğün kereviz sapı detoksu (1)
- dili doğru kullanmak 3 (2)
- okuma vakti (2)
- incir uyutması (6)
- bu garibin derdi varmış (1)
- ahmed el belhi (1)
- kış geliyor doğalgaz fiyatları uçtu (3)
- antalya seo (2)
- 850’li numaralardan bıktık (14)
Giftosleo neler yazmış
Sen çok yaşa Mehmet Sultan..
Aldığın dijital bir hizmet bedava ise unutma, hedef ve ürün sensin, çünkü verin işleniyor
Kişisel verin kutsaldır, Kullandırma!!!
Birleşik Krallık merkezli BroadbandChoices adlı şirket, yaptığı yeni bir araştırma ile dünyanın gelmiş geçmiş en korkunç filmini bilimsel olarak açıkladı. Bu araştırma, birçok katılımcı üzerinde cihazlarla yapılan testler sonucunda ortaya çıktı. Tabii ki Birleşik Krallık merkezli araştırma şirketi, bu araştırmayı yaparken katılımcılara “sizce en korkunç film hangisi” diye sormadı.
50 farklı deneğin de araştırmaya katılmasıyla birlikte, katılımcılara 100 saati aşkın film izletti. Film severleri oldukça mutlu edecek bu araştırmayla, dünya tarihinin gelmiş geçmiş en korkunç filmi belirlendi. Bununlar birlikte, dünyanın en korkunç filmleri de yine bu bilimsel araştırmayla birlikte sırasıyla ortaya çıktı.
BroadbandChoices’ın “Science of Scare” yani “Korku Bilimi” olarak adlandırdığı bu araştırma kapsamında, 50 kişiye toplam uzunluğu 100 saati geçen filmler izletti. Bu sırada katılımcıların üzerindeki cihazlar sayesinde katılımcıların kalp atışı/ritimleri de anlık olarak takip edildi ve kaydedildi.
İnsanları En Çok Korkutan Film: Sinister
2012 yapımlı Sinister/Lanet isimli bu gerilim/korku filmi, katılımcıların kalp ritimlerini oldukça yükseltmeyi başardı. Sinister filmini izleyen 50 katılımcının kalp ritmi, filmi izlemeden önceki bekleme süresinde 65 bpm olarak belirlendi.
Sinister’dan sonra en çok korkutan film ise Insidious, yani Ruhlar Bölgesi filmi oldu.
Değerinin 10.000 katrilyon dolar olduğu tahmin edilen "Psyche" adlı asteroit, Hubble teleskobu ile yapılan çalışmada gözlemlendi.
Devasa büyüklükte bir değere sahip olan bu asteroit üzerinde bazı çalışmalar yapan bilim insanları, bu asteroidin Dünya’nın çekirdeğiyle ilgili bazı gizemleri çözeceğine inanıyor.
Dünya ile ilgili henüz çözülemeyen pek çok gizem bulunurken, Gezegenimize Güneş’ten üç kat daha uzakta olan Psyche adlı bu asteroit, açıklamalara göre gezegenimiz ile ilgili bazı gizemlere cevap verebilir. The Planetary Science Journal dergisi tarafından yayınlanan yeni bir çalışmaya göre bilim insanları, dünyamızın yörüngesinde bulunan Hubble Uzay Teleskobu ile gezegenimize Güneş’ten yaklaşık üç kat uzaklıkta olan bu asteroidi inceledi. Bilim insanları, bu asteroidin Dünya’nın erimiş çekirdeği hakkındaki gizemleri ortaya çıkarabileceğini iddia etti.
Bu asteroid, Mars ve Jüpiter arasında bulunuyor. Çapı 225 km’den oluşan bu asteroid, ağırlıklı olarak nikel ve demirden oluşuyor. Bu boyutlarda bir demirin ise 10 bin katrilyon dolarlık bir değerlemeye ulaşabileceği belirtiliyor.
Güneş Sistemi’nin erken dönemlerini anlayabilmek adına bu asteroidin incelenmesi gerektiğini savunan bilim insanları, asteroidin oldukça önemli olduğunu aktardı.
NASA, bu asteroide 2022 yılında insansız uzay aracı göndermeyi ve daha yakından gözlemlemeyi amaçlıyor.
Satürn’ün 62 uydusu arasında en büyüğü olan Titan'ın atmosferinde uzayda ilk defa karşılaşılan Siklopropeniliden adlı basit ancak yaygın olmayan bir molekül bulundu..
Titan Dünya’nınkinden 4 kat daha yoğun ve kalın bir atmosfere sahip, dolayısıyla Güneş Sistemi’ndeki diğer uydulardan biraz farklı.. Titan, Güneş Sistemi'ndeki en etkileyici dünyalardan biri ve Dünya haricinde akan nehirlerin ve göllerin bulunduğu tek yer. Ancak Dünya'mızdakilerin aksine bu göller ve nehirler çoğunlukla metan ve etan olmak üzere sıvı hidrokarbonlardan oluşuyor.
Bilim adamları bu atmosfer sayesinde, yağmurların yağdığı, göller, nehirler ve hatta yer altında tuzlu okyanusların bulunduğu Titan’da Dünya’dakine benzer bir hayat formunun olabileceği fikrini taşıyor.
NASA'da çalışan bilim insanlarına göre uydunun atmosferinin dış katmanlarında bu molekülden az miktarda bulundu. Bu molekül oldukça reaktif olduğundan Titan'ın atmosferinin daha yoğun olan kısımlarında bulunması beklenmiyor.
Titan, karbon tabanlı bileşikler açısından zengin ve yoğun bir atmosfere sahip dondurucu bir gezegen. Bilim insanları, Titan'da gerçekleşen olayların Güneş Sistemi'nin başlarında Dünya'nın nasıl olduğu konusunda bilgi verebileceğini ve hatta uzayda varlığı tartışılan yaşamların nasıl olabileceği konusunda bazı ipuçları verebileceğini düşünüyor.
Yaşamın Titan üzerinde mümkün olduğu henüz kesin değil ancak oldukça dikkat çekici bir olasılık olduğu kesin.
Kaliforniya'daki NASA JPL kıdemli araştırma bilim insanı ve Titan uzmanı Rosaly Lopes, Titan'ın yaşanabilir olup olmadığını ve atmosferdeki hangi bileşiklerin yüzeye ulaştığını, ve sonrasında bu malzemelerin buz kabuğunu geçerek altındaki okyanusa ulaşıp ulaşamayacağını bilmek istiyoruz, çünkü yaşanabilir koşulların okyanusta olduğunu düşünüyoruz, dedi
Ayrıca NASA bir kez daha Titan'a gitmek için yeni bir görev hazırlığında. "Dragon-fly" adıyla bilinen görevin 2027 yılında gerçekleşmesi bekleniyor ve bu görevin amacı, uydu yüzeyi kimyasının incelenmesi olacak.
Kripto paralar ve özellikle Bitcoin muazzam bir noktaya geldi ve rekor üstüne rekor kırmaya devam ediyor.. son duruma göre 1 bitcoin 37bin doları geçti ve TL cinsinden de 274bini gördü şuan.. ve önümüzde ki bir kaç ay daha artacağı öngörülüyor..
Gerçi 40bin dolar psikolojik sınır diye okumuştum ama pandemi sürecindeki dünya o kadar belirsiz piyasalar varken paralar muhtemelen en güvenli alan olarak kripto piyasalarda dolana bilir..
Tam filmi yapılacak tarihi öneme sahip zafer dolu bir savaş.. Ama günümüz yapımcılarında bu filmi hak ettiği kalite de yapacak birilerinin olduğunu sanmıyorum..
Birde bu büyük firmaların kendi tedarikçilerini kendilerine mahkum etmeleri konusu var..
Örneğin Apple’ın uygulama pazarında, küçük şirketleri kendi ağır şartlarına ve ödeme koşullarına mahkum bırakan tekelci politikları söz konusu. Ki bu da, Epic Games CEO’sunun Apple’a dava açmasının temel sebebi olarak biliniyor. Yani, Epic Games bu raporu da arkasına alarak bastıracak olursa, büyük ihtimal davayı kazanacaktır.
Yani artık üç kuruşluk plastikten üretilen telefonları araba fiyatına veya aylarca sömürülen emek karşılığı satma döneminin sonuna yaklaşıyoruz gibi görünüyor.. sevgili Tim, sen ne diyorsun bu konuda..
Son olarak 176bin tl'yi geçti ve yılbaşı sonrası 2 3 ay daha yükselişin devam edeceği tahmini var..
Daha 2 ay önce 100bin'i yeni geçmişti.. yani ortalama 2-3 ayda %60-70 gibi bir değer kazanmış..
Pandemi sürecinde insanlar paralarını bir yerlerde sabitlemek isterken esas niyet en azından stabil kalabilmekti ama herkes yönelince bir anda fiyatı arttı Bitcoin'in.
OOO başkan Erdoğan'a eğlence çıktı.. şimdi bol bol Macron'a takılır.. o değil de İbrahim Kalın nasıl şifa diler elin fransızından
Ülkemizde 32.7 milyon aktif kullanıcısı olan #TikTok platformu ile ilgili ciddi endişeler var.
Malumunuz ABD Çin ile bu konuda bayağı dalaşma yaşadı.. Ancak Çin taviz vermeyerek bu konuda da istediğini aldı.. Çin'in geliştirdiği uygulamalar üzerinden dünya ülkelerinden çok önemli düzeyde istihbarat konulu bilgi topluyor.. aynı Twetter ve facebook gibi. Yani ABD'de masum değil...
Ama biz kendimize bakan yönü ile değerlendirmemiz gerek ve bu tür uygulamalar gençlerimize ve dolaylı olarak devlete ve millete nasıl zararlar verdiğini incelemek ve öğrenmek gerek..
Son dönemde duyduğum "Bigolive" adında bir uygulama var hiçbir niteliği olmayan sadece ergenlerin bir araya geldiği birbirine elmas vs. göndererek para harcadığı ve birilerinin de kazandığı bir uygulama ama inanılmaz zaman alan ve boş nesillere sebep olacak bu tür uygulamalar belli kontrol mekanizmalarının süzgecinden geçmeli ve gelen her şeyi sınırsız kabul etmemeliyiz..
Kenevirden elde edilen plastik şişenin 80 günde tamamen yok olması çevre açısından çok değerli bir dönüşüm olabilir.
Kenevir plastikleri toksik değildir ve biyolojik olarak parçalanabilir. Petrol bazlı plastiklere kıyasla daha güçlü ve daha hafiftir.
Ayrıca çok önemli bir endüstriyel bitki ama dış kaynaklı kısıtlamalar ile ekimi çok sınırlı yapılıyordu.. Şuan durum daha stabil gibi ve mutlaka plastik endüstrisinde kullanımı yasal hale getirilmeli.. tabi ciddi denetim mekanizmaları kurarak..
Ethereum, merkezi olmayan uygulamalar için küresel, açık kaynak kodlu bir kripto para platformudur.
Ethereum'da, dijital değeri kontrol eden, programlanmış şekilde çalışan ve dünyanın her yerinde erişilebilir kod yazabilirsiniz.
Hiçbir devlet ya da şirket, Ethereum üzerinde kontrole veya herhangi bir işlem yetkisine sahip değildir.
Bugün itibari ile %10 değer kazanmış ve 5bin TL'yi geçmiştir.. Bir süre daha yükseliş devam edecek gibi.
Dünya da salgın ile beraber bir çok bölgede ve özellikle Avrupa da üretim durduğundan çevre kirliliğinin azaldığını söyleyen araştırmalar okuduk.
Salgının ilk aylarında özellikle 2020 nin ilk çeyreğinde dünya gözle görülür derecede kendini yenilemeye başlamıştı..
Ama son aylarda küresel ısınma konusu yine gündemde malum İstanbul'da aralık ayının ortasını geçtik ama hala bırakın kar yağmasını adam akıllı yağmur bile yağmadı.. ve direk konu ile ilgili olan belli bir kitle dışında kimse oralı değil..
İnsanoğlu dünyayı aynı hızda yok etmeye devam ederse bırakın Ozon'un kendini onarması.. kendi kendini yiyip bitirecek, insanoğluna inat
İki büyük kurşun levha arasında çok küçük bir yarık bulunuyor, bu yarığa elektron bombardımanı yapılıyor. Doğal olarak levhaya takılmadan geçen elektronlar, ikinci levhada bir çizgi oluşturması gerekiyor. Deney sonunda çarpan elektronlar sensör ile algılanıyor ve beklenildiği gibi ikinci levhada elektronlar bir çizgi oluşturduğu görülüyor. Buraya kadar sıkıntı yok
Ancak Tomas Young'ın 1803 yılındaki orijinal deneyinde gerçekleştirilen “Çift Yarık”, diğer bir adıyla “Çift Delik” deneyi, maddenin doğasında yer alan bu ikiliği ortaya koymak için yapılan başlangıç çalışmalarından biridir. Young, deney düzeneğinde tek ışık kaynağı olarak, iğne deliğinden geçen güneş ışığını kullanmıştır. İğne deliğinden yayılan ışık, üzerinde birbirine yakın iki iğne deliği bulunan ve deliklerin ilk kaynağa uzaklıkları eşit olacak şekilde yerleştirilen saydam olmayan bir engele düşürülür. Birinci iğne deliğinden herhangi bir anda çıkan ışık, diğer iki iğne deliğinden aynı anda geçeceği için, iki iğne deliğinden çıkan ışık o anda aynı fazda olur ve ekranda girişim saçakları gözlemlenir.
Kuantum fiziği, atom altı parçacıkların ve ışığın davranışlarını izleyen ve gözlemleyen fiziğin bir alt dalıdır.
Kuantum fiziği dediğimiz şey bizim bildiğimiz fizikten çok farklıdır. Hatta kuantum fiziğinde olup biten olayları incelediğimizde, gördüğümüz fiziğe çok ters düştüğünü ve bizlere saçma geldiğini görürüz.
Bildiğimiz fizik, bizlere hemen her şeyi açıklayabiliyor. Bizleri aydınlatabiliyor. Bir makaranın ağırlığın %50’sini azalttığından tutun da sıvıların kaldırma kuvvetine kadar, yer çekiminde tutun da yıldızların ve gezegenlerin oluşumuna kadar bir çok olayı açıklayabiliyor. Hatta fizik dediğimiz şey bize atomu parçalamayı da gösteriyor. Atomları birleştirmeyi yani füzyon yapmayı da anlatıyor.
Ancak kuantum fiziğine geldiğimiz zaman bildiğimiz her şeyi unutmamız gerekiyor. Çünkü kuantum fiziğinin işlemesi bütün fizik kurallarına ters düşüyor. Atomu oluşturan parçacıkların alt kademelerine indiğimiz zaman yani kuantum evrenine girdiğimiz zaman işlerin normal fizik ile açıklanamadığını hatta bir çok fizik kuramına ters düştüğünü görüyoruz.
Kuantum evreninde mantığın olmadığını görüyoruz. Eski zamanlarda maddenin en küçük biriminin atom olduğu söylendi. Sonra bunun öyle olmadığı, atomdan daha küçük elektronların, protonların, nötronların olduğu söylendi. Zamanla birlikte bu durum da değişti ve aslında nötronların ve protonların başka parçacıklardan oluştuğu söylendi. Yalnız elektronlar tek parçadır.
Nötronların ve protonların bosonlardan, kuarklardan, leptonlardan vesaire oluştuğunu öğrendik. Bu kadar küçük parçacıkların olduğu kuantum evreninde, kurallar hiç bir şekilde tahmin ettiğiniz biçimde işlemiyor. Bizim dünyamızda belli başlı durumlar var ve her zaman aynı sonuçlar doğuruyor; ama kuantum evreni dediğimiz yerde böyle bir durum söz konusu değil.
Yani bir işlem gerçekleştiğinde her seferinde aynı sonuca varmıyorsunuz. Bu durumu da bildiğimiz fizikle açıklayamıyoruz. Bu sebeple kuantum fiziği diye bir kavram kullanıyoruz. Kuantum fiziği, bildiğimiz fizikten çok farklıdır. Örneğin fizik bir insan aynı anda iki yerde olamaz derken, Kuantum fiziği bir parçacık aynı anda bir çok yerde olabilir, der. Gerçekte bu durumun olduğu 1900’lerin başlarında yapılan çift yarık deneyinde görüldü. Bu deneye Bohr, Einstein gibi bir çok ünlü bilim adamı katıldı.
Çin teknolojide iddialı olmaya devam ediyor ve teknolojik üstünlüğünü yakalanamaz boyutlara taşıyor..
Dünya 40 yıldır kuantum bilgisayarı yapmaya çalışıyor. Bu konuda şuan Google ve IBM öncü kabul ediliyordu ancak Çin bu konuda da tahminlerin üzerine çıkarak yen bir denge oluşturdu..
Çin'de üretilen bir bilgisayar kuantum üstünlüğüne ulaştığı bilgisi paylaşıldı.
Çin Bilim ve Teknoloji Üniversitesi'nde görev alan araştırmacılar kuantum üstünlüğünü bu bilgisayar ile yakalamış oldu.
Ekibin geliştirdiği i cihazın dünyadaki en etkili süper bilgisayarın neredeyse 100 trilyon katı hızda hesaplama yapabildiği belirtiliyor.
Google geçtiğimiz yıl mevcut en hızlı süper bilgisayarların 10 bin yılda yapacağı işlemleri 200 saniyede bitiren ve kuantum üstünlüğüne sahip bilgisayar yaptıklarını duyurmuştu.
Çin'de geliştirilen cihaz Google'ın makinesinden 10 milyar kat daha hızlı.
Yaklaşık 40 yıl önce Richard Feynman tarafından kuramsal olarak ortaya atılan kuantum bilgisayarları geçtiğimiz yıl üretilebilmişti.
Konvansiyonel bilgisayarlardaki ikili kodlama sisteminde birimler 0 ve 1 ile ifade ediliyor. 0 ve 1'lerin dizilimi ise kodun oluşmasını sağlıyor. Kubitler ise 0 ile 1 değerini almanın yanında her iki değeri de temsil edebiliyor.
Başka bir deyişle makineler, dijital veriyi 1'ler ve 0'larla kodlayan geleneksel bitleri, kübit olarak da bilinen kuantum bitleriyle değiştirerek çalışıyor.
Maalesef Avrupa merkezli bu ırkçı olaylarda caydırıcı cezalar verilmediği için Avrupa'da her yıl yüzlerce maçta yüzlerce ırkçı vaka yaşanmakta..
Bu arada maçta yaşanan ırkçı yaklaşıma PSG de sessiz kalmadı ve 4. hakemin ırkçı söylemde bulunduğunu kabul ettiler.. helal sana PSG
Evet yaa Ahmet denen kamil Hande Sümertaş hakkında "Tosun kızım benim, güzel kızım benim. Etine dolgun bir kadınsın, 40'lı yaşlarındasın. Yıllar önce, çok enteresan bir Paris gecesinde benim bildiğim senin yaşadıklarını söylediğimde bana kızdın." sözlerini sarf etti
Çakar "BeinSports'ta saçının başının oynadığını görürsem beni üzersin, ben de seni üzerim" diyerek Sümertaş'ı üstü kapalı şekilde tehdit etti.
Bakalım hande hanımın bir tepkisi olacak mı?
Çocuğuna doğru eğitimi vermek isteyen anne - babalar çoğu zaman bilmeden türlü hata yaparlar, çünkü çocuğun yetişme süreci oldukça uzun ve zorlu bir süreçtir. Bu konuda bir çok bilimsel çalışma mevcuttur.
Anne ve babalar kendini çocuk psikolojisi konusunda geliştirmiş olsa bile hiç kimse bu konuda profesyonel olmadığı için hatalar yapılacaktır. Bu noktada önemli olan sıfır hata yerine minimum hata yapmayı hedeflemektir.
Kısacası ebeveynler çocuğa ne kadar doğru yaklaşırsa, çocuğun ileride daha güçlü ve kendine yeten yetişkin bir birey olma ihtimali de o denli artacaktır.
Çocuk yetiştirirken en çok yapılan hatalar:
- Çocuğu görmezden gelmek
- Çocuğa her istediğini vermek
- Net kurallar belirlememek
- Ebeveynlerin disiplinsiz olması
- Çocuğu başkalarına benzetmek ve kıyaslamak
- Çocuğu fazla övmek ya da yermek
- Duygularını önemsememek
- Hatalarından ders çıkarmasını sağlamamak
- Anne ya da babayı canavar gibi göstermek
- Çocuğu motive etmemek
- Çocuğu suçlamak
- Çocukla konuşmamak
- Her şeyi birden çok kez tekrar etmek
Çin'in önlenemez yükselişi devam ediyor. sadece geçtiğimiz kasım ayı 75 milyar dolar dış ticaret fazlası verdiler ki bu istatistik son 30 yılın zirvesi durumunda..
Yani adamlar ortalama 50 milyar dolar fazla verse yılda 600 milyar dolar dış ticaret fazlası yapar ki şuan bu bizim ülke ekonomimize yakın bir rakam..
Bu ekonomik büyüklük siyasi arenada da Çin'in elini oldukça güçlendiriyor. Güney Çin denizi dedikleri yerde haritadan bakıldığında 4 5 farklı ülkenin egemenlik alanlarını kapsıyor ama ülkeler bişey diyemiyor.. Dünyanın gözü önünde kendi toprakları için de bir soykırım uygulaması var ama Çin'e mesafeli olan batılı devletler dışında hiç bir Türk ve Müslüman ülkesinden adam akıllı bir uyarı yapılamıyor..
Nasıl batılı devletler ve abd yıllarca küçük devletleri sömürdü şimdi aynısını Çin yapacak hemde abd yi aratacak şekilde..
Çin'in büyük ve ucuz insan kaynağından sebep özellikle 90 lı yıllarda bazı büyük yahudi ailelerinin hedef pazarı haline geldi ve Çin'e büyük teknoloji yatırım ve transferleri yaparak bugün kü büyük pazar ve piyasanın oluşmasına sebep oldular.
Ayrıca düşünün ki yukarıda bahsettiğim dış ticaret fazlası rekoru dünya pandemi koşullarını yaşarken oldu. peki nasıl?
Dünyaya sadece bu virüsü yaymakla kalmadı birde süreç içinde bir dünya tıbbi malzeme sattı ama dünyanın büyük ekonomileri Çine herhangi bir yaptırım kararı alamadı.. ve dünya ekonomisini mahveden çin kendi ticaretini büyüttü.
Bu pandemi döneminde yaşanan mali sıkıntıları herkes biliyor, 4 ay sonra yaşadığım evden çıkmak zorundayım ve ev sahibime bu ay zamlı kira ödemem gerekiyor. Bende kendisine yakında çıkacağımı ve piyasadaki sıkıntılardan bahsettim. kira ödemelerini hiç aksatmayan bir kiracı olarak zam yapmamasını rica ettim. Ama o kadar insafsızca konuya yaklaştı ki, normalde yapması gereken zammın da iki katını istedi, neden geçen yıl eve girerken pazarlık sonucu bir de bana evi uygun verdiğini söyledi vicdansız.. ben de normal zammı vereceğimi ve hakkımı da helal etmediğimi söyledim.. isterse dava edebileceğini ama ederse bir kuruş ödemeyeceğimi ifade ettim.. Bir mal sahibi düşünün karşımda en kıvrak dansöz gibi kıvırmaya başladı..
Milletin ocağı sönüyor, evler darma duman ama yüce devletimiz kendinde zerre mesuliyet görmüyor..
O kadar eften püften konularla dünya torba yasa ile gereksiz bir dünya kanun çıkarmasını biliyorlar ama milleti üç kuruş rahatlatacak bir kararname çıkarmaktan acizler..
Merkez bankamız -53 milyar dolar negatif rezerve sahip ama hala cefayı bu millete sefayı kendilerine layık görüyorlar..
Çin’in de aralarında bulunduğu on beş Asya-Pasifik ülkesi yani ASEAN ülkeleri, 8 yıldır görüşmelerini sürdürdüğü Bölgesel Kapsamlı Ekonomik Ortaklık, bu hafta sonu dünyanın en büyük serbest ticaret anlaşmasını imzalamak için hazırlanıyor.
ASEAN yani Güneydoğu Asya Uluslar Birliği; 8 Ağustos 1967'de Vietnam Savaşından kaynaklanan komünist genişlemeye karşı olarak Filipinler, Malezya, Tayland, Endonezya ve Singapur arasında kurulan uluslararası örgüt. 2005 yılında örgütün toplam gayri safi yurt içi hasılası yaklaşık 884 milyar dolardı.
ASEAN'a 1984’te Brunei, 1995’te Vietnam, 1997’de Laos ve Birmanya ve 30 Nisan 1999’da Kamboçya örgüte dahil olmuştur.
örgütünün Pekin, Berlin, Brüksel, Canberra, Cenova, İslamabad, Londra, Moskova, Yeni Delhi, New York, Ottawa, Paris, Riyad, Seul, Tokyo, Washington ve Wellington’da temsilcilik ofisleri bulunmaktadır.
Bölgesel Kapsamlı Ekonomik Ortaklık (RCEP), kapsamında Japonya, Avustralya ve Yeni Zelanda’nın da aralarında bulunduğu ülkeler gümrük vergilerini düşürerek tedarik zincirini kuvvetlendirmeyi ve yeni e-ticaret kuralları oluşturmayı hedefliyor.
Fakat anlaşmanın bazı ABD’li ve diğer uluslararası şirketleri, serbest ticaret bölgesinin dışında bırakarak, dezavantajlı konuma getirebileceği düşünülüyor.
Hindistan Çin ile son dönemde yaşadığı sorunlar sebebi ile RCEP görüşmelerinden geçen yıl çekilirken geri kalan on beş ülkeyse hafta sonu Vietnam’da online olarak yapılacak ASEAN zirvesinde anlaşmayı duyurmayı planlıyorlar.
Malezya Ticaret Bakanı Azmin Ali, anlaşmanın pazar günü imzalanacağını söylerken, anlaşmanın “kan, ter ve gözyaşıyla örülmüş sekiz yıl süren pazarlıkların sonucu” olduğunu belirtti.
RCEP 15 ülkeyi, 2.2 milyar insanı ve toplamda 26.2 trilyon dolara ulaşan bir ekonomik büyüklüğü ifade ediyor.
İBB'nin uzunu süredir inşaatı duran ve finansal zorluklar nedeni ile ilerleyemeyen metro inşaatları için yurtdışı kaynaklı yatırım fonlarından 2 milyar doların üzerinde taleple karşılaştığı yeni finansal argümanı olarak 580 milyon dolarlık 5 yıl vadeli Eurobond ihracı gerçekleştirdi..
İstanbul'muza hayırlı olsun..
artık bir gün 24 saat değil
Bilim dünyası şokta,
Dünya kendi ekseninde son 50 yıldır hiç olmadığı kadar hızlı döndüğü tespit edildi.
Bir bilim dergisinde yer alan makaleye göre, 19 Temmuz 2020 tarihinde bir günün 24 saatten 1,4602 milisaniye daha kısa sürdüğü ortaya çıktı.
Aynı habere göre, bu 1960’lı yılların sonlarından itibaren kayıtların tutulmaya başlanmasından bu yana saptanan en kısa gün olarak kayıtlara geçti.
Gerçi mevzu çokta dikkate alınmayacaktır malum yarım saniye kadarlık bir kısalma var..
Bu keşif sonrası ortaya çıkan artık bir günün yaklaşık olarak 0,5 saniye daha kısa sürmesi nedeniyle saniyelerin değişip değişmeyeceği tartışma konusu oldu.
Ayrıca dünyanın evrimi sürecine bakılırsa da bundan 100 milyon yıl kadar önce dünyadaki bir gün sanırım 22-23 saat kadardı.