fatihözekinci neler yazmış

Yazar takip için üye girişi yap. Bu yazarı 4 kişi takip ediyor

Geçtiğimiz günlerde Corona Virüsü'nün tedavi çalışmalarını hızlandırmak adına 100 milyon dolar bağışlayan Bill Gates ve eşi Melinda Gates’in yönettiği Gates Vakfı,  evde Corona virüs testi yapılmasına imkan veren yeni bir projeye destek oldu.

sistem kullanıcıların yaptığı test ile iki gün içinde pozitif veya negatif sonuçları göstermesine imkan tanıyacak. Aynı habere göre, henüz test aşamasında olan sistemin tüm testleri başarı ile geçmesi halinde önümüzdeki haftalarda kullanıma sunulması bekleniyor.

Ve beklenen oldu! 

Rusya ile yapılan kritik görüşmede taraflar anlaşma sağladı ve dün gece yarısından itibaren ateşkes yürürlüğe girdi.

Bölgedeki gerginliği dindirmek için yaklaşık 6 saat süren zirveden ‘ateşkes’ kararı çıktı. 

Peki Türkiye ile Rusya arasındaki mutabakat ne anlama geliyor?

Aslında bir çok uzman tarafından Türkiye'nin Suriye rejimi ile gerilen ilişkisine ve 36 şehitten sonra Rusya'nın Müttefiki olarak gördüğü Türkiye'yi kaybetmek istemedi ve rejim ile ilişkisine kurban etmediği düşünülüyor.. 

Mutabakatta yer alan maddeler şöyle:

1 – İdlib gerginliği azaltma bölgesindeki temas hattı boyunca tüm askeri faaliyetler 6 Mart 2020 tarihinde saat 00:01’den itibaren durdurulacaktır.

2 – M4 karayolunun kuzeyinde 6 km ve güneyinde 6 km derinliğinde bir güvenli koridor tesis edilecektir. Güvenli koridorun işleyişine dair ayrıntılı esas ve usuller, Türkiye Cumhuriyeti ve Rusya Federasyonu Savunma Bakanlıkları arasında 7 gün içinde kararlaştırılacaktır. 

3 – Türk-Rus ortak devriyeleri, 15 Mart 2020 tarihinde M4 karayolunun Trumba’dan (Serakib’in 2 km batısı) Ain-Al-Havr’a kadar olan kesimi boyunca başlatılacaktır. 



Coronavirüs nedeniyle Şimdi de İran da tüm okul ve üniversiteler kapandı..

Coronavirüs nedeniyle Şimdi de İran da tüm okul ve üniversiteler kapandı..

İtalya'da corona virüs nedeniyle tüm okul ve üniversiteler kapatıldı

İtalya'da corona virüs nedeniyle tüm okul ve üniversiteler kapatıldı

Dünya ekonomisine yön veren ülkelerin dünya ekonomisindeki rollerini arttırma yarışı ediyor. Konjonktürel, küresel ve yerel gelişmelere bağlı yaşanan değişim ve dalgalanmalara rağmen gelişmekte olan ülkelerin, dünya ekonomisindeki payını artırmaya devam ettiğini görüyoruz. 

Gelişmekte olan ekonomiler, dünya genelinde yaratılan gelir içerisinde payların artırmayı sürdürürken uzun vadeli küresel ekonomik gücün belirli gelişmiş ekonomilerden uzaklaşması 2050’ye kadar olan dönemde devam edecek gibi gözüküyor. Bu bağlamda ekonomistlerin, ülkelerin 2050’de ekonomik büyüklüklere dair öngörüleri aşağıda ki şekilde sıralanmıştır.

Ayrıca E7 ülkeleri dışında Kolombiya, Vietnam, Nijerya  gibi yeni gelişmekte olan ülkeler de hızlı büyüme potansiyelleri ile dikkat çekiyor.

2015 yılında ekonomik büyüklük olarak G7 ülkelerini yakalayan E7 ülkelerinin 2040 yılında G7 ülkelerinin iki katı büyüklüğüne ulaşması öngörülüyür

Gerekli adımların atılacağı varsayımı ile Türkiye’nin potansiyeli parlak bir geleceğe işaret ediyor. Cari fiyatlarla hesaplanan milli gelir ile şu anda dünyanı 17. büyük ekonomisi olan Türkiye’nin 2050 yılına kadar ilk 10'u zorlayacak noktaya gelmesi mümkün görünüyor.

Türk şirketlerinin CEO’ları şuan da ülkedeki siyasal ve sosyal dalgalanmalarda ekonomik büyüme beklentilerinde düşüşe işaret etse de. Zorlu bir yılı geride bırakan Türkiye, ekonomik performans açısından durağan bir yıl geçirse de belirsizliklerin sona erdiği ve gerekli yapısal reformların hayata geçirildiği bir ortamda geleceğinin parlak olduğunu ortaya konuyor. Türkiye, avantajlı nüfus yapısı ve coğrafi konumu sayesinde uzun dönemde önemli iş fırsatları sunabilir. Avrupa’daki en hızlı büyüme potansiyeli ile Türkiye’deki geçici zorlukları aşan ve sabırlı davranan yatırımcılar uzun vadede önemli kazançlar elde edebilir.

Bölgemizdeki sıkıntılı jeopolitik unsurlara rağmen ekonomik büyüme, markalaşma ve endüstriyel yatırım hedeflerine sıkı sıkı tutunarak büyük adımlar atmalıyız.

Şimdi 2019  dan 2050 ye öngörülen değişimi görelim; 

             2019  /  2050 

            USE 1  1 China 

          China 2  2 India

          Japan 3  3 US 

      Germany 4  4 Indonesia 

                UK 5  5 Brazil 

          France 6  6 Russia 

               İndia 7  7 Mexico

                İtaly 8  8 Japan

             Brazil 9  9 Germany

shout Korea 10  10 UK 


Karantina altında ki ülkelere seyehan etmiş çok sayıda kişi var ülkemizde o kişiler mümkünse evlerinde kalsın bir süre ve 3 gün içinde vakalar görüle bilir demiş sağlık bakanı..

Ne güzel yaa virüs salgınının bir faydasını daha gördü dünya.. salgın nedeniyle kapatılan fabrikalar nedeniyle çin de atmosfere salınan gaz miktarı azalınca çevre kirliliği olumlu yönde etkilendi..

Yani Virüs, dünya ekonomisine oldukça ağır hasarlar veriyor. Ancak bu hasar gezegenimiz için pozitif yönde bir etkiye de sahip.

BBC'nin verdiği bilgiye göre, Corona virüs Çin'de hava kirliliğinin azalmasına sebep oldu.

NASA'nın yayınladığı uydu fotoğraflara göre, azot dioksit oranında hatırı sayılır bir düşüş var.. dünya için sevindirici haber.. 

Dün gece itibari ile tanınan sürenin bitmesi üzerine TSK suriye rejimine ait hedefleri vurmaya başladı ve bu doğrultuda TSK nın kullandığı SİHA lar ile rus yapımı 2 uçak düşürüldü.. 

TSK’nın İdlib bölgesinde yürüttüğü Bahar Kalkanı Harekatı kapsamında  2 adet Rus yapımı uçak düşürüldü ve pilotların paraşütle uçaktan atladığı biliniyor ama akıbetleri bilinmiyor..

Bu şehit haberlerini alınca ilk aklıma gelen şey aileleri.. bu noktadan sonra suriyede 1000 rejim askeri ölse o anne babanın acısı diner mi?

bakan akar 309 rejim unsuru etkisiz hale getirildi dedi. yani yukarıda dediğim gibi hiç bir anlamı yok, ayrıca doğru olduğu ne malum..

Avrupa'da 3 ülkede çocukların sportif faaliyetlerde  her hangi bir kazaya veya sağlıklarını olumsuz etkileyebilecek zorlayıcı aktivitelerde olumsuz durumlarla karşılaşılmaması için bazı kararlar alındı..

İngiltere, İskoçya ve Kuzey İrlanda'da 12 yaşından küçük çocukların futbol antremanların da topa kafa ile vurmak yasaklandı.. 

Türkiye'nin dört komşusunda da corona virüsü görüldü.. bu ülkeler yunanistan, iran, ırak ve son olarak gürcistan oldu..

sınırlar çok aktif bir şekilde korunmalı.. tedbirler arttırılmalı.. ayrıca tv, radio ve gazetelerde çok yüksek düzeyde farkındalık çalışmaları ve yayınları yapılmalı.. 

insanlar sedece corona değil tüm virüslerden nasıl korunması gerektiğini bilmeli ve hatta maske ve eldiven kullanımı teşvik edilmeli.. 

Son dönemde sıkça kullanılan ve duyulmaya başlanan çin tuzu Gıdaların lezzetini artırmak ve yeme isteğini artıran bir etkiye sahip. Bu nedenle obezite başta olmak üzere birçok hastalığa neden oluyor. 

Hatta tüketici derneklerinin uzun süredir yasaklanması için çalışmalar yaptığı Çin tuzunun (MSG) yasaklanması için mecliste partilerin yasa teklifi vermesi dikkatleri bir kez daha Çin tuzuna çevirdi. 

Peki katıldığı gıdalara lezzet vererek yedikçe yeme hissi uyandıran Çin tuzu nedir? 

Patatesten köfte harcına, sosisten et ve tavuk dönere birçok gıdaya katılabilen Çin tuzu vücudu ve sağılığı nasıl etkiler?

Tüm bunların iyi bilinmesi gerek o yüzden dışarıda özellikle işlenmiş etli ürünler, hazır ızgara yiyecekler ve paketlenmiş her üründen uzak durmak gerek.. 

Devletinde kendi yurttaşının sağlığını öncelikli konu edinmeli ve denetimleri sıklaştırmalı..

 #Çin Tuzu Yasaklannmalı..

ABD’den avlanmak için Adıyaman’a gelen kadın avcı, boynuz uzunluğu 130 santimetre olan dağ keçisini avlarken, eşi ise 118 santimetre boynuz uzunluğuna sahip dağ keçisi avladı. 

Doğa Koruma ve Milli Parklar Şube Müdürlüğü ekipleri eşliğinde gerçekleşen avdan çok memnun olduğunu söylemiş, gelecek yıl tekrar gelmek istediğini söylemiş aman gelme...

Aslında 8 yaş üzere dağ keçilerinin avlanmasına onay verilmiş ve ayrıca bir yıl için 30 adet av kotası verilmiş ancak neden abi.. neden doğal ortamlarında bu hayvanlar rahatsız ediliyor.. hayır yemek için avlansa anlayacağım ama zevk için abd den buraya gelip o hayvanların katili olup gidiyorlar.. neymiş iyi bir gelir olabilir ve o gelirler ilgili sahalara yakın köylere aktarılıyormuş.. 

lan nasıl katili oluyorsunuz o güzelim varlıkların..


corona virüsün de resmi açıklanan ölü sayısı 2 bin 717 oldu. 

Türkiye'nin sınır komşusu İran'da ölü sayısı 16'ya yükseldi. İran Sağlık Bakanlığı vatandaşlara evden çıkmayın uyarısı yaptı. 

İtalya'da corona virüsü nedeniyle can kaybı 11'e, virüs bulaşan kişi sayısı ise 323'e ulaştı.

 Kanarya adalarında bin kişilik otel salgın nedeniyle karantinaya alındı. Avrupa'da üç ülkede daha corona virüsü tespit edildi. 

Virüsün görüldüğü Son ülke Cezayir oldu.

Dikkat ediyorum da bu virüs haritası daha çok gezen ülkelerde çıkıyor.. bizim yurt dışı gezenimiz az herhalde ondan daha gelmedi ama yakın gibi duruyor.. allah göstermesin..

İran da ölü sayısı 50 ye yükseldi.. 

Türkiye bu konuda bence daha reel adımlar atmalı, sınır kapısını kapatmak yetmeyebilir. ülkeye giriş yapan herkesin pasaport geçmişleri incelenerek son 3 ayda çin başta olmak üzere vakanın görüldüğü tüm ülkelere sınırlarımızın kapatılması gerek...

Birevim şirketinin önce müşterisi sonra çalışanı olmuş biriyim. Bir proje açıldığında temsilci teslimata 5 ay kalaya kadar ve sıra tespitinde adınız açıklanmadığı sürece proje bedelinizi arttırabilirsiniz der. Benim bu yönde bir talebim oldu ancak benim çalıştığım dönemde olmayan veya proje açıldığında böyle bir uygulama bilgisi verilmeden tamamıyla kurumun hatası sonucu sırf teslim öncesi ve sonrasında ara ödeme taahhüt ettiğim için ki bu durum firma lehine bir durum ama teslimat sonrası ara ödeme girilemezmiş diyerek talebimi karşılamadılar ve kanımca kulak arkası edildi. Çözüm merkezlerini aramama rağmen temsilcim dışında kimse ilgilenmedi, tarafıma operasyon biriminden bir dönüş yapılmadı ve açıkçası şubat sonunda süreç bitecek ve sonra şöyle yapsaydık olurdu derlerse büyük haksızlık olacak ve açıkçası eğer bu bir hak ise helal etmem. Söylenecek daha çok şey var ama çözüme katkısı olur mu bilemedim... Bir daha da kimseye refere etmeyeceğim

Türkiye ekonomisi son 20 yıla yakın bir zamandır harcama ekonomisi üzerine yoğunlaşmış durumda, dolayısı ile günümüz şehirleri çok büyük oranda tüketim üzerine kurgulanmış.. 

İstanbul üsküdarda yaşayan biri olarak daha düne kadar hırdavatçıların bulunduğu bir cadde şimdi kafelerden geçilmiyor.. ham madde maliyeti muhtemelen 50 krş bile olmayan kahve 10 lr ya  20krş bile olmayan çay 4 lr ya satılıyor.. 

şimdi sorun neden bu kadar pahallı? öncelikle bu tür kafelerin en büyük maliyeti ham madde değil personel ve kira giderleri.. ilgili caddede bir hırdavatcı 2  3 bin lr kira verecekken aynı dükkan kafe olunca kira bir anda 10bin bandının üzerine çıkıyor.. ee bide hırdavatçı veya nalbur olsa 2  3 personel çalışacak kafe olunca en az 8  10  personel oluyor.. bu da maliyeti yükselten bişey.. devlet devlet olsa yapacağı 3 şey var;  

1) bir kere aynı lokasyonda aynı iş alanında rekabeti düzenleyecek bir yapı oluşturup dip dibe aynı işi yapan esnaf olmayacak şekilde ruhsatlandırma yapmalı. örneğin bir cadde de bir market varken en fazla ikincisine izin verilmeli 150 metre mesafede 3 büyük marketin olduğu ve birde tek şubeli butik bir marketin olduğu düzende o tek şubeli esnafın ne şansı olabilir ki 20 çalışanı olan ve her an batabilecek bir düzen oluşmuş durumda çevresinde..

2) esnafın kira ödemelerini düzenler ve takip eder, mal sahiplerinin oturduğu yerden zengin olmasını izlememeli veya stopaj denen vergiyi mal sahibine ödetmeli ve hatta bunu kiracıya ödettiği belirlenen mal sahibi caydırıcı bir ceza ile cezalandırılmalı.. bunun dışında işletmelerin vergi denetimleri arttırılarak yapılacak takip sonucu ortaya çıkan ciroya göre bir kira oranı belirlenebilir.. formüller çoğaltılabilir. mal sahipleri için işe dayalı ortaklık kurulabilir. yani pratikte her mal sahibi işe resmi değil ama gelire ortak şeklinde bir model uygulanabilir, yani az işe az kira çok işe çok kira şeklinde formulüze edilmiş olur.. 

3) son olarakta çalışmayan her insan devlete yük olacağından iş gücüne katılım oranını ve kayıtlı istihdamı arttıracak bir uygulama düşünülmeli ve işverenler ve çalışanlar üzerindeki vergi yükü azaltılmalı.. hatta teşvikler verilmeli.. 

Belki bu şekilde sabit maliyetlerde önemli bir düşüş yaşanırsa dışarıda 1 lr ya çay 3 lr ya kahve içeriz.. ;)) 

Kimisi dünya tarihinin ilk kadın hükümdarı dese de alında Türk tarihinin ilk kadın hükümdarıdır kendisi.. 

Türk dünyasında saka kraliçisi olarak bilinir, 

Tomris hatun aynı zamanda Alp-er Tunganın da yiğeni olup eşi öldükten sonra devletin başına geçmek zorunda kalır. aslında kendisi kısmen barış yanlısı olduğundan çok saldırıgan bir politika yürütmek istemez ancak dönemim pers imparatorluğu ve med krallıkları sakaların başında bir kadın olduğunu öğrenince bunu bir fırsat gibi düşünüp sakalara saldırırlar ancak Tomris hatun her saka kadını gibi çok iyi bir askeri eğitim almış çok iyi ata binen ve yay kullanan bir kadın.. 

Bilinir ki her saka kadını 3 düşman askeri öldürmeden evlenemez ve evlenince de zorunluluk olmadığı sürece bir daha savaşmaz.. 

Tomris Hatun barışçıl ama savunmaya önem veren bir yapıdaydı, bunu bir zayıflık ve fırsat olarak gören Pers İmparatoru Kiros Saka topraklarına akın düzenlemiştir. Persler Saka topraklarına girdiği vakit yakılmış tarlalardan başka bir şey bulamıyorlardı. Çünkü Sakalar geri çekiliyor ve savaş için uygun bir mevzi ve an bekliyorlar, bu olmadığı takdirde de savaşa girişmiyorlardı. Sakaları kovalamaktan bıkan Kiros İran'a geri dönmek zorunda kalıyordu. Bir süre sonra kendisine tabî olması ve kendisiyle evlenmeyi kabul ettiği takdirde Tomris Hatun ile uğraşmayacağını vadetti. Tomris Hatun bunun bir oyun olduğunu biliyordu ve teklifi reddetti.

Buna kızan Kiros büyük bir ordu toplayarak tekrar Saka topraklarına girdi. Bu orduda savaş için eğitilmiş yüzlerce köpek de vardı. Tomris Hatun artık kaçmanın yarar sağlamayacağını anlayıp uygun bir alan seçip Büyük Kiros'un ordusunu beklemeye başlar. İki ordu aralarında birkaç kilometre kalacak bir biçimde mevzilenir. Güneş battığı için savaşa tutuşmazlar ancak gece Büyük Kiros bir hile düşünmüş ve iki ordunun arasında bir çadır kurdurmuştur ve içinde güzel kızlar ve yiyecekler ve şarap bulunan çadıra ansızın saldırı düzenleyen Tomris Hatun'un oğlu ve beraberindeki kuvvetler, içerideki birkaç Pers'i öldürüp eğlenceye dalmışlardır. Ancak birkaç saat sonra bir baskın düzenleyen Pers kuvvetleri çadırı basıp Tomris Hatun'un oğlu da olmak üzere içerideki Sakaları öldürürler. 

Tomris çok sevdiği oğlunun ölümüne üzülür. Yemin ederek şöyle söyler: "Kana susamış Kirus! Sen oğlumu mertlikle değil o içtikçe zıvanadan çıktığın şarapla öldürdün. Ama güneşe yemin ederim ki seni kanla doyuracağım!"

Ertesi gün yapılan savaşı Sakalar kazanır. Ok atmakta usta olan ve savaş arabalarını büyük ustalıkla kullanan Sakalar, savaş köpeklerine rağmen Persleri bozguna uğratır. Ölenler arasında Pers kralı Kiros da vardır.

Tomris Hatun sözünde durur ve Büyük Kiros'un kesik başını kan dolu bir tulumun içine atar. Tomris Hatun, Kiros'un kafasını kan dolu bir fıçıya atarak "Hayatında kan içmeye doymamıştın, şimdi seni, kanla doyuruyorum!" der.


İngiltere Başbakanı Boris Johnson İskoçya ile Kuzey İrlanda'yı birbirine bağlamak için 20 milyar sterlin meliyetinde dev bir köprü inşaa etmeyi planlıyor. 

Uzmanlar, Johnson'ın iki ülke arasında inşaa etmeyi planladığı köprünün ekonomik olarak "gerçekçi" olup olmadığını tartışıyor.

Tıpkı "Kanal İstanbul" gibi ama iki ana karayı köprü ile birleştirmek başka bir şey, kanal ile ayırmak bambaşka bir şey..  

Başbakan Johnson, söz konusu köprünün 35 kilometre uzunluğundaki Kuzey Kanalı'nda inşa edileceğini ve Kuzey İrlanda ile İskoçya'yı köprü ile birleştirmeyi hedeflediğini belirtiyor.

Uzmanlar ise, İngiltere Başbakanı Boris Johnson'ın 35 kilometre uzunluğundaki köprü planını "gerçekçi" bulmuyor.

İngiliz bir mühendis, Johnson'ın iki ülkeyi köprü ile birleştirme planını, "Dünya'dan Ay'a bir köprü yapılması daha gerçekçi" sözleriyle eleştirdi.

Johnson'ın Kuzey Kanalı'nı köprü ile geçme planının önünde başka bir engel daha var. İkinci Dünya Savaşı'nda bu bölgeye çok sayıda bomba atıldığı ve oradaki bombaların çoğunun patlamadan durduğu ifade ediliyor. İnşaat sırasında beklenmedik felaketler olabileceği belirtiliyor.

İngiltere Başbakanı Boris Johnson'ın 20 milyar sterline mal olması beklenen köprü için ön çalışma emri verdiği de ifade ediliyor.

Aynı bizim başkan, "ben dedim oldu" anlayışı ile çok yaşamaz..

Ne olur dönme... Bir beşiktaşlı olarak ne çektiğimizi bir ben bilirim.. Demirören'in kulübü uğrattığı zarar ve kendi mülkü gibi yönetmesi sonucu halen borç batağında olan bir enkaz bıraktı arkasında.. 

Babası kendi şirketinden bile kovdu diyorlar.. neden ve niçin tekrar dön baskısı yapılıyormuş.. acaba hükümete çok yakın olduğu için mi gelmesi isteniyor..

Corona virüsü nedeniyle Avrupa’daki ilk ölüm haberi Fransa’dan geldi. Fransa’da yaşlı bir Çinli turistin tedavi gördüğü hastanede hayatını kaybettiğini açıkladı. 

Ülkede şimdiye kadar corona virüsüyle enfekte olduğu tespit edilen 11 hasta bulunduğu bildirilmişti. 

80 yaşındaki turistin, 16 Ocak’ta Fransa’ya geldiğini ve 25 Ocak’ta hastanede karantina altına alındığı söylendi..

Son İstatistiklere göre; dünya genelinde corona virüsüne bağlı toplam 1527 ölüm yaşandı. 

Vaka sayısı ise 67 bin 185 olarak tespit edildi. 

Corona virüsüyle enfekte olan hastaların 11 bin 82’sinin durumunun “kritik ya da ciddi” olduğu söylendi.

Türk düşmanlığı yapmasalar ilk sırada İsviçre sonrasında da sırayla Avusturya, İsveç, Norveç, Danimarka, Kanada ve son sırada Almanya yalnız bunların hepsinin tek kötü yanı soğuk olmaları ki ben soğuğu hiç sevmem..

Aslında ülkem cennet gibi ama abi hep bir sömürü düzeni ve ne yaşadığını bilmeden hayat geçip gidiyor.. bu saydığım ülkelerde sömürü yok değil hepsi kapitalist düzenle dönüyor ama en azında emeğin karşılığı var ve sosyal devlet işletiliyor.. bizde illki Ankara da dayın halan teyzen olmalı..

125 26 2729 30 31