erdemliyolcu neler yazmış

Yazar takip için üye girişi yap. Bu yazarı 2 kişi takip ediyor

hayatımda bu kadar kötü bir hat görmedim (15çk) arkadaş bu ne lakayıtlık bu ne iş bilmezlik adam önde trafik var diye sonra kalkan aracın gidiş yolunu değiştiriyor ondan sonra duraklarda insanlar beklesin işleri ne anlayışı ve sözüm ona sorsam müslümandır kesin... arkadaş sorsan AB ye girecek bir ülke modundayız ama adamlar bizi bahçelerine bile almamalı yaa bu zamanda daha bir toplu taşıma sorununu bile aşamamışız neden çünkü resmi ve gayri resmi rakamlara göre 20 milyondan fazla insan yaşıyor bu şehirde ve hala yüce devletimizin tek çekim merkezi istanbulmuş gibi hala diğer bölgeler yalnız bırakılıyor açıklanan yatırım planlar realiteden çok uzak yani sadece işyeri açacaklara ve sahiplerine tabiki büyük ölçüde kendilerine yakın işletmeler için bazı teşvik planları açıklıyorlar ama yeterli değil muhteremler... İstanbulun acil çözümlere ihtiyacı var ve nufusun daha geniş alanlara yaymak için istanbuldaki belli ticari kolların merkezini başka şehirlere taşıyacaksın ve en önemli sorun trafik ve güvenlik bunuda çözmüş olursunuz.. 

daha bu sabah beylerbeyinde trafik var diye 45 dk ka durakta beklemiş biri olarak yeter artık bu çile diyorum ne yapmam gerek anlamadım 40 yıldır bu şehirde yaşıyorum burada doğdum benden çok sonra gelen insanlardan daha çok bu şehirde yaşamayı hak ediyorum ama artık yaşanmaz olan bu şehirden de gidemiyorum. 

Yetkililerden çok acil ve kalıcı çözümler bekliyorum. belki bir şehri yönetmek kolay değil ama kimse sizden yeni bir kıta keşfetmenizi veya atomu parçalamanızı beklemiyor..ayrıca işleri ehline emanet edin ve liyakata önem verin arkadaşlar, yoksa kurumları iş bilmez insanlar yönetirse netice alamaz ve hizmet üretemezsiniz..  lütfen samimi olun ve işinizi yapın

Tüm bildiğim hiçbir şey bilmediğimdir

Kök hücre bağışı 

Hayat kurtarır 

Tokat valisi iken adından çok söz ettiren ve tebdili kıyafetle köylülerin traktörlerine binip Niksar dört yol mevkiinde köylü traktörcülerden haraç isteyen polisleri görevden alan ve içki satan yol kenerındaki büfelerde içki satımını ve kahvelerde kumardan sayılan oyunları yasaklayan bir vali iken; Aydın Valiliği'ne atanan ve henüz üç dört günlük vali iken Nazilli SSK Hastanesi ile ilgili bir şikayet kulağına çalınır... Hiç vakit kaybetmeden hastaneye gider. Tebdil-i kıyafet gelir. Acil bölümünden girer. Oradaki görevli bir hemşireye der ki "Başhekimin odası nerede?"
Hemşire şöyle bir bakar Yazıcıoğlu'na. Tanıyamaz tabi. Küçümseyici bir ses tonuyla " Üst kata çık, koridorun sonundan sağa dön, sondaki oda" der. Yazıcıoğlu üst kata çıkar. Başhekimin odasını bulur. Kapısı açıktır ama başhekim odasında yoktur. İçeri girer. Tam o sırada başhekim gelir. "Buyrun ne istiyorsunuz ?" diye sorar. Yazıcıoğlu, rahatsız olduğunu, tedavi olmak istediğini ama parası olmadığını söyler. Başhekim kendisine "Burası hayır kurumu değil, paran yoksa tedavi olamazsın" der. Yazıcıoğlu, "Devletin görevi vatandaşına bakmak değil mi doktor bey ?" der. Başhekim sinirlenir ve Yazıcıoğlu'nu odasından kovar. Sessizce aşağı iner, hastanenin iki sokak arkasında bekleyen makam aracına biner, arabada onu bekleyen yardımcısına "Gerekli yazışmalar hemen bugün yapılsın yarın görevden alınma yazısını kendisine bizzat ben vereceğim" der...
Ertesi gün bu sefer resmi giyimli, kıravatlı, takım elbiseli olarak gider hastaneye...
Elinde rulo halinde bir kağıt...
Bu sefer makam aracı hastane girişine kadar gelir...
Herkes şaşkın...
Dün gördükleri yamalı pantolonlu, kasketli, yırtık gömlekli adam meğerse yeni atanan Aydın valisiymiş...
Vay be ! der görevliler...
Hiç vakit kaybetmeden başhekimin odasına çıkar...
İçeri girer...
Başhekim dona kalır...
Siz ? Ama siz ? der...
Bugün itibariyle başhekimlik ünvanından azledilmiş bulunmaktasınız der, elindeki görev azli belgesini uzatır ve ayrılır hastaneden...
Senin gibiler bu memlekete üç beş gömlek fazla geldi sn. valim...

Seni hizmet ettiğin devlet koruyamadı.
Mekanın cennet olsun...

Vefatının 16. Yılında Efsane Devlet Adamı Değerli Valimiz Recep YAZICIOĞLU'nu Rahmet ve Minnetle Anıyoruz.......

Yahu kanalın sahibi olacak adam anam babam canım ve çocuklarım sana feda olsun dememişmidir. sonra bir kanala çıkıpta arap kültüründe ki kendisi arap olur, iki erkek arasında böyle büyük bir muhabbete ve aşka dair söylenmiş bir söz demiştir.. sonra az muhalif olan kızı demiş ki baba kendi adına konuş neden ben kurban oluyorum o bana kurban olsun gibi bişey demiş..

Trabzon Göztepe maçı 0-1 gibi bir skor ile sonuçlanmıştır Trabzon beklenmeyen bir sonuca imza attı..

Evet karakartallar 90 dakika sonucunda 2-1 kazandı.. puanını 15 e çıkardı darısı geride kalan haftalara..

O kadar eksik, o kadar sığ, o kadar bilinçsiz yaşıyoruz ki kendimizi yetiştirmek yerine hep hazır kaynaklardan yararlanıp çevremizden etkileniyoruz ki malesef bizi şekillendiren etkenler hep sunni şeyler esas kaynaları unutuyoruz. İnsan kimya olarak öğrenmeye açık bir yaratılışta ve açıkçası öğrendikçe daha fazla öğrenme isteği ortaya çıkıyor bizi yetiştirenlere düşen çocuklardaki bu dürtüleri harekete geçirmek. okumak ve okumak.. az ama düzenli. düşünüb günde 10 sayfa ayda 300 sayfa yapar ve bir kitap demek bence hiç zor değil sadece istemek gerek.. ayrıca bir ricam olacak herkes bu başlık altına okuduğu ve tavsiye ettiği kitapları paylaşsın böylece ortaya bir sosyal fayda çıkar..

ve maç bu skorla biter m.city zorda olsa kazanır..

Çok şükür mahallem yokluk bölgesi değil aç insan da yok daha doğrusu son dönemde insan kalmadı kentsel dönüşüm sebebiyle.. neyse  hayvanlara karşı yaklaşımını öğrenmiş olduk kardeş.. ayrıca gücümüzün yettiği yere kadar uzanmayı rabbim nasip eder inş. öncelik her zaman insan tabiki.. vesselam

6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu hakkında;

Uzun yıllardır süre gelen ve büyük tartışmalara konu olan özel hayatın gizliliğinin ve mahremiyetinin korunması konuları hep ihlal edilmiştir.

Anayasanın 20 Maddesinde;

‘’Herkes, özel hayatına ve aile hayatına saygı gösterilmesini isteme hakkına sahiptir. Özel hayatın ve aile hayatının gizliliğine dokunulamaz.’’ (Üçüncü cümle mülga: 3/10/2001-4709/5 md.)

(Ek fıkra: 7/5/2010-5982/2 md.) ‘’Herkes, kendisiyle ilgili kişisel verilerin korunmasını isteme hakkına sahiptir. Bu hak; kişinin kendisiyle ilgili kişisel veriler hakkında bilgilendirilme, bu verilere erişme, bunların düzeltilmesini veya silinmesini talep etme ve amaçları doğrultusunda kullanılıp kullanılmadığını öğrenmeyi de kapsar. Kişisel veriler, ancak kanunda öngörülen hallerde veya kişinin açık rızasıyla işlenebilir. Kişisel verilerin korunmasına ilişkin esas ve usuller kanunla düzenlenir’’.

Anayasanın 20 maddesinde özel hayatın gizliliği açıkça ifade edilmiş olsa da, bununla ilgi özel bir yasa ve yönetmenlik bulunmadığından veya kanunların boşluğu kullanılarak hep su istimal edilmiştir. Bu bakımdan Kişisel Verilerin Korunması amacıyla 6698 sayılı Kanuna ihtiyaç vardı.

6698 sayılı kanun amacı, Kişisel Verilerin İslenmesinde Başta Özel Hayatın Gizliliği olmak üzere Kişilerin Temel Hak ve Özgürlüklerini Korumak ve Kişisel Verileri isleyen gerçek ve tüzel kişilerin yükümlülükleri ile uyacakları usul ve esasları düzenlemektir.

Kişisel Veri ister otomatik ister otomatik olmayan yollar ile işlensin, veri kayıt sistemin bir parçası olan gerçek kişilerin kişisel verilerini konu edinilmektedir. Bu bakımdan gerçek kişinin kişisel verisini işleyen ‘’kamu kuruluşları, özel kuruluşlar, tüzel kişilikler ve gerçek kişiler’’ ( veri sorumluları ) bu kanun usul ve esasları yerine getirmekle yükümlüdürler.

Veri sorumluları (Kamu kuruluşları, özel kuruluşlar, tüzel kişilikler ve gerçek kişiler) bu kanun usul ve esasları yerine getirirken bir süreç çalışması yapması gerekmektedir.

Arkadaşlar kış mevsimi geldi gelecek malum sokaklarda sayısız canlı var ve onları düşünerek bazı küçük adımlar atalım, özellikle karlı havalarda mutlaka yiyecek bişeyle bırakalım..

Keşke her mahallede hayvanlar için küçük barınaklar oluşturulsa da hane halkları arttırdıkları yiyecekleri ve bağış yapacakları mamaları verselerde hayvanlar aç kalmasa..

Ailecek hizmet alıyoruz ve çok memnunuz, fiyat olarakta gayet makul, tatava da yorumunuzu gördük deyin %12 civarı  indirim kazanın.. buda tatava ailesinin size armağanı olsun...

Peki demlerken çayın üzerine su mu dökülür yoksa suyun üzerine çaymı?

Eğer bana da kasım ve mayıs ayında ki sıra tespitlerinde çıkmazsa inşaallah 2020 Ağustos ta teslimat yapacaklar

Silahşör Yakup Cemil tütün tücarı bir babanın oğlu idi, güçlü çevik mert bir kişiliği vardı geçlik yıllarında asker olmak hayali idi ve 1903 te harb okuludan teğmen rütbesi ile mezun oldu dönemin kurmay yüzbaşısı Enver paşa Yakup Cemili yanına aldı ve hayatı boyunca emrin de tuttu..

İstanbul günlerinde Enver Paşa ile ters düşen Yakup Cemil, yakın arkadaşlarıyla beraber ihtilal planları yaptı. İttihat ve Terakki hükümetini dağıtmak istiyordu. Mustafa Kemal'e olan muhabbeti ve güveni neticesi onun hükümeti kurmasını ve devleti yönetmesinin uygun olacağını düşünüyordu bunun sonucu Hükümeti devirmeye teşebbüs suçlamasıyla tutuklandı ve Vatana ihanetten suçlu bulundu. Yakup Cemil 23 Ocak 1913 yılında İttihatçılar bir baskınla hükümeti devirdiğinde (Bab-ı Ali Baskını) Yakup Cemil bir kez daha başroldeydi. Enver Paşanın onca vakadan sonra yanından hiç ayırmadığı bu fedainin baskın sırasında Harbiye Nazırı Nazım Paşa’yı kimsenin beklemediği bir sırada şakağından vurması herkesi şaşırtmıştı. Yakup Cemil, 11 Eylül 1916 tarihinde kurşuna dizilerek idam edildi. Enver paşanın etkisiyle geride kalan ailesine devlete hizmeti karşılığı maaş bağlandı. Yakup Cemil idamı esnasında askerin emre itaatsizliğini görmek istemediği için kendi ölüm emrini veren bir komutandı..

Hasan bey öncelikle sizi bir sanat insanı olarak kabul edemiyorum nedeni topluma örnek teşkil edecek davranışlarda bulunmuyor olmanız, hükümet aleyhine en küçük bir eleştiri demiyorum bir olayı bile kabullenemiyorsunuz sizin sevdiğininzi ki buna lafım yok herkes sevmek zorundamı 

Cem yılmaz sizin yaptığınız gibi bir patavatsızlık yapmamasına karşın siz onu "Mehmetçik vakfı yararına yapacağım gösteri" demişken birde üzerine doğru olsun olmasını ama dile getirilmemiş bir konuyu dile getirmek nasıl bir örnek sanatçı profilidir anlamış değilim.. kaldı ki dile getirilmiş olsa bile bu onun ayıbı neden bir sanatçı gibi davranıp toplumu birilerine karşı şişirmek veya hedef göstermek yerine birleştirici bir uslup takınmıyorsunuz çok mu zor acaba yoksa fıtratınız buna izin mi vermiyor anlamaya çalışıyorum.. 

Bende cem yılmazı bazı görüşmerini beğenmem ama sizin taraf olduğunuz ideolojiyi de artık beğenmiyorum bu topluma ideolojik söylemler iyi gelmiyor artık bunu anlayın, bizi kutuplaştırıcı bu dilden uzak durun yada tv lerde görünmeyin sizi görmek istemiyoruz.. tabi çıkabildiğiniz kanallar belli zaten onlarda çıkmak için bu söylemler lazım ama kişiliğinizden ödün vermeyin bence.. Sevgiler..

Görüldüğü üzere ABD başkanı kendi meclisinden izin almadan Türkiye ile barış pınarı harekatı için mutabakat imzaladı ama meclis ermeni tasarısı ile beraber bu konuda da yaptırım kararı aldı. 

Anlamadığım zaten abd nin istediği gibi bir anlaşma imzalanmadımı neden şimdi kıvırdılar, yoksa anlaşma sadece iki başkan arasındamı konuşuldu. 

Ulan devletimiz kimlerin elinde ne hale düşürüldü, yazıklar olsun.. vesselam..

ERMENİ TECHİRİ KONUSUNDA DÜŞÜNCELERİM..

Bu arada çok yakın bir ermeni dostum var ve soykırımı savunan biri umarım onu üzmem ama gerçekleri konuşmakta fıtrat meselesi..

Tabi uzun yıllardır özellikle batılı ülkelerin gündeminde olan ve hiç önemini kaybetmeyen bir konu, batılı devletler her zaman bir sopa olarak kullanabilecekleri bu tür yaraları çekinmeden kaşıyadurmuştur.. ki bu olaydaki dahli tartışılmaz eğer Anadolu topraklarında böyle bir vaka yaşandı ise bunun suçu o zamanki avrupalı devlerlerdir. siz osmanlıda en yukarılara kadar hizmetlerde bulunmuş milleti sadıka ünvanını almış bir topluluğu ve bir milleti değişik bahaneler ve vaatlerle kandırıp bu hale getirdiniz şimdi bedelini bize ödemeye kalkıyorsunuz ne kadar iki yüzlüsünüz..

ilk olarak 1878 berlin kongresinde gündeme gelmiş ve ondan sonra ermeni camiası sömürülmüş ve ayrıca çeteler oluşturmuş ve silahlandırılmıştır.. özellikle de ruslar tarafından. açıkçası güneyden kuzeyden doğudan ve batıdan türlü düşmanla mücadele ederken birde anadoluda kendi içinden böyle bir ihanete uğramış bir devlet her türlü baskıya rağmen toplu bir katliam yapmayıp tek yol olarak onları techir yani zorunlu göçe tabii tutmuştur. lakin dönem yokluk dönemi olduğundan yolda türlü hastalıklar ve salgınlarla binlercesi malesef vefat etmiştir ayrıca köyleri ve kasabaları ermeni çetelerince katledilen bölge insanı da intikam duyguları ile bu göçe katılmış insanları hedef almıştır.. ama ermeni camiasını söylediği gibi tıpkı almanların yahudileri yok etmesi gibi sistematik bir katletme olduğunu düşünmüyorum ama varsa da bizim ülkemizin yöneticilerinin dediği gibi tarafsız ki bu bence çok mümkün değil ama konunun tarihçiler ve belgeler ışığında tartışılması gerektiğini düşünüyorum ama bu konu soykırım gibi bir karara bağlanırsa o zaman ermeni çetelerinin ki bunların biri şuan siyasi varlığını hala koruyor, bu çetelerin doğu anadoluda katlettiği binlerce köy ve yüzbinlerde müslümanı ki bazı kaynaklarda 500 bin civarı olduğu varsayılıyor. onların hesabını verecekler mi? cumhurbaşkanlarının dediği gibi 3  5 köy bastık demekle kurtulmamalılar.. birinci dünya savaşında süriye cehpesinde ingilizleri arkasına saklanmış ermeni komutanlar esir düşen 5000 askeri temizlik bahanesi ile yüksek klor içeren havuzlara atıp kör ettiklerini unutmayacağız..

Gerçek şu ki bize bedel ödetip kesinlikle karşılanmaması gereken milyar dolarlar ve hatta belkide toprak talebide bulunacaklar ama açıkçası osmanlı döneminde de sonrasında da toplumun tüccar kısmını oluşturduğu ve bu toprakların kaymağını bizden daha çok yedikleri bir gerçek hatta askerlik bile yapmıyorlardı belli bir döneme kadar. karşılığında da vergi ödüyorlardı ama bunu bile dert ettiler. demem o ki insan her zaman aç gözlü ve talepkardır, 1915 te ermenilere karşı bir tırajedi yaşanmış olabilir ben buna soykırım demem ama yaşanmış acıları da hiç yaşanmamış saymak insanlıkla bağdaşmaz iki tarafta suçlarını kabul edecek ve en yüksek mertebede özür dilenmelidir ama o kadar...  vesselam.


Ülkemin ve dünyanın geleceği tehlikede. Kısıtlı alanlarda tarım yapılıyor ve bu alanlar her geçen yıl daha da azalıyor 

Şimdi kalmış Trakyanın en verimli bölgelerinden birine dokuzhöyük köyüne termik santral yapılmak isteniyor.

Bölge halkı ve çiftçiler kesinlikle karşı ama soran olursa tabi...  

Lütfen bu topraklara ihanet etmeyelim ve geleceğimizi koruyalım.. vesselam. 

Tarım ve hayvancılık konusu bence bu ülkenin can damarı konumunda öneme sahip ve ciddi şekilde ele alınması gereken unsurlardan biri.. 

Yukarıda daha önce belirttigim gibi tarim alanları azalıyor greenpeace in bir videosunda Türkiye'de 2001 ile 2018 arasında tarım alanları %12 azalmış ve 2018 de buğday ithalatı %32 artmış 

Bence tarımın desteklenmesi hususunda belediyelerin öncülüğünde açılacak üretici pazarları çiftçiyi doğrudan tüketici ile buluşturacak ve çiftçi güç kazanacak 

#ÇİFTÇİYİ KORU TARIMI KURTAR#

vesselam...

O zaman sahan da yumurta yapalım. kanımca bu işin tadı, pişerken domates ve yumurtanın iç içe geçmesi suretiyle damakta bırakacağı lezzeti maksimum düzeye çıkarmak olmalı.. vesselam

Açken ben ben değilim deyip aklıma gelmişken paylaşmak istedim...

Kimisi soğansız sever belki ama ben iyi bir menemende soğan biber ve maydanoz olması taraftarıyım hem daha sağlıklı olur.. tabi kişinin zevkine göre kimisi iri iri doğrar kimisi ince ince, ama en güzeli uzak doğu yeme alışkanlıklarında olduğu gibi büyük büyük dilimleyip biber ve soğanı bir arada az yağda hafif kavurup 2dk sonrada domatesleri atar onlar pişerken bir tutam maydanoz ve miktara göre yumurtayı hazırlarsın tabi ben yumurtayı direk tavaya kıranlardan değilim çırpılmış yumurtayı döker maydanozu da en son ekler kuruyuncaya kadar veya hafif ıslak kalıncaya kadar pişirir ve tabağa servis ederim isteyen üzerine azcık kaşar rendeleyebilir.. ;) afiyet olsun

Bazen o kadar yalnız hissediyordu ki, karlı yolda  geri dönüp tekrar yürüyordu ayak izlerini görmek için, bu ona yalnız olmadığını hissetiriyordu..

0212 9459547 ve 0232 4844060  Şu iki numaradan bir kaç gündür telefon alıyorum ama kimseye bağlanıp soramıyorum numaramı nerden aldınız diye. şimdi bu numaraları KVKK kanunu gereği şikayet etsem muhtemelen ceza alacaklar.. peki neden bile bile lades arkadaş..

16 7 810