Neler oluyor
- avantaj bilişim (1)
- weble gelsin zetta (4)
- mehduh bayraktara göre , ysk üyelerinin müebbet ile yargılanma ihtimali (14)
- grand ısias otel (6)
- ali babacan (11)
- fenerbahçe en son şampiyonlar ligi'ne katıldığında... (1)
- mcdonald's da patates dürüm satılması (5)
- karnesini öğretmeninin önünde yırtan öğrenci kimin eseri (24)
- altılı masa'da seçimin kaybedilmesine sebep olabilecek 3 temel sorun ne olabilir. (8)
- haluk pekşen'in göz göre göre ölüme gidişi (9)
- uı/ux alanında kendimi nasıl geliştirdim (3)
- atilla taşın cumhurbaşkanı adayı (12)
- 1 papua yeni gine kinası kaç tl (8)
- şirketlerde eğitim ve kurumsallaşmaya dair (4)
- çetin emeç (5)
- karanlıkların lordu inan kıraç (9)
- barış için müzik vakfındaki taciz skandalı (5)
- hastanelerden alınamayan randevu (1)
- gece yatmadan zeytinyağı içmek (1)
- sabah aç karna türk kahvesi tüketmek (2)
- benzinin 30 tl ye dayanması (1)
- açlık ve yoksulluk sınırı (2)
- uzun bacaklı ingiliz (1)
- abd'nin karanlık tarihinin bir parçası (1)
- 5 haziran dünya çevre günü (1)
- hurma çekirdeğinden türk kahvesi (1)
- bu güne kadar izlediğiniz en iyi belgeseller (2)
- eğitimde fırsat eşitliği (1)
- yağ yakmanıza yardımcı ara öğün kereviz sapı detoksu (1)
- dili doğru kullanmak 3 (2)
- okuma vakti (2)
- incir uyutması (6)
- bu garibin derdi varmış (1)
- ahmed el belhi (1)
- kış geliyor doğalgaz fiyatları uçtu (3)
- antalya seo (2)
- 850’li numaralardan bıktık (14)
Giftosleo neler yazmış
1800’lü yılların başıydı.. Amerika'nın kuzeybatı pasifik kıyıları.. Beş altın arayıcısı Nez Perce Kabilesi’ne ait topraklarda altın arıyordu.. Bir anda nehirde yıkanan bir Kızılderili kadın gördüler..
Biri kadına tecavüz etti..
Diğerleri görmezlikten geldi..
Yakalandılar..
Beşi de mahkemeye çıkarıldı..
Hakim Kızılderili dostuydu..
Beşini de cezalandırdı..
Kararı bir Kızılderili ata sözüne bağladı.
“Yanlışı gören ve önlemek için elini uzatmayan, yanlışı yapan kadar suçludur.”
Aziz Nesin der ki;
“Bana dokunmayan yılan bin yıl yaşasın diyerek yaşattığınız yılanların bir sonraki hedefi siz olursunuz.
Dünya tarihinde Amerika Birleşik Devletleri'ni vergiye bağlayan tek kişinin Osmanlı yönetimindeki Cezayirli Hasan Paşa olduğunu biliyor muydunuz? Aslan evcilleştirip yanından gezdiren Cezayirli Hasan Paşa hakkında bazı bilgiler paylaşmak istedim.
1735-39 Türk-Rus&Avusturya savaşı sürecinde yeniçeri ocağına katıldığı kayda geçmiştir. Özellikle Belgrad kuşatmasında kahramanlık gösteren Hasan, Tekirdağ'a tekrar dönüp kendisini azat eden tüccar efendisinin kızıyla evlenmiştir. İleri ki yıllarda ele geçirdiği bir gemi ile Akdeniz'e açılmış yolda iki İspanyol gemisi ile karşılaşınca çarpışıp birini batırmış birini de ele geçirmiştir.
1770 yılında Ruslar Osmanlı donanmasını çeşme limanında tamamen yok etmiş, Limni adasının kuşatılması üzerine, 3000 askeri ile yola çıkarak kalenin yönetimini eline aldı ve Rusları bölgeden defetti.
Bu başarısının ardından kendisine 'Gazi' ünvanı verildi ve 'Kaptan-ı Derya' rütbesi ile ödüllendirilerek Osmanlı Donanmasının başına getirildi.
Donanmanın yakılmasından sonra 3 yıl içinde büyük oranda kendi cebinden ve devlet hazinesinden sağladığı ödenekle modern bir donanma inşa ettirmiştir.
padişaha verdiği tavsiyeler ile 1773'te İstanbul Teknik Üniversitesi'nin de atası olan Mühendishane-i Bahr-i Hümayun'un kurulmasını sağlamıştır. Bu okul sayesinde kalifiye denizciler yetiştirmiştir.
Cezayirli Hasan Paşa bu dönemde Akdeniz açıklarında arka arkaya pek çok Amerikan gemisi ele geçirdi.
O dönemde yeni bir ülke olan Amerika Birleşik Devletlerinin donanması Osmanlı İmparatorluğu ile boy ölçüşecek durumda değildi.
Amerika Bu yüzden denizlerde Osmanlı hakimiyetine boyun eğdi ve Trablusgarp Antlaşması yapıldı.
Osmanlıca yazılan ve 22 maddeden oluşan anlaşmayla Amerika yıllık 12 bin altını Osmanlı Devleti'ne vermeyi kabul etti.
Bu anlaşma Amerika tarihinde yabancı dilde yapılan tek anlaşma olduğu gibi, yabancı bir devlete vergi ödemeyi kabul eden tek Amerikan belgesidir.
Osmanlı Denizciliğini geliştiren, günümüzdeki Deniz Harp Akademisinin temellerini atan, okulları kuran, kendi cebinden tersaneler, kışlalar ve camiler yaptıran Cezayirli Gazi Hasan Paşa arkasında hiçbir evlat ve servet bırakmadı.
koronavirüs salgınının dokuzuncu ayında vaka sayısı 30 milyonu aştı. Dünya Sağlık Örgütü Avrupa'ya yeni bir Covid-19 dalgası geldiğini resmen duyurdu.
Çin'deki bir ilaç firmasının tesislerinden yayılan bakteri ise şok etkisi yarattı.
Amerika’daki Johns Hopkins Üniversitesi verilerine göre bugüne kadar dünya genelinde 30 milyon 67 bin 758 kişiye koronavirüs bulaştı. Can kaybı ise 944 bin 856 kişiyi buldu.
Salgından en fazla etkilenen ülkelerin başında ABD, Hindistan ve Brezilya geliyor. ABD’de 6.6 milyon vaka ve 197 binden fazla ölüm var.
Hindistan’da son bir haftadır neredeyse günde 90 binden fazla yeni vaka tespit edildi. 80 binden fazla kişi hayatını kaybetti. Ülkede yoğun bakım yatağı ve oksijen yetersizliği yaşanıyor.
Brezilya vaka sayısında 4.4 milyonla üçüncü sırada olsa da, can kaybında ABD’den sonra geliyor. Ülkede 134 binden fazla kişi koronavirüs sebebiyle hayatını kaybetti.
Avrupa’da vaka sayıları hızla artıyor, İspanya ve Fransa'da son 24 saatte günlük vaka sayıları 10 bini geçti. İsrail, Mart ayından sonra ikinci kez sokağa çıkma kısıtlamaları getiren ilk ülke oldu.
Dünya Sağlık Örgütü (WHO), Avrupa’ya çok ciddi yeni bir koronavirüs dalgası geldiğini resmen duyurdu.
WHO, Avrupa Birliği ülkelerinin yarısından fazlasında son iki haftada günlük vaka sayılarının iki katına çıktığını duyurdu. sadece geçen hafta Avrupa genelinde 300 binden fazla yeni vaka tespit edildiğini, bunun da Mart ayında tespit edilen sayılardan daha fazla olduğunu belirtti.
Dünyanın en büyük üç ekonomisinden biri olan Çin Halk Cumhuriyeti'nin, Afrika ülkelerinin 2020 yılı sonuna kadar ödemesi gereken faizsiz kredi borçlarını iptal etmesi, dünyada ki diğer ülkelerin Çin'e olan borcunu düşündürdü.
Covid-19 salgını sonrası Çin-Afrika Zirvesi"nde konuşan Çin Devlet Başkanı Afrika ülkelerinin bu yıl sonu vadesi dolan faizsiz kredi ödemelerini sileceğini bildirdi.
Johns Hopkins Üniversitesinin Çin-Afrika Araştırma İnisiyatifinin verilerine göre, Çin hükümeti ve bankaları, Afrika ülkelerine 2000-2017 yıllarında yaklaşık 143 milyar dolar kredi verdi.
Harvard Business Review verilerine göreyse Çin devleti ve devlete bağlı bankalarla diğer kuruluşlar dünyadaki 150'yi aşkın ülkeye bugüne kadar 1.5 trilyon ABD Doları kredi verdi.
Bu muazzam büyüklükte ki kredileri nasıl verdiği ve bir yazar yorumu olarak bunun gelecekte dünyaya maliyetini bir düşünün..
Bu yönüyle Çin devleti Dünya Bankası, IMF ve OECD gibi uluslararası kuruluşların borç verdiği toplam kredi miktarını dan daha fazla kredi vermiş görünüyor.
Gelişmekte olan Asya ve Afrika ülkelerinin Çin'e yüklü miktar borcu var
Cibuti, Okyanusya ülkesi Tonga, Maldivler, Demokratik Kongo Cumhuriyeti, Kırgızistan, Kamboçya, Nijer, Laos, Zambia, Samoa, Manuatu ve Moğolistan gibi ülkeler Çin'e gayri safi milli hasılalarının yüzde 20'sinden fazla kredi borçları bulunuyor.
Afrika ülkeleri zor durumda olan ekonomilerinin düzelmesi için G-20 ülkelerine "borçlarının silinmesi ya da ertelenmesi" çağrısında bulunmuştu.
Son 20 senede katma değerli üretim yapan Çinli firmalar bu süre zarfında dünyaya en çok borç veren kurumlar olurken, dünyadaki tüm gayri safi hasılanın yüzde 5'ini oluşturdu.
Çin devleti OECD gibi kuruluşlara üye olmadığı için dünya ülkelerine ne kadar borç verdiği tam olarak bilinemiyor. Pekin hükümeti bu konuyla alakalı veri de paylaşmadığı için dünya ülkelerinin Çin'e olan 1.5 trilyon dolar borcunun çok daha fazla olduğu düşünülüyor. Zira Moody’s ve Standard & Poor gibi ekonomiyle alakalı veri toplayan ya da Bloomberg gibi kredi veren özel sektöre odaklanan kuruluşların bu alanda kullanabilecekleri net sayısal bilgileri bulunmuyor.
1949'da kurulan modern Çin Halk Cumhuriyeti bu tarihten 2017 yılına kadar dünya ülkelerine yaklaşık 2000 defa kredi verdi ve 3000'den fazla da hibe desteğinde bulundu. Çinli kuruluşların verdiği kredilerin çoğu finans yardımı, yatırım, altyapı, enerji ve madencilik alanlarında kullanıldı.
Çinli kuruluşların verdiği kredi şekli Amerika Birleşik Devletleri (ABD) ve Avrupa ülkelerinin aksine genelde özel sektör merkezli. Bu sebeple Çinli firmalar kredi verirken faiz oranlarını yüksek tutuyor ve özel sektöre yakın rakamlarla çalışıyor. Dünya Bankası ya da IMF gibi uluslararası resmi kuruluşların kredi faiz oranları Çinli firmalara göre çok daha düşük.
Bunun yanında Çin kredi verirken, kurumların ya da devletlerin gelir kaynaklarını gözeterek geri ödemeleri gelir miktarına göre garanti altına alıyor. Çinli şirketler yabancı kurum ve hükümetlerin ürün ihracatı oranlarına dikkat ediyor.
Görünen o ki ekonomik ve askeri anlamda Amerika nasıl 70-80 yıldır dünyaya bela oldu ise, korkarım ki Çin ABD yi aratacak.. Çin'in bu önlenemez ve aşırı büyümesi dünyaya ve özellikle Müslüman dünyasına (uygurlar örneğinde olduğu gibi) çok büyük zararlar verecek..
Adamlar amerikayı baştan keşfetmiyorlar.. ticareti kuralına göre ve önemli öngörüler de bulunarak yol alıyorlar.. Kaynakları sınırsız ve çok çeşitli olan güzel ülkem neden üretim ekonomisine bir türlü geçemiyor..
İleride dünyanın ticaret merkezi haline gelecek olan Afrika'ya Çin'den daha yakın olmamıza rağmen neden Çin'in gerisinde kalıyoruz..
Yazının devamını da okudum ve bazı detaylarını sizinle paylaşmak istiyorum..
Türkiye’nin doğalgaz ithalat maliyetleri “ticari sır” gerekçesiyle gizli tutulurken, Moldova’nın ulusal gaz şirketi Moldova Gaz ilginç bir adım attı ve kendi ithalat fiyatları ile birlikte Türkiye’nin fiyatlarını da açıkladı.
13 Ağustos’da şirketin internet sitesinde yayımlanan yazıda,ilginç bir detay göze çarptı.. bu detaya göre Moldova’nın 1 Temmuz-30 Eylül döneminde Rus gazına bin metreküp için 133,56 dolar ödeyeceğini, 1 Ekim-31 Aralık döneminde rakamın 100 dolara düşeceği belirtildi.
Moldova'da doğalgaz faturaları gündem olurken, Türkiye'nin Rusya'ya ödediği rakam günün alay konusu oldu
Ulusal gaz şirketi Moldova Gaz, Rus gazını kendilerinin 133 dolardan, Türkiye'nin ise 188 dolardan ithal ettiğini açıkladı.
Türkiye, "ticari sır" yalanı ile doğalgaz ithalat fiyatlarını resmi olarak açıklamıyor. Muhtemelen arada ki farkın bir kısmı birilerinin cebine giriyor...
Her ülkenin gaz fiyatı açıklanmazken Türkiye Avrupa'nın en pahalı doğalgazını satın alan ülke olduğu yapılan hesaplardan biliniyor.
Devlet yani şimdiki hükümet, her türlü yolsuzluğu hiç yüzü kızarmadan yaparken.
Okuduğu dönemde "öğrenim kredisi" kullanan ve ödeyemeyen, muhtemelen büyük çoğunluğu işsizdir, bu gençler devletleri tarafından icraya verildi..
Kaldı ki öğrenim kredisi kullanıp ödeyemeyen öğrenci sayısı 5 milyon civarı olduğu biliniyor. cengiz ve türev yandaşların milyonlarca vergi borçları tek hamlede siline bilirken, bu mezun kardeşlerimizin borçları neden silinemiyor..
Dünya Üniversite Sıralamaları 2021’e göre dünyanın en iyi 20 üniversitesi
- Oxford Üniversitesi
- Stanford Üniversitesi
- Harvard Üniversitesi
- California Teknoloji Enstitüsü
- Massachusetts Teknoloji Enstitüsü
- Cambridge Üniversitesi
- California Üniversitesi
- Yale Üniversitesi
- Princeton Üniversitesi
- Chicago Üniversitesi
- Imperial College London Üniversitesi
- Johns Hopkins Üniversitesi
- Pennsylvania Üniversitesi
- Zürih Federal Teknoloji Enstitüsü
- California Üniversitesi Los Angeles (UCLA)
- UCL (University College London)
- Columbia Üniversitesi
- Toronto Üniversitesi
- Cornell Üniversitesi
- Duke Üniversitesi
Bu değerlendirmelerde ilk 1000 üniversite içinde Türkiyeden sadece 11 üniversite girdi, ayrıca bu 11 üniversitenin sadece iki tanesi ilk 500 üniversite içinde.. ilk 500 deki üniversitelerimiz, Çankaya ve Koç üniversiteleri..
Bu tabloya göre muhtemelen eğitimde dünyanın ilk 50 ülkesi içinde değilizdir.. ve bu tablo ile 2023 te biz en büyük 10 ekonomi içine girmeyi hayal ediyorduk.. tabi hayal bedava olunca kur kurabildiğin kadar..
Evet Aziz Mahmut Hüdayi çok muhterem ve Allah dostu bir evliyadır.. ve doğrudur 8 padişahın dönemine tanıklık etti.
Ancak bugün maalesef cemaati temsil edenler, Mahmut Hüdayi Hazretlerini temsil etmedikleri kesin..
Belediyelerden milyonlarca lr kaynak aktarılan ve ilim irfan mesleğini tüccarlığa dönüştüren bir yapı haline geldi..
Ne demek artacak mı? bekleyin daha yaz aylarındayız. havalar soğuyunca malum genelde ekonomi tüketiciler açısından sıkışır ve harcama düzeyleri artar.. buda ailelerin satın alma paritesini düşürür.. özel harcamalar azalır. yatırımlar hız keser, bankalar yıl sonuna girdiklerinden faizi suni olarak düşürmeye çalışır ama bu reel faizleri çıldırtır ve kısa bir süre sonra faizler artar..
Kaldı ki faizlerin artmasını destekleyen etkenler de büyümeye devam ediyor.. nedir onlar, rekor işsizlik, döviz kuru artışı ve tl nin yabancı paralar karşısında ki değer kaybı, siyasi güvensizlik ortamı, ve son olarak hükümetin teknoloji ve sanayi yoğun yatırımlar yerine, verimsiz, maddi ve katma değer olarak geri dönüşü olmayan sadece tüketen emek yoğun sektörlere yatırım yapması da cabası.. örnek hastaneler, otoyollar, partiler için ve kamu binalarına harcanan paralarla neler yapılırdı.. en az 50 "peakgames" çıkarırdık.. hesap edelim ortalama 2'şer milyar dolardan 100 milyar dolar yapardı ki.. bu en masum hesaplama.. kanımca 500 milyar dolarlık artı katma değer yaratılabilirdi.. çünkü bu ülkenin bu potansiyeli var arkadaş..
Bu kadar çocuk ve ailesinin vebali milli eğitim bakanı ve CB'nda ama istenen bir karar çıkmaz.. boşuna beklemeyin..
Ben olmaz çocuğum bir sene geri kalsın ama göndermem.. uzak eğitim ile evde verilebilecek en iyi eğitimi almasını sağlarım..
özel okullara verilen onca ücret yerine, üniversiteli bir genç tutup ona uygun bir maaş verip burs vermiş gibi destek olup çocuğunuzun da geri kalmamasını sağlaya bilirsiniz.
Gündem haftalardır yoğun ve akdenizde ki hakları için yunanistanın güney kıbrıs ile yıllardır petrol ve doğalgazı Türkiye ile polemik konusu yapmış ve Türkiye harekete geçince kıyametleri kopardı.. çok detaya girmeyelim zaten daha konuşulur.. ama son yunan açıklamaları sanırım tansiyonu daha da yükseltecek. karasularını altı milden Batı’ya doğru oniki mil genişlettiğini duyurdu.
Bakalım daha ne pislikler yapacak bu yunanlı yöneticiler.. ama en büyük korkum bizimkilerin yine taviz vermeleri olacaktır ki ege'de bulunan 12 ada dışında 18 adanın daha işgal edildiğini biliyoruz, birde bu adaların silahsız olması gerek ki yunanlılar adaları silahlandırmış ki buda Türkiyeye hak iddasını verir.
Adalarımız acilen yunan zulmünden kurtarılmalı..
Medyadan takip etitğim kadarı ile yılbaşına yakın bir zaman da aşı büyük oranda hazır olacak..
Şuan dünya da bu konuda çok ciddi çalışan 5 6 ülke ve 10 a yakın kurum var.. şaun için en önce olan devlet ve kurumlar ABD devleri ve oxford üni. sağlık araştırmaları kurumu olduğu açıklandı..
Burada ki uzmanlar sonbahara az vaka ile girip ve tedbirleri bırakmaz isek aşı gelene kadar büyük kayıplar vermeyiz dediler..
Hadi hayırlısı..
Az önce biri moğolistan örneğini vermiş ve şans eseri aynı habere rastladım..
Avrupada da ve bazı ülkelerde kadın nüfusu fazla ve evlenmekte sorun yaşıyorlarmış..
Bu ülkelerden bazıları şöyle; Avustralya, Rusya, İzlanda, İtalya, Letonya, Ukrayna, Litvanya, Estonya ve Portekiz
Bir iki ülke daha var ama onlar asya ülkeleri ve uzak, ayrıca sanırım yemek kültürleri de bize hiç uygun değil..
Bu ülkeler arasında sanırım en kolay gidilebilecek ülkeler. Rusya, Ukrayna ve baltık ülkeleri..
Hadi bekarlar ne duruyonuz..
günlük hijyen kuralları, sık sık el yıkama, maske çok önemli detaylar.. dikkatli olmak gerek..
La tüpçü 'bi git işine'
Bize sen lazım değilsin..
Son dönemde yaşanan corona sürecini şöyle bir değerlendirme fırsatım oldu.. baştan sona..
Ve dünyada salgının ilk gününden düne kadar dünyada ki elit tabakanın en çok sesi çıkan kişisi Bill Gates olduğunun farkına vardım..
Sonra internette dolanan bir videoya dikkat ettim, bu videoda konuşan türk doktor dünyada 1200 doktorun oldu bir plartforma üye ve konuşulanları videoda bizlere aktarıyor ve söylendiğine göre Bill Gates başta olmak üzere yeni bir dünya düzeni ve büyük ülkelerin yarışına sahne olan bu süreçte dünyanın isyan eden belli gruplar ve özellikle akdeniz havzasında bulunan ve belli ülkelerin, belli kan gruplarının özellikle B+ ve AB+ gibi ve belli bölge ve kıtaların hedef alındığını belirtti..
Doktora göre Afrika kıtasını bu süreçte büyük bir kıyım bekliyor, zaten hergün yoksulluk, açlık ve susuzluktan onbinlerce insanın öldüğü bir kıtada ölümler çok daha büyük ama sessizce olacak. 50-60 yıl sonra sular altında kalacak ülkeler, kendi topraklarına sığamayan çin gibi ülkeler yeni kara parçalarına ihtiyaç duyuyor ve bunu zor yolla elde etmek istiyorlar..
Bu yaşatılanlar büyük bir oyunun parçası ve Bill Gates yardım vakfının arkasına saklanmış aslında bir melek değil bir cani imiş.
darısı Üsküdar ve Ümraniye belediyelerinin başına dicem ama devlet içinde devlet olmaz deyip el koyar içişleri bakanı.. zaten bu belediyelerde cesaret edemezler, sonra başkan kızar..
Yakın bir zaman önce Çin ile ilgili bir filmde çin askerlerinin tıbbi bilgilerini kopyalayan bir casus, yabancı bir labrotuar'a çine ait bilgileri satar ve ilgili labrotuar da sözüm ona sadece çinlileri öldüren genetik içerikli bir kimyasal bomba geliştirdi..
şimdi bunu düşünen Çin sineması muhtemelen bu fikri havadan almadı.. mutlaka çin'de bu yönde çalışmalar var.. çinli dışındaki tüm insanları yok eden bir silah geliştirmek istediklerine adım gibi eminim..
Dünya nereye gidiyor bakalım.. çok merak etmiyorum çünkü gidişat korkutucu... ve iyi değil..
Bazılarına göre ve bazı gazetelerin yazdığına bakılırsa vahdettin'in kaçarken 140 milyar gibi büyük bir serveti yanında götürmüş.. bugünkü hesaplamalara göre ülkeye 500 milyar dolarmış, hadi oradan dicem ama bu memlekette yazılan her şeye inanan cahil bir kitle var.. bu rakamları biraz abartı olduğunu düşünmekle birlikte,
söylenen para o kadar büyük ki o geminin hepsi para olsa almaz.. ingiliz şerefsizler muhtemelen çok para eden önemli eşyaları yanlarına alınmasını istemiş o gün çok para etmese de bugün tarihi değeri hesaplandığında çok çok daha kıymetli olabilecek eşyalardan bahsediyoruz..
ayrıca malum osmanlı bir hanedan idi ve kendi şahsi malları da çok fazla idi.. yine muhtemeldir ki götürdüğünün belki 20 katını burada bırakmışlardır.. tabi ki bu onun kaçmasını haklı kılmaz kaldı ki kaçmasa ne olacaktı. 1922 de saltanat kaldırıldığında zaten sürülecekti.. o zaman da rezil rüsva olacaktı ama bunca basiretsizliğe rağmen o dönemin paylayan yıldızı ki bunu ingilizler de gördü, Vahdettin sözüm ona bölgede asayişi sağlamak üzere ama esasen anadoluda bir direniş başlatması için gönderdi.. sonra ne oldu, tabi ki bu direniş ingilizlerin hiç hoşuna gitmedi. ve çok büyük baskı altında olan padişah kısmen onlara itaat etmek zorunda kaldı.. bu zaman ki delikanlı geçinen sözde milliyetçilerin hiç biri o dirayeti de gösteremezdi. peki sonra ne oldu.. Mustafa Kemal herşeyi kendi üzerine aldı. ve günü geldiğinde bir çok kişiye göre batının dayatması bazısının ifadesisne göre kendi istikbali için önce saltanatı sonra halifeliği kaldırdı.. zaten ondandır ki bu milletin içinde kendisine muhalif dünya kadar insan var. ama bazı gazeteci geçinenler ne diyor vahdettin Mustafa Kemali samsuna göndermemiş de Devlet göndermiş. ulan o dönem de devlet kim.. Vahdettin istemese gidebilirmiydi..
Neyse yine tekrarlıyorum bu yaşananlar Vahdettinin kaçmasını makul kılan sebepler değil.. bir osmanlı halifesi canını vereceğini bilse bu toprakları terk etmemeliydi. ama muhtemelen savaşı ingilizler kazardığı için kendisine muhtemelen bazı garantiler ve vaatler verilerek burada götürüldü.. Allah Affetsin, ne diyelim
devlet tam manasıyla vatandaşına ihanet ediyor.. %110 ÖTV nedir lan..
"dağın uçağa çarpması ( uçağın dağa çarpması da olabilir ) sonucu kendisiyle beraber ekibindeki çok değerli nükleer fizikçiler hayatlarını kaybetti.."
Yukarı da kinaye yapılmış.. neyse burası dikkatimi çekmişti..
Esasen o günlerde konuya çok vakıf değildim ama hatırladığım ve çok üzüldüğüm bir konu idi.. Engin hoca hakikaten bu ülkenin makus talihini değiştirebilecek bir çalışmaya imza attı.. hadi düşmanlar onu öldürdü.. peki devlet neden onun çalışmalarına sahip çıkıp daha ileri götürmedi.. ülkeden nükleer fizikçi mi yok..
İster toryumdan ister uranyumdan ister güneşten sınırsız enerji üretilebilecekken neden hala %95 dışa bağımlı bırakılıyoruz.. şuan ki siyasi irade 20 yılda o kadar yol köprü yapacağına sadece şu enerji sorununa eğilse yıllık ortalama 40 milyar dolardan 20 yılda dışarı akan 800 milyar doların en az yarısını ülkede tutabilecek politikalar geliştirebilse Engin ARIK hocamız boşuna ölmüş olmayacaktı..
Şu cahil aklımla artık enerji üretimi dünyada sorun olmaktan çıkmış olduğunu bizler görebiliyor iken, biz ne hikmetse hala bile isteye enerjide dışa bağımlı bırakılıyoruz.
Dünyada yaşanan korona süreci nedeniyle ve ABD-Çin ticaret savaşları sonucunda özellikle ABD'li büyük üreticiler, farklı ülkelere yatırım yapmaya başladı ancak Çin zaten hem üretimde hemde satış ve yeni pazar kanallarında çeşitliliğe çok önceden önem verdiğinden ülkeden çıkan firmaların geride bıraktığı teknolojiyi de kullanarak çok daha kaliteli ürünler üretmeye başladığı konuşuluyor.
Başka bir deyişle uzmanlar imalatın başka ülkelere taşındığını ve Çin’in de teknolojiye yatırım yaptığını gördüklerini söylüyorlar.
Bu imalat fabrikaları Çin'den çıkmasına rağmen Çin’in; teknoloji, yapay zeka, robotik ve blok zinciri gibi büyük yatırımlarla, değer zincirini yükselttiğini de ifade ediyorlar. Çin’i aslında tedarik zinciri içinde farklı bir noktaya taşıyacak teknolojiye çok fazla yatırım yaptı.
Bazı Amerikalı ve İngiliz siyaset ve gazetecilere göre dünyada corona vakalarından öle kişi sayısı milyonlarla ifade edildiğini ancak bir çok ölüm vakasının sıradan soğuk alğınlığı veya zatürre şeklinde rapor edildiğini söyledi..
yunanistan tarafından işgal edilen 18 adamız
Yunanlı siyasetçiler arkasına AB'yi alarak atar gider yapıyor.. şimdide sözde bir cesaret göstererek ön koşulsuz görüşmeye hazırız diyor.. kansızlar önce o işgal ettikleri ve silahsız olması karşılığı bırakılan adaları geri teslim etsinler..